Erbil (Rûdaw) - Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani, parlamento seçimlerinin yüzde 72 katılımla gerçekleştiğini belirterek, “Bu, Kürdistan Bölgesi halkının ne kadar bilinçli olduğunun ve demokrasiye inandığının çok açık bir göstergesidir” dedi.
Ortadoğu Araştırma Enstitüsünün (MERİ) tarafından bu yıl “İyi Yönetişim ve Refah'a Doğru” başlıklı 2024 forumu bugün başkent Erbil’de başladı. Rûdaw Medya Grubu’nun sponsorluğunu yaptığı panel iki gün boyunca devam edecek.
Forumun “Kürdistan Bölgesi: Ulus ve Devlet İnşası” başlıklı paneline konuk olan Mesrur Barzani, MERI Başkanı Dilawer Alaaddin’in sorularını yanıtladı.
“Yüzde 72’lik katılım Kürdistan halkının bilinçli olduğunun göstergesi”
İlk olarak Kürdistan Parlamentosu seçimleri hakkında konuşan Mesrur Barzani, seçimlerin Kürdistan Bölgesi'ndeki tüm kurumların meşruiyetinin yeniden tesis edilmesi açısından önemli olduğunu söyledi.
Barzani, “Seçimlerin 2022'de yapılması gerekiyordu ancak malum sebepler ve bazı partilerin ısrarları nedeniyle ertelendi. Bileşenlerin temsiliyet haklarının tamamen ortadan kaldırılması ve federal hükümete bağlı seçim komisyonunun seçimleri denetlemesi çağrısında bulundular. Buna rağmen 20 Kasım'da Kürdistan Bölgesi halkının yüzde 72'sinin katılımıyla seçim yaptık. Bu, Kürdistan Bölgesi halkının ne kadar bilinçli olduğunun ve demokrasiye inandığının çok açık bir göstergesidir” ifadelerini kullandı.
Bazı tarafların karşıt yorumlarına rağmen uluslararası toplumun gözetiminde çok iyi bir seçim sürecine tanıklık edildiğini kaydeden Mesrur Barzani, “Umarım herkes bu sonuçları kabul eder. Halkın seçimi ne olursa olsun tüm tarafların bunu kabul etmesi gerekir” dedi.
Barzani şöyle devam etti:
“Önemli bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. Seçim sürecine tüm siyasi partilerin katılımı seçimleri başarılı kıldı ve Kürdistan Bölgesi'nin bu demokratik süreçte başarıya ulaşmasını sağladı. Bu hepimiz için gurur kaynağıdır. Seçimlerden önce farklı düşünen ya da farklı sonuç bekleyen birçok taraf vardı. Fakat bu seçimin sonucu Kürdistan halkının kime güvendiğini ve neye kanaat getirdiğini ortaya koydu. Pek çok konuda yanıltıcı dezenformasyon yapıldı ancak bunların herhangi bir dayanağının olmadığı ortaya çıktı. Bu açıdan bakıldığında seçimin kazananı Kürdistan Demokrat Partisi'nin refah, barış, bir arada yaşama mesajıdır.”
“Ulusal stratejinin oluşturulması açısından çok güzel şeyler yapıldı”
Dokuzuncu kabine olarak ülkenin inşası için çok sayıda projeye imza attıklarını kaydeden Mesrur Barzani, “Özellikle hizmet alanında halkımızın neye ihtiyacı olduğunu hissettik. Ekonomik altyapının oluşturulması açısından çok güzel şeyler yapıldı, Kürdistan'ın tamamında ulusal bir stratejinin oluşturulması açısından çok güzel şeyler yapıldı. Ama ne yazık ki engelsiz olmadı; Hükümet programlarının uygulanmasının önünde engeller oldu. Örneğin, çok ama çok önemli olan hizmetlerin dijitalleştirilmesi, Kürdistan'da gelişmiş bir veri merkezi kurma konusunda ciddi çabalar sarf ettik ve çok şükür inşa edildi” değerlendirmesinde bulundu.
Ekonomiyi çeşitlendirme kararı aldıklarını ve olumlu adımlar atarak ekonomik toparlanma seviyesine ulaştıklarını, dış pazarlara açıldıklarını dile getiren Başbakan Mesrur Barzani, “Bankacılık sektörü açısından da güzel adımlar atıldı, henüz tamamlanmadı ancak çok iyi bir aşamayı geçtik ve çok yakın gelecekte tüm bunların, bahsettiğiniz millileştirmenin yaratılmasına vesile olacağını umuyoruz” diye konuştu.
Hükümetin farklı tarafların katılımı ile oluşturulduğunu belirten Mesrur Barzani, “Dolayısıyla hükümeti yönetmek için birleşik ve ortak bir gündem olmalı ve herkes buna bağlı kalmalıdır. Hem hükümete katılıp ve hem de hükümetin gündemini uygulamasına engel olamazsınız. Hükümet tek vücut, tek parça, tek vizyonla programlarını uygulamaya çalışır” dedi.
