SMO komutanı, Rojavalı anneye oğlunu nasıl öldürdüğünü anlattı

Til Temir (Rûdaw) – Sere Kaniye’de öldürülen Rezan Sido (35) adlı gencin annesi Sare Mustafa Sido, savaş bölgesinde kaybettiği iki oğlunun da cenazesini kaldıramadığını ve bu yüzden büyük acı çektiğini söyledi.

Rezan Sido, 12 Ekim günü savaşın dördüncü gününde evde bıraktıkları belge ve kimlikleri almak için gittiği Sere Kaniye’yeden geri dönmedi.

Annesi Sare Mustafa Sido, oğlunun telefonunu aradığını ancak başkasının kaldırdığını belirterek, “Bana resmini gönderin dedim. Esir mi, yaralı mı yoksa gerçekten de öldürüldü mü? Karşımdaki şimdi sana ispatını göndereceğim dedi. Tutup öldürülmüş haldeki resmini gönderdi” dedi.

Oğlu Rezan’ın Sere Kaniye ilçe merkezinde Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu’na (SMO) bağlı Sultan Murat grubunca alıkonulduğunu belirten anne Sare, şöyle konuştu:

“Bir de insanız diyorlar. Canavarız desinler. Biz canavarız küçük büyük hepinizi yemeye geldik desinler. Bizi yemeye geliyorlar, bizim için gelmiyorlar. Ne ev bıraktılar ne kapı, ne pencere ne de eşyalarımızı bıraktılar. Hiçbir şey bırakmadılar. Dünyanın neresinde hakkımı aramak için başvuracağım bir yer varsa gideceğim. Ne zahmetlerle büyüttüğümü bilemezsiniz. Nasıl büyüttüğümü bir ben bilirim. Ne yoksulluklar gördü. Kendiliğinden büyüyüp bu yaşa gelmedi ki. Oğlumun hakkını istiyorum.”

Rezan’ın telefonuna yanıt veren kişinin onu niçin öldürdüğünü açıklamadığını belirten acılı anne fakat kendi resmini gönderdiğini belirtti.

Sare Mustafa, oğlunu öldüren kişinin Heysem adında Sultan Murat grubunun komutanlarından biri olduğunu, Rezan ve yanındaki iki arkadaşını nasıl öldürüdüğünü anlattığını  söyledi.

Savaşa kurban verdiği iki oğlunun da cenazesini toprağa veremediği için büyük acı yaşadığını dile getiren Sido, “Daha önce bir evladım Kobani’de kayboldu. Akibeti bilinmiyor. İsmi Rüstem’di. Kimse bana al bu da cenazesi demedi. Bu da gitti cenazesi köpeklerin elinde. Ben nasıl edeyim şimdi. Bendeki acıdan daha büyük bir acı var mı? Ciğer candır, ciğerlerim gitmeseydi, mal mülk gitseydi diyorum. Ben bir çadır açar altında yaşardım. Allah hayırlısını verirdi” dedi.