Kiliseler buzdolabı görevi görüyor
Van (Rudaw)- Türkiye’de Van, Hakkâri, Bitlis gibi illerde köylüler, sıcaklar nedeniyle bozulma ihtimali olan sebze, meyve, ekmek, et ve süt ürünlerini sürekli serin olan kiliselerde koruyor.
Bölgede şehir merkezleri başta olmak üzere yerleşim yerlerinde yaşanan sorunlardan biri de düşük voltaj ve elektrik kesintileri... Elektrik sıkıntısına maddi imkânsızlıklar da eklenince, birçok köylü buzdolabı kullanamıyor.
Bazı yerlerde de köylüler var olan buzdolaplarını ortak kullanıyor. Ancak buzdolabı herkesin yiyecek eşyasını almaya yetmeyince köylüler bu kez de başka yollara başvuruyor.
Peynir, bozulmasın diye sonbahar aylarına kadar toprağın altına yerleştirilen küplerde saklanırken, yoğurt ve süt gibi çabuk ekşiyen gıda maddeleri de naylon bidonların içinde, soğuk suda tutuluyor.
Yine günlük olarak kullanılan ve bozulma ihtimali olan gıdalar da, küçük mağara türü yerlerde, taş kovuklarda saklanabiliyor.
Köylerde sıcaklara karşı birçok doğal önlemin yanı sıra kiliseler de bulunmaz nimet niteliğinde. Çünkü kiliseler yapıları itibariyle yaz aylarında en fazla serinliği barındıran yapılar. Bu nedenle de köylerde kiliseler, adeta buzdolabı niyetine kullanılıyor. Köylüler, bozulacak yiyecek eşyasını ortak kullandıkları kiliselerde tutuyor.
Köylülerin bu tutumu işe de yarıyor. Kiliseler bir yerde köylüler tarafından koruma altına alındığı için, hazine avcılarının kazılarından ve başka tahribatlardan da korunmuş oluyor.
Van’ın Çatak ilçesine bağlı Koruklu (Çlükê) köyündeki kiliseyi de köylüler ortak kullanıyor. Kilisenin anahtarı ise sadece bir kişide var. İhtiyaçlar sırasında kiliseyi açıp kapatan köylü kadın, Rûdaw’a şunları anlattı:
“Buraya sadece ben bakıyorum. Burada birçok yiyecek var. İhtiyacı olan gelip benden izin istiyor, yiyeceklerini veriyorum. Serin olduğu için buzdolapları olmayanlar, eşyalarını burada saklıyor. Zaten biz olmasak bu kilise şimdi çoktandır yıkılmıştı, evimiz gibi bakıyoruz. Kiliselerle ilgilenenlerin bize ödül vermesi lazım.”
Zêw Kilisesi’ni de (Surp Stephanos Kilisesi) çevre sakinleri, yine yiyecek eşyalarını saklamada kullanıyor. Kiliseye, serin olduğu için tandır bile yapılmış...
Kilisede otlu peynir yapan kadınlar, “Eskide burası han olarak kullanılıyordu. Büyüklerimiz anlatıyorlardı. Şimdi de biz ihtiyaçlarımız için kullanıyoruz, ama zarar da vermiyoruz” diye konuştu.
Bölgede şehir merkezleri başta olmak üzere yerleşim yerlerinde yaşanan sorunlardan biri de düşük voltaj ve elektrik kesintileri... Elektrik sıkıntısına maddi imkânsızlıklar da eklenince, birçok köylü buzdolabı kullanamıyor.
Bazı yerlerde de köylüler var olan buzdolaplarını ortak kullanıyor. Ancak buzdolabı herkesin yiyecek eşyasını almaya yetmeyince köylüler bu kez de başka yollara başvuruyor.
Peynir, bozulmasın diye sonbahar aylarına kadar toprağın altına yerleştirilen küplerde saklanırken, yoğurt ve süt gibi çabuk ekşiyen gıda maddeleri de naylon bidonların içinde, soğuk suda tutuluyor.
Yine günlük olarak kullanılan ve bozulma ihtimali olan gıdalar da, küçük mağara türü yerlerde, taş kovuklarda saklanabiliyor.
Köylerde sıcaklara karşı birçok doğal önlemin yanı sıra kiliseler de bulunmaz nimet niteliğinde. Çünkü kiliseler yapıları itibariyle yaz aylarında en fazla serinliği barındıran yapılar. Bu nedenle de köylerde kiliseler, adeta buzdolabı niyetine kullanılıyor. Köylüler, bozulacak yiyecek eşyasını ortak kullandıkları kiliselerde tutuyor.
Köylülerin bu tutumu işe de yarıyor. Kiliseler bir yerde köylüler tarafından koruma altına alındığı için, hazine avcılarının kazılarından ve başka tahribatlardan da korunmuş oluyor.
Van’ın Çatak ilçesine bağlı Koruklu (Çlükê) köyündeki kiliseyi de köylüler ortak kullanıyor. Kilisenin anahtarı ise sadece bir kişide var. İhtiyaçlar sırasında kiliseyi açıp kapatan köylü kadın, Rûdaw’a şunları anlattı:
“Buraya sadece ben bakıyorum. Burada birçok yiyecek var. İhtiyacı olan gelip benden izin istiyor, yiyeceklerini veriyorum. Serin olduğu için buzdolapları olmayanlar, eşyalarını burada saklıyor. Zaten biz olmasak bu kilise şimdi çoktandır yıkılmıştı, evimiz gibi bakıyoruz. Kiliselerle ilgilenenlerin bize ödül vermesi lazım.”
Zêw Kilisesi’ni de (Surp Stephanos Kilisesi) çevre sakinleri, yine yiyecek eşyalarını saklamada kullanıyor. Kiliseye, serin olduğu için tandır bile yapılmış...
Kilisede otlu peynir yapan kadınlar, “Eskide burası han olarak kullanılıyordu. Büyüklerimiz anlatıyorlardı. Şimdi de biz ihtiyaçlarımız için kullanıyoruz, ama zarar da vermiyoruz” diye konuştu.