Roboski Katliamı’nın 10 yıl dönümü: Hukuki süreçte ihmal kimin?
Erbil (Rûdaw) - Şırnak’ın Uludere (Qileban) ilçesine bağlı Roboski köyünde 28 Aralık 2011'de Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu 17’si çocuk 34 kişi hayatını kaybetti. Roboski Katliamı’nın üzerinden 10 yıl geçti. Bu süre zarfında ne sorumlular tespit edildi ne de herhangi birisi yargılandı.
Roboski’de 28 Aralık 2011 gecesi sessizlik bir anda uçak, bomba ve çığlık sesleri ile bozuldu. Gece saatler 21:20’yi gösterdiğinde, 4 adet F-16 savaş uçağı, sınır bölgesinde sivilleri bombaladı. Ardından bölge peş peşe 3 defa daha bombalandı. Bombardımanda 17'si çocuk 34 kişi hayatını kaybetti.
Kürdistan Bölgesi’nden getirdikleri mazot ve gıdaları taşıyan katırlarla sınırı geçtikleri sırada bombalanan gruptan sadece Servet Encü sağ kurtulabildi.
Aradan geçen 10 yılda bugüne kadar ne bir sorumlu tespit edildi ne de herhangi bir kişi yargılandı. Ailelerin Türkiye’de açtığı davalar sonuçsuz kaldı, dava Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden (AİHM) geri döndü.
“Ne bir fail çıktı, ne de yargılanan oldu”
Bombardımanda hayatını kaybeden Erkan Encü’nün annesi Felek Encü, “Üzerinden 10 yıl geçti ama hala ne bir fail bulundu, ne de bize tebliğ edilen bir sonuç çıktı. Bizler mağduruz ve yüreğmiz yanıyor. Anneler yüreklerinde taşıdıkları kahırla öldü” dedi.
Olayın ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) bir araştırma komisyonu kuruldu. Uludere Alt Komisyonu, yaklaşık 15 ay süren çalışmalarını Mart 2013'te tamamladı.
Komisyonun hazırladığı 84 sayfalık raporda, sadece İHA görüntülerine dayanarak kimlik tespiti yapmanın mümkün olmadığı ifade edildi ve "Olayın kasten yapıldığına yönelik herhangi bir delil elde edilememiştir" denildi.
“Kaç yıldır adalet bekliyoruz”
Bombardımanda oğlu Muhammed Encü’yi kaybeden anne Heybet Encü, “Kaç yıldır adalet bekliyoruz. Biz çocuklarımızı üzerlerindeki elbiselerden tanıdık. Yüzleri tanınacak halde değildi, birinin başı yoktu” dedi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı 11 Haziran 2013’te “taksirle ölüme sebebiyet vermekten dolayı” dosya hakkında “görevsizlik” kararı verdi.
Başsavcılık daha sonra dava dosyasını Genelkurmay Askeri Savcılığı’na gönderdi ancak Ocak 2014’te “takipsizlik” kararı verildi.
Roboski’de hayatını kaybedenlerin yakınları Temmuz 2014’te Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuru yaptı. Ancak mahkeme, başvuruda eksiklikler olduğunu belirtti ve “eksikliğin süresinde giderilmemesi” gerekçesiyle başvuruyu 24 Şubat 2015’te usulden reddetti. Ret kararından 6 yıl sonra 9 Nisan 2021'de Roboskili aileler yine AYM’ye başvurdu.
Ailelerin avukatları yüksek mahkemenin ihlal kararı vermesi durumunda davanın açılabileceğini söyledi.
“Asla unutmayacağız, Kürtlerin kökünü kazıyacağız dediler”
Hayatını kaybeden Bilal Encü’nün annesi Halime Encü de, “Bunu asla unutmayacağız. 10 değil, bin yıl geçse de unutmayacağız. Kaza falan değildi, bilerek yapıldı. Kürtlerin kökünü kazıyacağız diyerek yapıldı” diye sitemde bulundu.
