Ahmet Şık: İktidarın iddiasının aksine gazetecilik suç değildir
Haber Merkezi – TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, Diyarbakır’da tutuklanan 16 gazeteciye ilişkin yayınladığı raporda “Kürt gazeteciler nezdinde yaşanan her şey hem var olanın hem de gelecekte herkes için olacakların habercisidir” dedi. Şık "İktidarın iddiasının aksine gazetecilik suç değildir" ifadelerini kullandı.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, Diyarbakır’da gözaltına alınan ve 16’sı tutuklanan Kürt gazeteciler ile ilgili hazırladığı, "Gazetecilik Yine Suçlama Konusu" başlıklı raporunu bugün kamuoyu ile paylaştı.
Ahmet Şık raporunu Diyarbakır Barosu'nda yaptığı açıklamayla duyurdu.
Açıklamaya Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eş Başkanı Dicle Müftüoğlu ve tutuklu gazetecilerin avukatlarından Resul Temur da katıldı.
Şık, Soruşturma ve tutuklamaların basın özgürlüğü ile haber alma hakkına yönelik bir saldırı olduğunu, tutuklanan gazeteciler derhal tahliye edilmesini istedi.
"Tutuklamaya sebep olan gerekçeler mesleki faaliyetlerden ibarettir"
Gazetecilerin tutuklanması ilgili gösterilen gerekçelerin mesleki faaliyetler olduğunu dile getiren Şık, "Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2022/3879 sayılı soruşturma dosyasının, 15 Haziran 2022 tarihli soruşturma savcısı Nilgün Kürkaya imzalı, nöbetçi sulh ceza hakimliğine gönderilen tutuklamaya sevk talebi yazısına göre gazetecilere yönelik suçlamalar hakkındaki deliller yaptıkları programlar, haber ve söyleşilerden oluşan mesleki faaliyetlerden ibarettir" ifadelerini kullandı.
"Ve şimdi bugün bir kez daha Kürt gazeteciler nezdinde yaşanan her şey hem var olanın hem de gelecekte herkes için olacakların habercisidir” diyen TİP İstanbul milletvekili Şık, “Yani burada yazılan, anlatılan bizim hikayemizdir" dedi.
"İktidarın iddiasının aksine gazetecilik suç değildir"
Şık raporunda şu ifadelere yer verdi:
“Örgüt üyeliği için somut delil aramayı çoktan terk eden yargı pratiğinin, iltisak ve kanı ile hüküm oluşturmasının, bölgenin sosyolojik ve tarihsel gerçekliğini okumaktan uzak dar kanuni yorumların gazetecilik alanını daha da boğacağı bir gerçektir. Aynı zamanda bölgedeki gazetecilerin gazetecilik anlayışının da bu tarihsel bağlamdan kopuk, egemen güç merkezli gazetecilik anlayışı ile çatışacağı açıktır.”
“İktidarların, gücü eline geçirmenin kibriyle iddia ettiğinin aksine gazetecilik suç değildir” diyen Şık, “Mesleki faaliyetler herhangi bir suçlamanın gerekçesi olamaz. Hiçbir somut eylem göstermeden sadece çalışılan mecralarla ilgili birtakım dedikodular, söylentiler üzerinden suçlama yapılması ifade ve basın özgürlüğüne aykırıdır" dedi.
Ne olmuştu
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 8 Haziran'da gözaltına alınan 20 Kürt gazeteciden 16’sı tutuklanmıştı.
Gazeteciler, Mazlum Doğan Güler, Ramazan Geciken, Abdurrahman Öncü, İbrahim Koyuncu, Lezgin Akdeniz, Suat Doğuhan, Remziye Temel, Zeynel Abidin Bulut, Serdar Altan, Ömer Çelik, Neşe Toprak, Mehmet Ali Ertaş, Mehmet Şahin, Elif Üngür, Aziz Oruç ve Safiye Alagaş, savcılık ifadelerinin ardından tutuklama talebiyle hakimliğe sevk edildi.
16 Haziran’da hakimlikte ifade veren 16 gazeteci hakkında Nöbetçi Sulh Mahkemesi tarafından tutuklama kararı verildi.