Erbil (Rûddaw) – Avukat Serdar Çelebi, 26 yıldır cezaevinde bulunan Mehmet Emin Özkan’ın hala tutuklu olmasının hiç bir hukuki tanımının bulunmadığını söyledi. Çelebi, Özkan'a ait son görüntüler için de, "utanç verici" ifadesini kullandı.
1996 yılında Lice'nin yakılması ve Orgeneral Bahtiyar Aydın suikastı iddiasıyla tutuklanan Mehmet Emin Özkan, 26 yıldır cezaevinde.
Kalp, tansiyon, zehirli guatr, kemik erimesi, böbrek ve bağırsak bozuklukları, aşırı derecede kilo kaybı, duyma ve görme eksikliği gibi çeşitli hastalıkları nedeniyle “cezaevinde kalamaz” raporuna rağmen tutukluluğu devam eden Özkan’ın kelepçeli şekilde hastaneye götürülmesi tepkilere neden oldu.
Ayrıca, Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Özkan’ın bulunduğu hastane odasında yatağa kelepçelendiğini gösteren resimler basına sızdı.
“Suçlu olduğuna dair bir delil yok”
Rûdaw’a konuşan avukat Serdar Çelebi, Mehmet Emin Özkan’ın yargılandığı dava dosyasında kendisine yönelik suçları işlediğine dair herhangi bir delil veya ispat bulunmadığını söyledi.
Çelebi, “Bu söylediklerimi 2013 yılında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı da teyid etti. Savcı hazırladığı iddianamede iki asker hakkında dava açtı ve madde madde yaşananları anlattı. Bu dava hala bitmiş değil. İlk mahkemede haklarında beraat verilmiş olsa da bu dava kapanmış değil. Ancak bu olayın (Orgeneral Bahtiyar Aydın suikastı) Mehmet Emin Özkan tarafından işlenmediği belirtilmiş. Biz de yaklaşık 10 yıldır bunu söylüyoruz ama kimse bunu dikkate almıyor” dedi.
Hastalığı ve yaşı itibari ile de Özkan’ın artık cezaevinde kalmaması gerektiğini vurgulayan Çelebi, tahliyesi için başvuruda bulunduklarını ancak kabul edilmediğini belirtti.
Çelebi, “Sizlerin de izlediği o görüntüler gerçekten insanlık ve huku adına utanbç vericidir. Biz izlerken utandık. Biz hak, hukuk, adalet diyoruz ama 83 yaşında yaşlı bir tutuklu, elinde kelepçe ve etrafında askerler yürüyor. Bu büyük bir ayıp” ifadelerini kullandı.
Özkan’ın hala cezaevinde olmasının hiç bir hukuki tanımı olmadığını dile getiren avukat Çelebi, şunları kaydetti:
“1990’lı yıllarda Türkiye karanlık bir dönemden geçti. Karanlık güçler çok kirli işler yaptı. İnsanları öldürdüler, köyleri, şehirleri yaktılar. Lice’nin yakılması da bu olaylardan biriydi. Devlet bir şekilde Lice’nin failini buldu. Şimdi dosyada Lice'nin yakılması ve Orgeneral Bahtiyar Aydın suikastının Mehmet Emin Özkan tarafından gerçekleştirildiği belirtiliyor. Mahkeme böyle bir karar aldı ancak şimdi böyle olmadığı ortaya çıktı. Şimdi bu hatadan dönmek onlar için zor oluyor. Çünkü Özkan’ın suçsuzluğu yönünde karar verilir ve tahliye olursa Lice olayı da faili mechul kalacak.”
“O görüntüler mesajdı”
Tepki çeken görüntüler hakkında savcılığa şikayette bulunduklarını, savcılığın ise, “bu benim değil, güvenlik yetkililerin meselesi” dediğini belirten Serdar Çelebi, “Biz bu konuda da muhattap bulamıyoruz. Ancak ben bunun tesadüf olsuğunu düşünmüyorum. İnsan insanlığından utanıyor. Ayakta bile zorla duran bir yaşlı adamın elleri kelepçeleniyor, kolu tutuluyor, kaçmasın diye tutuyoruz iması veriliyor. Doğrusu bu görüntünün de bir mesaj olduğunu düşünüyorum. Çünkü hukuki insani hiç bir tanımı yok” dedi.
1996’dan beri tutuklu
Mehmet Emin Özkan, 1996’da yaşadığı Lice’ye bağlı Yolaçtı köyünün yakılması üzerine ailesiyle birlikte Mersin’e göç etti.
Özkan, aynı yıl, 22 Ekim 1993 tarihinde Lice Asayiş Bölük Komutanlığı binası önünde suikastle öldürülen ve adı JİTEM’le özdeşleyen Orgeneral Bahtiyar Aydın suikastıyla ilgili tutukladı.
Adana Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde uzun süren yargılamanın ardından bu suçtan beraat etti.
Ancak Özkan, daha sonra itirafçı beyanlarına dayandırılarak Lice’nin yakılması ve Bahtiyar Aydın’ın öldürülmesi iddialarıyla ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm edildi.
Mehmet Emin Özkan, yakılan köyü ve evi için Türkiye aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) açtığı tazminat davasını kazandı. Ancak devlet Özkan’ın tazminatını ödemedi.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın