Diyarbakır Barosu Başkanı Eren: Linç kampanyasına maruz kaldık
Diyarbakır (Rûdaw) - Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, Zaho saldırısı ardından yaptıkları açıklama nedeniyle kendilerine yönelik linç kampanyası başlatıldığını söyledi. Eren, “Diyarbakır Barosu’nun etkisi biliniyor. Baronun açıklamaları uluslararası kamuoyunda da takip ediliyor. Bu nedenle saldırılar daha çok bize yönelik oluyor” dedi.
Diyarbakır Barosu, Zaho’da 9 sivilin öldüğü, 31 sivilin yaralandığı bombardımanın ardından sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda saldırıyı kınamış ve sorumluların tespiti ve cezalandırılması için gerekli suç duyurularında bulunacaklarını kaydetmişti.
Paylaşımın ardından sosyal medya üzerinden Baroyu hedef alan bir kampanya başlatılmış, “PKK’nin sözcülüğü” ile suçlanan Baro hedef gösterilmişti.
Konu hakkında Rûdaw muhabiri Abdulselam Akıncı’ya konuşan Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, Zaho’daki saldırı nedeniyle yaptıkları paylaşımda Irak merkezi hükumetinin açıklamasına baktıklarını belirterek, “Hukukçular olarak, sivillerin hayatını kaybettiği saldırılarda mağdur devletin açıklamasına, Irak Dışişleri Bakanlığı ile Kürdistan Bölgesi’nden yetkililerin açıklamasına baktık. Sosyal medya üzerinden yaptığımız açıklamanın ardından bize yönelik sistematik bir saldırı başlatıldı ve hala devam ediyor” dedi.
“Elimize resmi tebligat ulaşmadı”
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Dohuk saldırısına dair açıklaması gerekçesiyle Diyarbakır Barosu hakkında inceleme başlatmıştı.
Barosu olarak daha önce de sivilleri hedef alan saldırılara karşı tepkilerini dile getirdiklerini hatırlatan Eren, şunları kaydetti:
“Diyarbakır Barosu olarak daha önceki yıllarda da tepkimizi dile getirdiğimizde bu şekilde sosyal medya üzerinden linç kampanyalarına maruz kaldık. Bu defaki çok daha yoğundu. Üç gün boyunca sosyal medyadan devam etti. Türkiye’de inceleme hazırlıkları böyle oluyor zaten. Önce bir linç başlatılıyor, sonra savcılık inceleme başlatıyor. Ancak baro yönetimleri ve avukatlar hakkındaki inceleme biraz daha farklı. Savcı kendi başına bir soruşturma kararı alamaz. Her şeyden önce Adalet Bakanlığı’ndan izin alması lazım. Bu nedenle inceleme deniyor. Hala resmi bir izin alınmış değil ve henüz elimize resmi bir tebligat ulaşmış değil. Biz de bu süreci takip ediyoruz.”
Eren, “Diyarbakır Barosu’nun etkisi biliniyor. Diğer barolarımız da insan haklarını savunmak için mücadele ediyor. Baromuzun açıklamaları uluslararası kamuoyunda da takip ediliyor. Bu nedenle saldırılar daha çok bize yönelik oluyor. Türkiye’deki bazı barolar da bu linçe katıldı. Örneğin Ankara’da iktidara yakınlığı ile bilinen ve yeni açılan ikinci baro da benzer bir açıklama yapmışlardı. Biz onlardan özür dilemelerini istedik ve maksadını aşan açıklamaları nedeniyle özür dilediler” ifadelerini kullandı.