Mazlum Kobani’den kritik ‘TUSAŞ saldırısı’ açıklaması!

Haber Merkezi – DSG Genel Komutanı Mazlum Kobani,  Ankara’daki saldırıyla bir ilgileri olmadığını belirterek “Güçlerimizin bu operasyonda herhangi bir şekilde yer aldığını kesinlikle reddediyorum” dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TUSAŞ'ın Kahramankazan'daki yerleşkesine yapılan ve 5 kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırıya ilişkin "Bu terör saldırısının Suriye'den bir sızma hareketi şeklinde gelişmiş olduğunu özellikle öğrenmiş bulunuyoruz. Buna yönelik de tüm gece boyunca 40 ayrı noktaya operasyonlar yapıldı. Bu operasyonlarla da teröristlere çok çok ağır bedeller ödetildiği de ortada" demişti.

Erdoğan "Terörle mücadeleden kesinlikle taviz vermemiz mümkün değil. Bu, kararlılıkla devam edecek ve terörü kaynağında yok etme politikamızı yine aynen sürdüreceğiz. Bundan da taviz söz konusu değil. Teröre sebep olan siyasi ve toplumsal nedenlerden finansal kaynaklara, dış desteklere kadar geniş bir yelpazede mücadele stratejisi belirledik. Bu stratejiyi çok boyutlu ve daha kapsamlı bir şekilde devam ettireceğiz" ifadelerini kullanmıştı.

Öte yandan Ankara’daki TUSAŞ saldırısı sonrası, Türkiye Kürdistan Bölgesi ve Rojava’ya yönelik hava saldırıları düzenliyor.

Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Kobani (Abdi) saldırıya ilişkin açıklama yaptı.

“15 sivil hayatını kaybetti”

DSG'nin resmi internet sitesinde yayınlanan açıklamaya göre, "Son dört gündür Türkiye bölgelerimize saldırı başlattı. Bu saldırılar sadece askeri güçlerimizi değil, aynı zamanda Özerk Yönetim'in kritik altyapısını, hizmet kurumlarını ve sivil alanları da hedef alıyor. Ne yazık ki bu saldırılar 17 kişinin şehit olmasına neden oldu, sadece ikisi bizim üyemizdi, gerisi sivillerdi. Ayrıca dokuz askeri personel de dahil olmak üzere 48 sivil yaralandı” ifadelerini kullanan Kobani, “Türkiye, bölgemizdeki güvenlik ve istikrarı baltalamak için bu saldırıları düzenliyor” dedi.

Türkiye’nin temel hedefinin “Özerk Yönetimi yıkmak, bölgelerimizdeki güvenlik ve istikrarı baltalamak ve halkımızı zorla şehirlerinden ve köylerinden çıkarmak” olduğunu savunan Kobani, Özerk Yönetim’in Türkiye’yi “kızdıracak” bir şey yapmadığını ve tüm taraflarla dengeli ilişkiler sürdürdüğünü belirtti.

“ABD ve Rusya yeterli tepki vermiyor”

ABD dahil Uluslararası Koalisyon’u ve Rusya’yı pasif olmakla suçlayan Kobani, “Bölgelerimize yönelik saldırılar yalnızca güçlerimizi ve halkımızı değil, uluslararası koalisyon güçleri ve Rusya da dahil olmak üzere bizimle çalışan tarafları ve güçleri de hedef alıyor” diyerek “tarafların tutumlarının yetersiz olduğunu ve Türkiye’ye saldırılarını durdurması için daha fazla baskı yapmaları gerektiğini” kaydetti.

“Ankara saldırısı ile ilgimiz yok”

TUSAŞ saldırısı ile kendilerinin bir ilgisi olmadığını dile getiren Kobani, “Türkiye bölgelerimize yönelik saldırılarını, saldırganların Suriye topraklarından girdiğini iddia ederek Ankara'da gerçekleştirdiği son saldırıyla ilişkilenidiriyor. Güçlerimizin bu operasyonda herhangi bir şekilde yer aldığını kesinlikle reddediyorum. Topraklarımızdan hiç kimse Türk topraklarına girmedi ve Türkiye iddialarını doğrulayacak hiçbir kanıt sunamıyor” dedi.

“DSG Genel Komutanlığımız, Türkiye topraklarında herhangi bir askeri operasyon yürütmeme kararı aldı. Mücadele ve askeri eylem için birincil ve tek alanımız Suriye olmaya devam ediyor” diyen Kobani, Türkiye ile diyalog çabalarının olduğunu ancak “bu saldırıların zarar verdiğini” söyledi.

“Meşru tepkimiz artıracağız”

Türkiye ile diyalog kurmak istediklerini belirten ancak hava saldırılarının diyalog girişimlerine zarar verdiğini vurgulayan Kobani, “Bu saldırılar diyalog çabalarımızı baltalıyor ve ona bir tehdit oluşturuyor. Saldırılar devam ederse, meşru tepkimizi artırmak zorunda kalacağız" dedi.

Rojava halkına yönelik çağrı yapan Kobani son olarak “Halkımızı, bu saldırıları meşrulaştırmaya çalışan düşmanın kara propagandasına aldanmamaya çağırıyorum. Bunun yerine, halkımız mücadelesini yoğunlaştırmalı, bu saldırılara karşı barışçıl toplumsal hareketini güçlendirmelidir. Halkımızın oğullarının ve kızlarının kanıyla inşa edilen Özerk Yönetimi birlikte koruyacağız. Halkımıza, DSG'nin halkımızı bu saldırılardan korumaya kararlı olduğunu temin ediyorum” dedi.