Diyarbakır (Rûdaw)- Diyarbakır’da 9 Kürt partisi, Kürt dilinin geliştirilmesi, resmi dil olması ve okullarda öğretilmesi amacıyla ortak bir platform kurdu.
Diyarbakır’da bir araya gelen Özgürlük ve Sosyalizm Partisi (ÖSP), Kürdistan Demokrat Partisi-Bakur (KDP-Bakur), Kürdistan Demokrat Partisi-Türkiye (KDP-T), Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK), Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK), İnsan ve Özgürlük Partisi, Halkların Demokrasi Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Azadî Hareketi temsilcileri Kürt dilinin geliştirilerek resmi dil olması ve okullarda öğretilmesi amacıyla bir açıklama yaptı.
Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nde bir araya gelen parti temsilcileri, yaptıkları açıklamayla kurdukları ortak platformu deklare etti.
Kürtçe’nin Kurmancî lehçesindeki metni Özgürlük ve Sosyalizm Partisi (ÖSP) Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, Kırmançkî metni ise Azadî Hareketi’nden Sıtkı Zilan okudu.
“Dilimizin kanseri olan asimilasyona karşı birlikte ses vermek için 9 parti ile bir araya geldik. Türk rejiminin 100 yıllık ırkçı siyaseti olduğunu teşhir etmek ve halkımızı aydınlatmak için bir aradayız” denilen, açıklamada şöyle denildi:
“Bizler, ‘Bugün dilimiz yarın milletimiz yok olacak’ şeklinde yüzleştiğimiz derin ve kanayan yaramızı birlikte nasıl sarabiliriz sorusuna yanıt bulabilmek için bir aradayız. Siyasal, sivil kurumlarıyla, aydın, sanatçı, melleleriyle ve halkımızla dilimiz (Kurmanci, Kırmançkî) üzerindeki asimilasyona karşı yakın ve uzun vadede yapacaklarımızın belirlenmesi için bir aradayız.
Evde, sokakta, dolmuşta, otobüste, hastanede Kurdî (Kurmancî, Kırmançkî) konuşarak halkı konuşmaya çağırmak için ortaklaştıklarının altı çizilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı: “Bizler, dil konusunda uzman olan kurum ve şahsiyetlerimizin bir araya gelip yaratıcı, kapsayıcı, uzun soluklu görüş-öneri-projelerle ortak sinerji yaratmalarına zemin hazırlamada destek olmak istedik. Bizler, televizyon, radyo, gazete gibi kurumları, aydın ve yazarlarımızı bu kanayan yaramızda ortak bir çağrıyla dikkatlerini yoğunlaştırmak ve özel programlarla, yazınsal faaliyetle kampanyaya katkıda bulunmaya çağırmak istedik.
Sosyal kanser asimilasyona karşı halkımızın feryadını başta Birleşmiş Milletler UNESCO olmak üzere dünya kamuoyuna duyurmak için Türkiye kamuoyunu ve vicdan sahibi herkesi hareket ettirmek için bir araya geldik. Bizler tüm bunlarla, sivil ve siyasal kadrolarımız ve en önemlisi halkımızla demokratik kültürün ve ulusal ittifakın iklimini güçlendirmeye katkıda bulunabilmek için bir aradayız. Bu adımın bu yönde atılmış son değil, başlangıç adımı olmasını diliyoruz ve bunun için çabalayacağız.”
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın