Kürt alim Şeyh Maşuk Haznevi’nin katledilmesinin üzerinden 15 yıl geçti

Kamışlo (Rûdaw) –  Suriye istihbaratı tarafından 10 Mayıs 2005’te Şam'dan kaçırılan ve daha sonra 1 Haziran 2005’te Deyrezor’da cansız bedeni bulunan Kürt islam alimi Şeyh Maşuk Haznevi’nin katledilmesinin üzerinden 15 yıl geçti. Haznevi’nin “Hak sadaka ile değil, güç ve kudretle alınır” sözü hala Rojava’da dilden dile dolaşıyor.

Rojava’da halkın öncülerinden biri olan İslam alimi Şeyh Maşuk Haznevi’yi katledilişinin 15’inci yılında hocası ve siyasetçiler anlattı.

Kamışlo’nun Til Marûf köyünde dünyaya gelen Şeyh Maşuk Haznevi, babası Şeyh İzeddin Haznevi’nin izinden giderek ömrünü İslam ilmini öğrenmeye adadı. Nakşibendi şeyhi olan ailesinin Serhat’tan buraya göç ettiği söylenir.

Rûdaw’a konuşan Heznevi’nin hocalarından Abdulmecid Omer, “Yaklaşık 40 yıl ona ders verdim. O çok akıllı ve saygılı bir kişilikti. Onun gibisini görmedim. Büyük küçük herkese çok saygı duyardı, özellikle öğretmenlerine ve kendinden büyüklere saygı gösterirdi” dedi.

Şayh Maşuk Haznevi, 1978’de Şam'daki el Eminiye lisesini birincilikle bitirdikten sonra Suudi Arabistan'ın Medine kentindeki İslam İlimleri Üniversitesi’nde öğrenim gördü. 1984'te üniversiteyi bitirdi ve Suriye'ye dönerek hem babasının medresesinde hem de değişik medreselerde dersler verdi.

2001'de Lübnan'da bulunan el İmam el Evzai fakültesinden “İslamda yaşam güvencesi” konulu tezde mastır diploması aldı. Daha sonra Pakistan'ın Karaçi kentindeki İslam Üniversitesi'nden “Taklit ve mezhepler arasındaki fitnede rolü” konulu tezi üzerinde doktora diploması aldı.

Siyasetçi Hasan Salih de, Şeyh Maşuk’un İslam dinini ezilen halklar için bir kurtuluş yolu ve Kürt halkının temel hak ve özgürlüklerinin savunulacağı en doğru yol olarak gördüğünü söyledi.

Kamışlo’da 12 Mart 2004’te başlayan ve Rojava’daki diğer kentlere yayılan halk ayaklanması esnasında halka hitaben yaptığı açıklamalar ve çağrılarla bir nevi içindeki özgürlük, hak ve adalet inancının bir volkan gibi patladığını belirten Salih, “Suriye Kürtlerinin 2004’teki ayaklanmasında hiç tereddüt etmeden halkının yanında yer aldı. Kadın, çocuk herkes tarafından takdir edilen bu çıkışı nedeniyle Suriye Kürdistanı’ndan direnişin liderleri arasında yer aldı” dedi.

Beşar Esad yönetimindeki Suriye yönetimini çok sert dille eleştiren Şeyh Maşuk Haznevi, bu çıkışı nedeniyle rejiminin hedefi haline geldi.

Haznevi’yi ve ailesini yakından tanıyan din adamı Muhammed Garzani de, Şeyh’in karizmatik bir kişiliğe sahip olduğunu, camide o vaaz verdiğinde namaz kılan ve kılmayan herkesin toplandığını söyledi.

Garzani, Şeyh Haznevi’nin hitabı ile Rojava’daki Kürtlerin yüreğinde ulsal birlinç ve özgürlük sevgisi doğurduğunu, aynı zamanda Kürt halkının düşmanlarına korku saldığını belirtti.

Muhammed Garzani, “Onun şehid edilmesi bizi çok büyük bir zorluğun içesine itti” dedi.

Şeyh Maşuk Haznevi, 10 Mayıs 2005’te gece Şam'da ikamet ettiği evde Suriye istihbaratı tarafından zorla kaçırıldı. Haznevi, Şam'a yakın bir cezaevinde ağır işkencelerden geçirildi. Rojava halkı bu süreçte onun için birkez daha ayaklandı.

28 Mayıs 2005 günü, gördüğü ağır işkenceler nedeniyle Şam'da bulunan Tişrin Askeri Hastanesi'ne acil olarak götürüldüğü ve aynı gün hastaneden çıkarıldığı öğrenildi. 31 Mayıs 2005’te, Suriye emniyet güçleri Haznevi’nin mezarının bulunduğunu haber vererek evletlarını alıp Deyrezor’a götürdü. 1 Haziran 2005 günü de Şeyh Maşuk Haznevi’nin naaşı açık bir mezarda ailesine verildi.

Şeyh Maşuk Haznevi, yaklaşık 500 bin kişinin katıldığı bir cenaze töreniyle, Kamışlo’daki Kudurbeg Mezarlığı’nda toprağa verildi. Kürt Şeyh’in “Hak sadaka ile değil, güç ve kudretle alınır” sözü Rojava’da hala dilden dile dolaşıyor.

Şeyh Maşuk’un ailesinin yaşadığı ev, 2014’te IŞİD tarafından talan edildi. Ailesi ve çocukları köyden göç etmek zorunda kaldı.