VİDEO - Kadınlar Pazarı ya da ‘Küçük Kürdistan’

İstanbul (Rûdaw) - Birçok kültüre ve medeniyete ev sahipliği yapmış olan İstanbul, “Küçük Kürdistan” olarak bilinen Fatih’teki “Kadınlar Pazarı”ndaki iftar sofralarını renklendiren Kürt mutfağına tanıklık ediyor.  

 

Kadınlar Pazarı, ramazanların vazgeçilmez mekanı. Buradaki insanların büyük çoğunluğu, Kürt illerinden gelen esnaftan oluşuyor. Genelde Siirt, Van, Diyarbakır, Bitlis, Adıyaman, Muş, Batman, Mardin ve Urfa’dan gelenler....

 

Pazara, özelliklerinden dolayı “Küçük Kürdistan” deniliyor. Kadınlar Pazarı, Kürt sosyal ve yardım dernekleri, Kürdistan medreseleri, Kürtçe eğitim dil kursları, Kürtçe dergi ve gazetelerinin bulunduğu bir mekan.

 

Taburelerde memleket sohbeti

 

Satılan ürünlerden tutun da, müşterilerin giyim kuşamına, tabureli kahvehanelerine, lokantalarında yapılan yemeklerine kadar hemen her şeyde Kürdistan rüzgârları esiyor.

 

Kürdistan pazarlarında satılan her türlü hayvansal ve bitkisel ürünleri pazarda bulmak mümkün. Muş, Bitlis, Adıyaman tütününün yanısıra Van’ın otlu peyniri, Diyarbakır saç tava ve sur tatlısı, Urfa’nın kebapları ve çiğköftesi, Siirt ve Bitlis büryanı gibi yeyeceklere de ev sahipliği yapıyor.

 

Kürtler’in “ayaklı gazete”si

 

Hemen her gün Kürdistan’a gidip gelenler olduğu için “ayaklı bir gazete” işlevi görerek, memleket haberlerinin alındığı bir yer olarak da biliniyor Kadınlar Pazarı.  

 

Roma İmparatorluğu’nun taş kemerlerinin gölgesindeki anıtsal Bozdoğan Kemeri’ni geçtikten hemen sonra, Kürt yemekleriyle süslenmiş iftar sofralarını görüyorsunuz.

 

Yıllar önce, özellikle Kürdistan’dan gelen Kürtler, büyük ölçüde yaya alanı çevresinde restorantlar, kasap dükkanları, baharatçılar ve kahvehaneler açmışlar.

 

İsmi nerden geliyor?

 

Buraya “Kadınlar Pazarı” olarak adlandırıldığı çok net bilinmese de, bazı kaynaklar, mekanın Osmanlı döneminde kadın köle pazarı olarak kullandığını yazıyor. Bir görüş de, kadınların alışveriş için bu bölgeyi tercih etmeleri nedeniyle bu adın verildiğini yönünde.

 

Pazarda iftar için en çok tercih edilen mekanardan biri Sur Ocakbaşı. Burada çiğköfte etsiz yapılıyor. Yemeklerin yanında verdikleri pideler de taş fırında odun ateşiyle pişiyor.  Ayran ise metal bir tas ile müşterinin önüne koyuluyor.  Metal bir tabağın ortasında önünüze gelen peynir, tatlı şurubun sarı renk alana ve üzeri kızarana dek pişirilerek yapılan künefe tatlısı.

 

Rûdaw’a konuşan Sur Ocakbaşı’ndan Ahmet Usta, malzemeleri Diyarbakır’dan getirdiklerini söyledi. Dünya genelinde insanların buraya özellikle Siirt Büryanı yemek için yediklerin belirten Ahmet Usta, organik ürünler ile dünyada benzeri olmayan yemekler yaparak, bütün milletlere hizmet verdiklerini söyledi.