İki başkent (Erbil-Ankara) arasında mülteci Muhammed’in hikayesi

Erbil (Rûdaw) – Bir süredir Ankara’da tedavi gören Filistinli 8 yaşındaki Muhammed Bilal Abdulmecid, lösemiye karşı verdiği amansız mücadeleyi kaybetti. Mülteci bir ailenin çocuğu olarak başkent Erbil’de hayata gözlerini açan küçük Muhammed, bir başka başkentte, Ankara’da toprağa verildi. Muhammed’in hikayesi, mülteciliğin kader olduğu Ortadoğu'da yaşanan çarpıcı hikayelerde yalnızca biri. 

Muhammed Bilal Abdulmecid, 28 Nisan 2014’te aslen Filistinli olan Bilal ve Ğanwa çiftinin ikinci çocuğu olarak başkent Erbil’de doğdu. Büyükbabası, yıllar önce Filistin ile İsrail arasında yaşanan savaş nedeniyle Ramallah’tan Suriye’ye göç etmişti.

Babası Bilal Abdulmecid de, Suriye’de patlak veren iç savaş nedeniyle 2013 yılında eşi ve küçük kızı Sidra ile birlikte Kürdistan Bölgesi’ne göç etmek zorunda kalmıştı.  

Babası özel bir reklam şirketinde çalışan Muhammed, üstün zekası ve kabiliyeti ile Erbil’de Özel Kanada Koleji’nde okumaya başladı. İlk okul 3’üncü sınıf öğrencisiydi.

ALL teşhisi konuldu

Küçük Muhammed, 8 Temmuz 2022 Cuma günü, yani Kurban Bayramı’nın ilk günü boynunda oluşan şişlik nedeniyle hastalandı. Doktora götürülen Muhammed’in kansere yakalandığından şüphelenildi. 

Erbil’de hayırsever iş insani Ahmed İsmail Nanekeli’nin açtığı, Kürdistan Bölgesi Hükümeti’nin de desteklediği Özel Nanekeli Kanser Hastanesi’ne yatırılarak tedavisine başlandı. Burada yapılan tahlillerde, Akut Lenfoblastik Lösemide (ALL) teşhisi konuldu. Ancak Muhammed’in kurtulabilmesi için mutlaka ilik nakli ameliyatı olması gerekiyordu.

Bugün gelişmiş ülkelerde erken teşhis edildiği taktirde tedavisi bulunan akut lenfoblastik löseminin nihai tedavisi hala Kürdistan Bölgesi ve Irak genelinde bulunmuyor. Ancak tanı yapılabiliyor ve hastalığın ilerlemesini engellemek amacıyla ilaç tedavisi uygulanabiliyor.

Ailenin arayışları

Muhammed’in ailesi ilk olarak Körfez ve Arap ülkelerinde tedavi imkanlarını araştırmaya başladı. Ancak Ürdün, Katar gibi ülkelerde tedavi giderlerinin yüksek maliyeti ailenin bütçesini aşıyordu.

Ailesi, Türkiye’de İzmir’deki Özel Ege Üniversitesi Hastanesi ile Ankara’daki Lösante Hastanesi’nde tedavi imkanını soruşturdu. Her iki hastane de hastanın raporları doğrultusunda tedavisinin yapılabileceğini ancak bunun da özel masrafa karşılık mümkün olabileceğini bildirdi.

Ümidini kesmeyen aile, bugün ağır hastalıklara yakalanan bir çok çocuk için yapıldığı gibi sosyal medya üzerinden seslerini duyurmaya çalıştı. Ailenin çağrısı, AK Parti MKYK Üyesi ve Diyarbakır eski milletvekili Abdurrahman Kurt tarafından duyuldu.

Kurt’un da çabaları ile Türkiye Sağlık Bakanlığı, Muhammed’in tedavi masraflarını üstlenmeyi kabul etti. Kasım ayının başında aile Ankara’ya gitti ve Muhammed, Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne yatırıldı.

“Muhammed Cennet’e gitti”

Ne var ki Ankara’da yaklaşık iki buçuk ay süren tedavinin ardından Muhammed 13 Ocak 2023 Cuma günü yaşam savaşını kaybetti. Babası Bilal Abdulmecid o sabah ailesi ve sevenlerine kısa bir mesaj attı; “Muhammed Cennete gitti!”

Rûdaw’a konuşan baba Bilal Abdulmecid, Temmuz ile Kasım arasında geçen 5 aylık süre zarfında Muhammed’in hastalığının epey ilerlediğini, kemik iliğinde çoğalan lenfoblastların kana ve diğer organlara bulaştığını söyledi.

Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tüm imkanların seferber edildiğini belirten Bilal Abdulmecid, oğlu için artık yapacak bir şey kalmadığını ifade etti.

Erbil’de doğdu, Ankara’da toprağa verildi

Ailesinin rızası ile küçük Muhammed, Mamak’ta toprağa verildi. Ailesi ilk kez Muhammed’den ayrı yolculuk yaparak Erbil’e döndü.

Anavatanını hiç görmeyen ve bir başkentte doğup başka bir başkentte hayata veda eden Muhammed Bilal Abdulmecid için Filistin’in Erbil Konsolosluğu’nda taziye verildi.

Baba Bilal Abdulmecid, “Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çok iyi karşılandık. Hekimler ve tüm hastane çalışanları bu süre boyunca çok iyi ilgilendiler, ellerinden geleni yaptılar. Muhammed yine burada Nanekeli Hastanesi’nde olduğu gibi orada da doktor ve çalışanlar tarafından çok sevildi. Ona gereken ilgi gösterildi. Ancak insan kaderinde ne varsa onu yaşar. Ben yine de babası olarak bize destek veren herkese, Abdurrahman Kurt beye, Türkiye Sağlık Bakanlığı’na teşekkür ediyorum” dedi.

Muhammed Bilal Abdulmecid, mülteciliğin artık ikinci bir kimlik olarak idrak edildiği, savaşın ve göçün yorduğu bu coğrafyada, anavatanından uzakta yaman bir hastalığa karşı mücadele etti. Küçük Muhammed'den geriye, hastalığa karşı zafer işareti yapan fotoğrafları ve onu tanıyanların yüreğinde, hafızasında bıraktığı umut dolu gözleri kaldı.

Baba Abdulmecid, oğlunun son ana kadar da moralini bozmadığını, hayata tutunmaya çalıştığını söyledi.

Filistin'in Erbil Başkonsolosu Nazmi Hazuri de, “Küçük Muhammed’i zeki ve yaşından büyük olgun, cana yakın tavırları ile tanıdık. Ailesi çocuklarının Ankara’da toprağa verilmesini kabul etti. Ama dilerim bir gün özgür anavatanına kavuşur. Elbette o tertemiz bir insandı, şimdi ise Cennet’e giden bir kuş” dedi.