“Vatandaşa eşit fırsat sağlamak hükümetin görevi”
Mesrur Barzani, “Elbette genç olsun, olmasın her vatandaş fırsat eşitliği bekliyor ve onlara eşit fırsat sağlamak hükümetin görevi. Gençler, yeni bir fikri olanlar, işletme kurmak isteyen veya bir işi olup büyütmek isteyen herkes için hükümetten desteği teşvik ediyoruz. Bu ülkede ilerleme ve büyük bir ekonomik refah istiyorsak, özel sektöre yardım etmemiz ve onun ilerlemesi için gerekli koşulları yaratmamız gerekiyor. Bu yapıldığında iş imkanları otomatik olarak artar. Bunu yapabilmemiz için hem yurt içinde hem de yurt dışında yatırıma ihtiyacımız var. Neye güvenilebilir yabancı yatırımcı? Sizin de belirttiğiniz gibi üzerinde çalışılan pek çok temel konu var, bunlardan biri de güvenlik meselesi. Eğer bir yatırımcı, malının korunacağına ikna olursa, bu ülkeye daha güvenle gelip yatırım yapacaktır” diye konuştu.
Başbakan Barzani, şöyle devam etti:
“Öte yandan gelişmiş küresel sisteme uyumlu, gelişmiş bir bankacılık sistemi de var. Şimdi maalesef Irak'ın çoğundan uygulanan ise nakit politikası. Bunun pek bir faydası yok çünkü dünya krediye, bankacılığa, dijitalleşmeye doğru ilerliyor. Biz Kürdistan Bölgesi olarak bu programı başlattık. Hükümet çalışanlarının, her vatandaşın kendi banka hesabına sahip olabilmesi için çalışıyoruz. Bu vatandaşın parasını istediği zaman, istediği şekilde ve ne kadar isterse çekmesine ve işletmesine yardımcı olacak. Ancak belli ki bazı taraflar bunu kendi çıkarına uygun görmüyor. Vatandaşların maaş meselesini kendilerine siyasi malzeme olarak kullanan taraflar oldu. Eğer vatandaş özgür olunca, vatandaşın mali iradesi ve mali gücü kendi elinde olunca bu taraflar kendilerini tehdit altında hisseder. Bu nedenle projemize karşı çıkıyorlar.
Bankacılık sistemi yabancı yatırımcıyı çekmek açısından da önemli. Bir ülke fabrika istiyorsa, yabancı bir şirket buraya gelmek istiyorsa buradaki bankacılık sistemi uluslararası standartlara uygun mu, değil mi diye bakar. Güvenliği yoksa gelmeyebilir. Bu nedenle güvenliğin sağlanması ve kanunla iyi bir bankacılık sisteminin sağlanması çok önemlidir. Herkesin hakları yasalarla korunmalıdır. İster yatırım yasaları, ister hak koruma yasaları, ister özel sektörde çalışan kişilere yönelik yasalar olsun, sosyal güvenlik veya çalışan hakları için bile bu yasalar üzerinde ciddi şekilde çalışılmıştır. Yine yolsuzluğun ortadan kaldırılması için ciddi çalışmalar yapılıyor, ancak yolsuzluğun ortadan kaldırılması cesaret ve destek gerektiriyor. Bir siyasi tek başına parti yolsuzluğa karşı duramaz, bunu hükümet yapabilir.”
"Peşmerge nerede olursa olsun tüm Kürdistan'ın gururudur"
Peşmerge güçlerinin Peşmerge Bakanlığı bünyesinde birleştirilmesi projesi hakkındaki soruya da yanıt veren Mesrur Barzani, “Peşmerge nerede olursa olsun tüm Kürdistan'ın gururudur. Tek bir gün bile Peşmerge olarak görev yapan, ülkeyi ve Kürdistan halkının onurunu savunan herkes bizim için değerlidir” dedi.
Hangi görüşten olursa olsun tüm Peşmergelere saygı duyduğunu vurgulayan Barzani, “Kürdistan için fedakarlık yapanlar Kürdistan Peşmergeleridir. Yani birisini siyasi eğilimi var diye milli Peşmerge değil diyemezsiniz Peşmergeye siyasi eğilimi var diye kriter koyamazsınız. Madem ülkenin topraklarını savunuyor o zaman milli Peşmergedir” diye konuştu.
Mesrur Barzani, “Kabinemiz döneminde Peşmerge güçlerinin yeniden örgütlenmesi konusunda ciddi adımlar atıldı. 80'inci ve 70'inci birliklerden birçok birlik Peşmerge Bakanlığı çatısı altında çalışıyor. Program gereği 70'inci ve 80'inci birliklerdeki güçler zamanla kademeli olarak küçültülecek. Peşmerge Bakanlığı'nın ortak gücü olarak oluşturulacaklar” ifadelerini kullandı.
Meselenin ikinci boyutunun ise Peşmerge güçlerinin yapısı olduğunu kaydeden Başbakan Barzani, “Dolayısıyla bu yapının yeniden düzenlenmesi ve tüm Peşmerge gücünün Peşmerge Bakanlığı bünyesinde örgütlenecek tek bir yapıya kavuşturulması gerekiyor. Hiçbir siyasi parti veya birey, kendi kişisel çıkarları için bir askeri güç veya grup oluşturamaz ve kullanamaz. İktidar hükümetin elinde ve hukukun denetiminde olmalı. Peşmerge Bakanlığı da Peşmerge'nin yapısı ve teşkilatına karar verecek tek taraf olmalıdır” ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın