Çay ve kahve ile karaciğerinize şifa verin
Düzenli olarak kahve veya siyah çay dahil bitki çayları içmek kronik karaciğer hastalığını önlemeye yardımcı olabilir.
Hollanda'daki bilim insanları, bu sık tüketilen içeceklerin tükettiğimiz veya maruz kaldığımız kimi etkenlerden ötürü karaciğerin kronik iltihap nedeniyle sertleşmesi ve fonksiyonunu yitirmesinin önüne geçebildiğini sonunda kanıtladılar.
Özellikle son 10 yılda, hareketsiz yaşam alışkanlığı ve “mutlu diyet” de dahil olmak üzere daha zararlı alışkanlıklara birçoğumuz ister istemez yöneldik. Bu "mutlu ama sağlıksız diyet" (yaygın olarak Batı diyeti olarak bilinir), besleyici besin maddelerinden yoksun, bol şekerli ve işlenmiş gıda açısından zengindir. Özellikle işlenmiş hazır gıda tüketme alışkanlığının aşırı miktarda yağın karaciğerde birikmesine yani tıbbi adıyla “alkolsüz” yağlı karaciğer hastalığının artmasına yol açtığını herkes bilmek zorunda. Bu tür işlenmiş gıdaları sık tüketenlerin karaciğeri maalesef tıpkı aşırı alkol tüketenlerin karaciğeri gibi yağlanmaktadır.
Ama sizlere güzel bir haberim var! Kahve ve çayın olası koruyucu etkilerini araştırmak için, Hollandalı araştırmacılar karaciğer hastalığı olmayan 45 yaş üstü 2000 kadar kişinin karın ve karaciğer tarama sonuçları da dahil tüm tıbbi kayıtlarını inceledi. Ayrıca çay ve kahve tüketimini sorgulayan yiyecek ve içecek anketlerine verilen cevapları özellikle analiz ettiler.
Düzenli kahve ve çay içenlerinin yaşam tarzı ve çevre koşullarından bağımsız olarak daha az karaciğer yağlanma riski taşıdıklarını ortaya koydular.Bu içeceklerin karaciğer üzerinde koruyucu bir etkiye sahip oldukları ve henüz karaciğer hastalığının belirgin belirtileri göstermeyenler arasında yağlanmanın önüne geçebildiğinide yapılan moleküler çalışmalalarla destekledirler. Çalışma sonuçları, 6 Haziran'da Journal of Hepatology'de yayınlandı.
Sonuç olarak artık şunu rahatlıkla dile getirebiliriz: Kahve ve çay gibi kolay erişilebilir ve ucuz yaşam tarzı stratejilerini araştırmalarla ortaya koyarak, önemli bir hastalık olan karaciğer yağlanmasının önüne geçebiliriz. Unutmayın yağlı karaciğer hastalığı siroz hastalığının öncülüdür ve ciddiyetle üzerinde durulaması gereken bir hastalıktır. Sakın bende yoktur diye düşünmeyin! Günümüzde her dört yetişkinden birinde karaciğer yağlanması olduğunu aklınızın bir köşesinde tutun.
Karaciğer yağlanması olanlar için 3 önemli bitkisel takviye:
Önerilen bu desteklere başlamadan önce doktor veya eczacınızla konuşmayı ihmal etmeyin.
1- Silymarin: Meryem Ana bitkisinin içinde bulunan özel bir moleküldür. Mükemmel bir karaciğer koruyucusudur ve günde 100-250 mg tüketilmelidir.
2- SAM-e: Bu da doğal bir madde ve karaciğerin toksinlerden ve yağlardan arınmasına yardımcı olabiliyor. Günde 400-800 mg tüketilebilir.
3- Omega-3 destekleri: Özellikle DHA’nın yağlı karaciğer ve neticesinde oluşan iltihabi süreçleri baskılayabileceği anlaşılıyor. Günlük DHA tüketimi 300-400 mg olmalıdır.
Keyifli, sağlıklı ve bereketli bir Ramazan haftası geçirmeniz dileğiyle...