Roboski Katliamı kurbanlarının aileleri ve yakınlarından oluşan 281 kişi, 2016’da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu.
AİHM, iç hukuk yollarının tüketilmediği gerekçesiyle 17 Mayıs 2018’de başvuruyu reddetti. AİHM gerekçe olarak, dava avukatlarının eksik olduğu bildirilen belgeleri 15 günlük sürede değil, 17 günde göndermesini hata olarak kabul etti.
HDP ve Şırnak Barosu’na eleştiri
Davanın avukatları Haziran 2019’da yeniden Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu. “Yeni delil varlığı” sebebiyle Roboski dosyasının yeniden açılmasını talep etti.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı ise “yetkisizlik” kararı vererek, dosyayı Uludere ve Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi ama 25 Kasım 2020 tarihinde dosya için takipsizlik kararı verildi. Ailelerin bu karara yaptığı itiraz da reddedilince Şubat ayında Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvuru yapıldı.
Roboski Davası'nın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) kabul edilmemiş olmasında Şırnak Barosu'nu sorumluğunun bulunduğunu söyleyen HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, süreci takip etmediği için HDP Hukuk Komisyonu'nu eleştirdi.
“İhmalkarlık yaşandı”
Eski HDP Şırnak Milletvekili Ferhat Encü, AYM'de bekleyen dosya dışında, yaşanan katliamın insanlığa karşı suç olduğunu ifade ederek bunun için Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komisyonu'na bir başvuru yaptıklarını söyledi.
Encü, konu hakkında Şırnak Barosu’na yönelik eleştirilerini ise, şu sözlerle dile getirdi:
“Dosyalarımızı Şırnak Barosu’na teslim ettik. Siz takip etmelisiniz dedik. Ona göre takip edip bir yanıt vermeleri gerekiyordu ancak maalesef ihmalkarlık yaşandı.”
Konu hakkında Rûdaw’a konuşan dönemin Şırnak Baro Başkanı Noşirevan Elçi de Anayasa Mahkemesi’nin Roboski davası dosyasının eksik evrak nedeniyle kabul etmemesinin sorumluluğunu HDP hukuk komisyonuna yükledi.
Elçi, “Dava Uludere’de olduğu sürece baromuzun kontrolü altındaydı. Fakat Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildikten sonra Diyarbakır Barosu’nun kontrolündeydi. O dönem Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar’dı, onlar da bizim avukatlarımız da ellerinden geleni yapıyordu. Fakat Diyarbakır savcılığı dosyayı Ankara Sıkıyönetim Savcılığı’na gönderdikten sonra artık dosya HDP’li hukukçuların sorumluluğundaydı” diye konuştu.
Dosyada imzası bulunan 33 avukattan bazılarının halen HDP’de siyaset yaptığını belirten Elçi, mahkemeye eksik evrak teslim etmediklerini vurguladı.
“Bu dava tüm Kürtlerin, hukukçuların tüm Türkiye’nin ve hatta tüm insanlığındır”
Elçi, “Ben dosyanın sahibiyim. İlk günden beri söylüyorum; kemikleri topladığımız günden şimdiye kadar zaten dosya Şırnak Barosu’na aitti. En büyük hatamız buydu; biz hiç bir zaman bu olay Şırnak’a aittir ve sadece biz üzerinde çalışacağız demedik. Bu dava tüm Kürtlerin, hukukçuların tüm Türkiye’nin ve hatta tüm insanlığındır dedik. Kim gelip yer alır ve destek sunarsa memnun oluruz dedik. Bana da sorarsanız en büyük eksikliğimiz bu oldu derim. Fakat tekrar söylüyorum, dünyanın en büyük acısı üzerine siyaset yapılmasını da doğru bulmuyorum” ifadelerini kullandı.
Hava saldırısında hayatrını kaybeden 34 genç için bir anıt mezar yapıldı.