BAHÇELİ’NİN ÖCALAN ÇAĞRISI - ‘Bütün Kürtler bu dönemde müşterek hareket etmeli’

Haber Merkezi – Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) Genel Başkanı Bayram Bozyel, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Abdullah Öcalan'a yaptığı çağrının ardından Kürtlerin Kürt sorunun çözümü içim müşterek bir tutum içinde hareket etmesi gerektiğini söyledi.

PSK Genel Başkanı Bayram Bozyel, Rûdaw TV 11.00 bültenine katılarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin dün Öcalan'a yaptığı çağrıyı değerlendirdi.

Bayram Bozyel, iç ve dış gelişmelerin Türk hükümetinin yeni süreç başlatmak zorunda bıraktığını söyledi.

“Bu son girişimler bizim için sürpriz olmadı”

Bozyel “PSK bu sürece nasıl bakıyor” sorusu üzerine, “Biz yıllardır Türkiye Kürt karşıtı siyasetle ileriye gidemez diyoruz. Türkiye’nin bu siyasetle kendi içinde demokrasi ve barışı inşa edemeyeceğini söylüyoruz. Dışarıda da ilişkilerini geliştirip dünya ile uyum içinde ilerleyemez. Bu nedenle bu son girişimler bizim için sürpriz olmadı. Biliyoruz ki Türkiye Kürt sorunu dolayısıyla özellikle de son yıllardaki çatışmalardan dolayı büyük ve çok yönlü bir kriz içerisinde. Türkiye'nin ekonomisi kriz içerisinde. Sistem yürümüyor, devlet çarkı dönmüyor. Her yönden derin bir çürümüşlük var. Bu siyasetten dolayı yerel seçimlerde AKP'nin bir hayli oy kaybettiğini gördük” diye konuştu.

“İçerdeki ve dışarıdaki koşular hükümeti bu adımları atmaya sevk ediyor”

Dünyada da Türkiye’ye etki edebilecek önemli gelişmeler yaşandığına dikkati çeken Bozyel, “İsrail, Hamas ile savaşıyor ve bu savaşın genişleme ihtimali var. İran’a kadar çatışmanın büyümesi ihtimali var. Erdoğan İsrail'in Türkiye için tehdit oluşturduğunu söylüyor. Birlik olmalıyız diyor. Aslında İsrail Türkiye için bir tehdit oluşturmuyor ama Hamas ve Hizbullah savaşıyla İran Ortadoğu'da güç kaybediyor. İran'ın eli ayağı kırılıyor ve bu durum bir boşluk yaratıyor ve bu boşluğu da Kürtler doldurabilir. Bu boşluğu Suriye'de Kürtler doldurabilir. Yine Irak’ta Kürtler doldurabilir, onlar da bunu biliyor. İran'da eğer siyasi bir değişim olursa orada da Kürtler boşluğu doldurabilir. Hem içerideki hem de dışarıdaki koşular hükümeti bu adımları atmaya sevk ediyor” değerlendirmesinde bulundu.

“Kürtlerin tek bir tutum içerisinde sürece dahil olmaları gerekir”

“Kürtlerin mümkün olduğunca tek bir tutum içerisinde bu sürece dahil olmaları gerekir” diyen Bozyel şöyle devam etti:

“Şüphelerimiz olsa da Türkiye'nin de baskı altında olduğunu ve bu adımları atmak zorunda olduğunu bilmemiz gerekiyor. Belki devlet sadece PKK’nin silah bırakması ile sınırlayabilir, belki Suriye'de DSG’yi yanına almak isteyebilir, bir gün Türkiye için sorun teşkil etmesinler diye. Bu nedenle Kürtlerin hem kuzeyde hem de 4 parça Kürdistan’da müşterek bir siyaset yürütmeleri doğru olur. Kürtler devlete baskı uygulamalı. Bu sorun sadece PKK'nin silahı bırakması ile Öcalan'ın üzerindeki tecridin kaldırılması ile çözülemez. Tabii ki bunlar da önemli. Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması insani ve hukuki bir gelişme olur. PKK’nin silahı bırakması da Kürt sorununun çözümünde önemli bir aşama olur. Biz de PKK'nin silahlı savaşının son bulmasından yanayız.”

“Öcalan bir çağrı ile PKK'yi lağvedebilir mi?”

PSK Genel Başkanı Bayram Bozyel, “Öcalan bir çağrı ile PKK'yi lağvedebilir mi ya da silahsızlandırabilir mi?” sorusu üzerine şu değerlendirmeyi yaptı:

“Tabii ki sadece bu adımla olmaz bazı asgari adımların atılması gerekir. Hem Öcalan için hem de zindanlardaki tutuklular için hem de Kürt siyasi partilerin fikri ve siyasi çalışmaları için. Ve tabii eğer silah bırakırlarsa dağdakiler için de onların günlük siyasete katılmaları için imkanların yaratılması gerekir. Bu durum bir paket gerektiriyor, bir genel bakış gerektiriyor. Bütün bunlarla bağlantılı olarak Kürt kimliğinin tanınması gerekiyor. Kürt dilinin tanınması gerekiyor, Kürtlerin varlığı yeni anayasada yer almalı. Yeni anayasa ilk etapta atılacak adımlardan olmayabilir ama bir program olmalı. Şartların normalleşmesi gerekiyor. Önce savaşın, çatışmalarını durdurulması gerekiyor. Siyasi şartların normalize edilmesi gerekiyor ki Türk ve Kürt taraflar normal koşullarda görüşebilsinler.”