Rojhat Amedi: Kürtlerle Türklerin kardeşliği 950 yıldır kağıt üzerinde kaldı

Erbil (Rûdaw) - Kürt politikacı Rojhat Amedi, "Kürtlerle Türklerin kardeşliği 950 yıldır kağıt üzerinde kaldı. Türkler Anadolu'ya Kürtlerin yardımıyla girdi” dedi.

AK Parti kabinesi yarın Bitlis’in Ahlat ilçesinde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanacak.

Politikacı Rojhat Amedi, kabine toplantısını ve güncel gelişmeleri değerlendirdi.

Rûdaw'a konuk olan ve "Kabine neden bu kez Bitlis’te toplanıyor?" sorusunu cevaplayan Rojhat Amedi, "Bildiğiniz gibi Malazgirt savaşının yıl dönümü, dolayısıyla her yıl orada kutlamalar yapılıyor. Ancak bu yıl, bu yıldönümü farklı bir şekilde kutlanıyor. Oradaki Türk toplumuna bazı mesajlar vermek istiyorlar. Ne tür konuların ele alınacağı, ne tür mesajların verileceği konusu üzerinde durmadan önce Malazgirt muharebesi üzerinde biraz durmak gerekiyor. Bu savaş 950 yıl önce yaşandı. Bu savaşla Türkler ilk kez Anadolu'yu işgal etti. Bu başarıyı Bizanslılara karşı Kürtlerin yardım ve desteğiyle elde ettiler. Doğrudur, Türkler için bir zaferdi ve her yıl kutlanıyor ama öte yandan Kürt milletinin neredeyse 950 yıldır sürgüne gönderildiğini ve durumun hala aynı olduğunu  görüyoruz. Burada Kürt milletinin zaferini göremiyoruz. 950 yıldır Kürtlerle Türklerin kardeşliğinin Malazgirt savaşının kazanılmasıyla başladığı hep söylendi. Ama şimdi aradan 950 yıl geçtiğini, Kürtlerle Türklerin kardeşliğinin sadece kağıt üzerinde ya da sözde kaldığını görüyoruz. Kürtler hâlâ kendi dillerini özgürce konuşamıyor” değerlendirmesinde bulundu.  

"Kürtlerin durumuna ilişkin farklı bir mesaj beklemiyoruz"

“Bitlis’te Erdoğan'ın güçlü mesajlar vereceği söyleniyor” yorumu üzerine de Rojhat Amedi şöyle devam etti:

“Önemli olmayabilecek birçok konu daha var, orman yangınlarını konuşacaklar, Türkiye ekonomisini konuşacaklar. Özellikle bugün çok zor bir dönemden geçen Kürtlerin durumu konusunda orada farklı bir mesaj verilmesini beklemenin gereği yok. Son dönemde ekonomik durum ve işsizlik nedeniyle küçük şehirlerden büyük şehirlere göç oldukça arttı.”

Göçün Kürtlerin geleceği üzerindeki etkisine ilişkin de konuşan Rojhat Amedi şunları söyledi:

"Göç ne Kürtler ne de hiç kimse için iyi bir şey değildir. Ama göç kaçınılmazdır. Kürtler topraklarını terk ediyor ve göç yollarına giriyor. Onlar için hoş olduğundan değil, mecbur oldukları için. Topraklarını terk etmek zorunda kalıyorlar.

“İnsanlar Türkiye'den ayrılarak Avrupa ülkelerine sığınıyor”

Bunun iç göç olduğu söyleniyor ama ben o görüşte değilim. Bingöl, Van, Diyarbakır, Mardin ve diğer şehirlerden ayrılıp Türkiye metropollerine giden insanlar, orada başka yollar bulup Avrupa'ya gidiyor. Bu mülteci akını daha çok Avrupa'ya doğru ilerliyor. İstanbul'da kimse uzun süre kalmıyor. İmkanı olan insanlar Türkiye'den ayrılarak Avrupa ülkelerine sığınıyor. Pek çok mültecinin Avrupa'ya gittiği doğru bu alternatifin dışında Kürtler, Suriyeliler ve Afganlar, diğer ulusların mültecilerinden farklı olarak başka yollar arıyor. Mesela Amerika ve Kanada'ya gidişin yolu açıldı ve son 2 yılda en az 200 bin Kürt Amerika ve Kanada'ya gitti. Bu çıkış çözüm değil. İnsanlar siyasi ve ekonomik sorunlar nedeniyle topraklarını terk ediyorlar. Bugün asıl sorun Ankara'dadır. Ankara'da siyasi bir sorun var. Çözüm bulununcaya kadar herkes göç edecek. Sadece Kürtler değil, Türkler de Avrupa’ya kaçmaya başladı."