Ako Muhammed: Kerkük sorunu çözülmezse, Irak’taki Kürt sorunu çözülmez

4 saat önce
Rûdaw
Etiketler Kerkük Necef Ako Muhammed Rudaw Rudaw Araştırmalar Merkezi
A+ A-

Necef (Rûdaw) - Rûdaw Medya Grubu Genel Müdürü Ako Muhammed, Şii merciiyetine Kerkük’ün Kürdistan Bölgesi’nin idaresine verilmesi çağrısında bulunarak, “Kürtler, dünya üzerinde hâlâ kendi tarihi topraklarında haklarından mahrum bırakılan ve zulme uğrayan en büyük ulustur” dedi.

Irak’ın Necef kentinde bugün (21 Aralık 2024) Rûdaw Araştırmalar Merkezi’nin, Nebe Vakfı, Rûvak Bağdat Merkezi ve Naram Sin Merkezi’nin destekleriyle düzenlenen konferansta konuşan Rûdaw Medya Grubu Genel Müdürü Ako Muhammed, Kürt halkının hakları ve Kerkük meselesi üzerinde durarak önemli açıklamalarda bulundu.

Ako Muhammed konuşmasında, Kürt halkının tarihten bu yana maruz kaldığı zulümlere dikkat çekerek, İmam Hüseyin’in mazlumlara olan adalet anlayışının Kürt halkına da yansıtılması gerektiğini ifade etti.

Şiiler ve Kürtlerin tarihte benzer zulümlerle karşı karşıya kaldığını hatırlatarak şu sözlere yer verdi:

“Zulüm ve baskıya karşı mücadele, Ehl-i Beyt’in temel ilkesidir. Bu nedenle Şiiler, Kürt ulusunun haklarını savunmada öncü olmalıdır.”

Kerkük sorununa vurgu

Konuşmasında Kerkük meselesini ele alan Ako Muhammed, kentin Irak’taki Kürt sorununun merkezinde olduğunu belirtti. Kerkük’ün Araplaştırılmasının tarihsel süreçte sistematik bir politika olduğunu ifade eden Muhammed, Saddam Hüseyin döneminde bu politikanın daha da yaygınlaştığını ve bunun Kürt halkı için büyük bir adaletsizlik yarattığını söyledi.

Ako Muhammed ayrıca, 2003 sonrası geçici Irak Anayasası’nda Kerkük sorununa çözüm getirilmesi için atıfta bulunulan 58. maddenin ve kalıcı Anayasa’nın 140. maddesinin uygulanmadığını dile getirerek, bu durumun Kürt-Şii ilişkilerine zarar verdiğini belirtti.

Ako Muhammed, Kürdistan’ın efsanevi lideri Mela Mustafa Barzani’nin Şii mercilerle güçlü ilişkilerine dikkat çekerek, bu ilişkinin devam etmesinin önemine işaret etti.

Seyyid Muhsin el-Hekim ve Seyyid Muhammed Bakır el-Sadr’ın Kürt halkına yönelik saldırıları haram kılan fetvalarını hatırlatarak, bu tür tarihî adalet temelli yaklaşımların bugünkü meselelerin çözümüne ışık tutabileceğini söyledi.

Konferansın sonunda Ako Muhammed, Kürt ve Şii seçkinlerinin bir araya geldiği bu tür toplantıların açık ve samimi diyaloglara vesile olmasını umduğunu ifade etti. Kerkük’ün haklarına kavuşması için atılacak adımların, bölgedeki barış ve istikrarı güçlendireceğini vurguladı.

Rûdaw Medya Grubu Genel Müdürü Ako Muhammed, Necef’teki konferansta şunları söyledi:

“Rûdaw Araştırma Merkezi'nin bugün (21-12-2024) bu diyaloğu ikinci kez yeniden düzenleyebilmiş olmasından dolayı büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bu diyaloğu düzenleyen ve katılan herkese içten teşekkürlerimi sunuyorum. Ayrıca, bu organizasyonun Necef-i Eşref’te düzenlenmesine verdikleri destek için Nebe Vakfı, Rûvak Bağdat Merkezi ve Naram Sin Merkezi’ne teşekkür ediyorum.

Bugün, İmam Ali bin Ebu Talib’in (Allah ondan razı olsun) başkentinde bulunmaktan mutluluk duyuyoruz. Burası, mazlumların seslerini dile getirebilecekleri bir yer. Bu toplantı resmi bir konferans değil, kendilerini özgürce ifade edebilen, kurumları ya da partileri adına değil, şahısları adına konuşan özgür bir seçkinin bir buluşmasıdır. Bu nedenle bu toplantının oldukça önemli olduğunu düşünüyorum.

Şiiler, kendilerinin de mazlum olduklarına inanıyor. İmam Hüseyin (Allah ondan razı olsun) mazlum olarak şehit edildi ve onun mesajı ile inancı, mazlumlara ve mağdurlara yardım etmeyi içeriyor. Kürtler, dünya üzerinde hâlâ kendi tarihi topraklarında haklarından mahrum bırakılan ve zulme uğrayan en büyük ulustur. Peki, Şiilerin, İmam Hüseyin’in mürit, Ehl-i Beyt’in ve Necef merciiyetinin Kürtlere karşı tutumu nasıl olmalı? Acaba Şiilerin Kürtlere karşı olan tutumu, adil bir tutum mu? Şii merciiyet ve Necef merciiyeti, Kürtler ve Kürdistan için mazlum bir ulus ve ülke olarak gereken desteği, makul ve meşru ölçüde verebilir mi? İmam Hüseyin’in şehitliği ve adaleti, Kürtlerin Şiilerden ve merceiiyetlerden şu anda gördüklerinden çok daha büyüktür. Kuşkusuz gerçek müritler, imamının insanlara, mazlumlara ve hak sahiplerine olan adalet ve merhametinden ödün vermezler. Söz konusu müritler liderlerine karşı eli açık ve gönlü açık bir şekilde imamlarının adalet ve şefkatini merhametle yansıtmadıkları zaman inandıkları davaya zarar verirler. Bu nedenle, Necef merciiyeti, İmam Hüseyin’in mazlumlara olan şefkatini ve adaletini Kürtlere karşı göstermelidir.

