Haber Merkezi - Kanadalı bilim insanları tarafından onlarca yıl önce keşfedilen rapamycin, bugüne kadarki en umut verici yaşlanma karşıtı ilaç olarak adlandırılıyor.
Kanadalı bilim insanları tarafından yıllar önce Paskalya Adası topraklarından elde edilen rapamycin adlı ilaç, teknoloji patronları ve uzun ömür fanatikleri tarafından yaşlanmayı yavaşlatma konusunda en iyi yöntemlerden biri olarak tanıtılıyor.
İnsanlar üzerinde yapılan araştırmalar sınırlı olsa da, bu yıl The Lancet'te yayınlanan çalışmalara ilişkin yapılan sistematik bir inceleme, ilacın sağlıklı insanlar ile yaşlanmayla ilişkili hastalıkları olanlarda deri ve kardiyovasküler sistemler üzerinde olumlu etkiler gösterdiğini açığa çıkardı.
Bilim insanları şimdi rapamycinin yaşlıların en korkulu rüyası olan erken evre Alzheimer'lı yaşlı yetişkinlerde beyin değişikliklerini azaltıp azaltamayacağını test ediyor.
Ayrıca Columbia Üniversitesi Doğurganlık Merkezi başkanı olan eş lider Dr. Zev Williams ilacın menopozun başlamasını geciktirip geciktiremeyeceğini ve böylece yumurtalık yaşlanmasını yavaşlatıp yavaşlatamayacağını değerlendirdiklerini söyledi.
Araştırma, ilacın 50 Japon kadın üzerinde test edildiğini ve bu kadınların yumurtlama dönemlerinin daha uzun olduğunu ve adet döngülerinin yüzde 20 oranında geciktiğini ancak bunun meme ve yumurtalık kanseri riskini artırdığını da ortaya koyuyor.
Rapamycinin, kanser tedavisinde veya organ nakilleri için onaylanmış reçeteli bir ilaç.
2009 yılında Nature dergisinde yayımlanan önemli bir araştırmada, rapamiycinin yaşamın ileri dönemlerinde verildiğinde hem erkek (yüzde 9) hem de dişi (yüzde 14) farelerde hayatta kalma oranını artırdığı bulunmuş ve bu, bir farmakolojik maddenin her iki cinsiyette de yaşam süresini uzattığının ilk kez gösterildiği bir çalışma olmuştu.
Ancak farelerde gösterilen etkiler sınırlı kaldı.
McGill Üniversitesi’nden biyolog Siegfried Hekimi, "Ve fareler metabolizma açısından, her şey açısından insanlardan çok farklı hayvanlardır. Fareler laboratuvar kafeslerinde yaşar ve bu yüzden insanlarla aynı ortamda yaşadıkları varsayılamaz” dedi.
Rapamycin, 1964 yılında Güney Pasifik'teki Paskalya Adası'na Kanadalı bilim insanları tarafından gerçekleştirilen bir tıbbi keşif gezisinin ürünü olarak keşfedildi.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın