Kürt lider Sımko Şıkaki’nin şehit edilmesinin üzerinden 92 yıl geçti
Erbil (Rûdaw) - Rojhılatlı Kürt lider Sımko Şıkaki’nin İran tarafından şehit edilmesinin üzerinden 92 yıl geçti.
1887 yılında Rojhılat’ın (Doğu Kürdistan) Urmiye kentinde dünyaya gelen Sımko Şıkaki (Smayil Axayê Şikakî), 21 Temmuz 1930’da Rojhılat’ın Şino kentinde dönemin İran Şahı Rıza Şah’ın talimatıyla kurulan pusuda şehit edildi.
Şıkak aşireti lideri Muhammed Ağa'nın oğlu olan Sımko, ağabeyi Cafer’in İran tarafından 1905'te Tebriz kentinde öldürülmesinin ardından aşiretin başına geçti.
Ağabeyinin öldürülmesinden sonra Sımko, İran ile mücadele etmeye devam etti.
Sımko Şıkaki, Kürt halkının kaderini belirlemesi için İran ile ulusal bir mücadele yürüttü.
Şıkaki 25 yıllık mücadele sürecinde özellikle Birinci Dünya Savaşının ardından Rojhılat topraklarının yüzde 50’sinde kontrolü sağlayarak özel bir yönetim kurdu.
Askerlerinin çoğunluğu Şikak aşiretinden olan Sımko Şıkaki’nin ordusunda Rojhılat’taki farklı aşiretlerden de askerler yer aldı.
Birinci Dünya Savaşı sonrasında Rusların çekilmesinden sonra Rojhılat’ın Osmanlı sınırı ile Urmiye Gölü arasındaki Mahabad, Meriwan, Şino, Salmas, Urmiye, Maku, Hoy, Kotol, Dilman, Sakız, Serdeşt, Bane ve Bukan gibi Kürt bölgesinin hakimiyetini ele geçirmiştir.
Sımko Şıkaki, yönetim merkezi olarak Salmas’taki Çariye Kalesi ile Urmiye’yi kullanmıştır.
Amerikan New York Times gazetesi 1922 yılındaki bir haberinde Sımko Şıkaki’nin ayaklanmasına ilişkin, “Sınırları Urmiye, Salmas, Kirmaşan ve Erdelan olan Kürdistan Hükümeti kuruldu. Simkoyê Şikakî’nin gözü Loristan'da” ifadelerini kullanıldı.
Yönetim merkezi olarak kullandığı kalesinde, bilim alanında eğitim veren Cihanbani Medresesi'ni açtı. Medresede Kürtçe ve Farsçanın yanı sıra Rusça ve Türkçe dili öğretildi.
Urmiye’de “Kürdistan” gazetesini çıkardı.
Mahabad, Urmiye, Salmas ve Çariye Kalesi gibi stratejik yerler arasında telgraf hattı kurdu.
Fransız tarihçi ve yazar Chris Kutschera, Şıkaki’nin Rus ve İngiliz yetkililere yazdığı mektuplarda açık bir şekilde Kürtlerin ulusal haklarına ve Kürdistan’ın bağımsızlığına değindiğini belirtiyor.
Chris Kutschera, çalışmalarından ötürü Şıkaki’yi “Kürt Nasyonalizminin Babası” olarak tanımlıyor.
Şıkaki, İranlı yetkililere yazdığı mektupta, “Dünyada Kürtlerin çeyreği kadar nüfusu olmadığı halde otonomi hakkı elde eden halkların olduğunu biliyoruz. Almanların nasıl bu konuyu kendi içlerinde çözdüklerine bakınız. İran’da haklarına kavuşamayan Kürt ulusunun yok olması yaşamasından daha iyidir. İran devleti kabul etse de etmese de Kürtler otonomi hakkını istiyor. Bu bütün Kürtlerin talebidir ve halkımız için yeni bir yaşamdır” ifadelerini kullanmış.
25 yıllık mücadele sürecinde bir çok başarı elde eden aynı zamanda yenilgiler de gören Simko Şıkaki, en son yenilgiye uğramasından sonra Kürdistan Bölgesi’ne geçiyor.
İran hükümetinin müzakerelerde bulunmak üzere davet ettiği Sımko Şıkaki, 21 Temmuz 1930’da gittiği Rojhılat’ın Şino kentinde İran devletinin kurduğu pusu sonucu şehit edildi.