Zulüm, baskı ve adaletsizliğin sona erdirilmesi, Zulüm, baskı ve adaletsizlikle mücadele etmeye çalışanların birinci görevidir. Bu tam olarak Ehl-i Beyt ve İmam Hüseyin’in mezhebidir. Bu nedenle, Şiiler, herkesten önce, Kürt ulusunu ve Kürdistan’ı desteklemelidir.

Burada çok net bir noktaya odaklanmak istiyorum; o da Kerkük meselesidir. Kerkük 1961 yılından bu yana, Irak’taki Kürt sorununun merkezinde yer alıyor. Kerkük sorunu çözülmezse, bu Irak’taki Kürt sorununun çözülmediği anlamına gelir.

Kerkük’ün Araplaştırılması, Irak’taki monarşi dönemine dayanır, ancak Baas rejimi ve Saddam Hüseyin, bu Araplaştırmayı daha sistematik ve yaygın bir hale getirdi. Farklı zamanlarda büyük mali ödemeler, arazi tahsisleri ve birçok ayrıcalık ile çok sayıda Arap’ı Kerkük’e yerleştirdi. Bu Arapların bir kısmı Şiilerden oluşuyordu. Bu Araplaştırma nedeniyle, binlerce Kürt çiftçi, köylü ve kent sakini hâlâ topraklarından mahrum durumdadır. Bu durum, mazlumlara karşı duyarlı olan hiçbir kişi tarafından kabul edilemez.

1970 yılındaki 11 Mart Anlaşması’ndan 1974 yılına kadar, Saddam Hüseyin Kerkük meselesini kendi çıkarları için kullandı ve anlaşmada yer alan Kerkük sorununu çözme maddesini uygulamadı. Bunun yerine savaşı yeniden alevlendirdi ve bu da o dönem büyük bir yıkıma neden oldu. Sonuç olarak, İran ile sekiz yıllık bir savaşa girdi.

2003 yılında Baas rejiminin sona ermesinin ardından, Kerkük sorununun çözümü, geçici Irak anayasasının 58. maddesine eklendi, ancak uygulanmadı. Kalıcı anayasada ise 140. maddeye dâhil edildi ve 2007 yılına kadar uygulanması gerekiyordu, ancak hâlâ uygulanmadı ve konu sürekli erteleniyor. 2003 yılından bu yana Şiiler, Irak’taki en önemli iktidar ve karar mekanizmasıdır, ancak bu durum Kürt-Şii ilişkileri ve Irak’taki barış ve istikrarın geleceği açısından faydalı olmadı. Mazlumların her zaman birbirini desteklemesi gerekir.

Bu diyaloğa şahsen katılan biri olarak, Necef merciiyetine sesleniyorum: Sizler bilgi, tecrübe ve adaletin merkezi konumundasınız. İslam tarihindeki eserlerde ve kaynaklarda Kürdistan ile ilgili bilgiler oldukça fazla ve Kerkük’ün Kürdistan’a ait olduğunu biliyorsunuz. Söz konusu halk politik ortamlarda ve siyasi taraflar arasında manipüle edilen ve gizlenmeye çalışılıyor, sizlerin nezdinde hak olarak kalacaktır. Bu nedenle, adaleti koruma ve hakları sahiplerine geri verme ilkesi gereği, Kerkük’ün Kürdistan Bölgesi’ne iade edilmesi, hak ve adaletin yerine getirilmelidir. O zaman Kerkük, Erbil gibi, Kürtler, Araplar, Türkmenler ve Hristiyanlar arasında barış içinde bir arada yaşama şehri olacaktır. Mevcut durumdaki kırılgan yapı, bu durumda istikrarlı ve güçlü bir hale gelecektir. Bizler mazlumların yardım yeri olan bu şehirde, sizlerden bu talepte bulunuyoruz.

Kürdistan devriminin lideri Mela Mustafa Barzani’nin Şii merciiyeti ile ilişkisi oldukça güçlüydü ve bu ilişkinin, mazlum Kürt ulusunun hakkını koruma temelinde güçlü kalması son derece önemlidir. Büyük merciler Seyyid Muhsin el-Hekim ve Seyyid Muhammed Bakır el-Sadr’ın isimleri, Kürdistan tarihinde, Kürdistan’a saldırıyı ve Kürtlere karşı savaşı haram kılan fetvaları nedeniyle büyük bir takdirle yer almıştır. Yüce mercî Seyyid Ali el-Sistani’nin barışı koruma ve IŞİD’e karşı savaşta aldığı tutum çok önemliydi, ancak Kürt halkının gözü, Kerkük’teki zulmün kaldırılmasına, çiftçilerin haklarının ve Kürt halkının Kerkük’teki haklarının iade edilmesine ve bu ilin Kürdistan’a aidiyetinin mazlumların hakkını gözetme ilkesi doğrultusunda kabul edilmesine yönelik merciiyetin adım atmasındadır.

Kürt ve Şii seçkinlerinin katıldığı bu diyaloğun, açık, samimi ve başarılı bir toplantı olmasını diliyorum.”

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli