Cengiz Çandar: ABD’nin elinde Türkiye’ye karşı bir sürü koz var
Erbil (Rûdaw) - Gazeteci ve Yazar Cengiz Çandar, Türkiye’nin Suriye ve Rojava politikasının Erdoğan-Trump arasındaki yakınlık üzerinde durduğunu ifade ederek, “Bir adama dayalı politikanın uzun vadede devamlılığı yoktur. O bakımdan Türkiye’nin ABD ile ilişkileri şu anada kendiliğinden sallantılı bir durumda” dedi.
Duhok kentinde düzenlenen Ortadoğu Barış ve Güvenlik Forumu kapsamında Kürdistan Bölgesi’nde bulunan Cengiz Çandar, Türkiye-ABD ilişkilerinin yanı sıra Rojava’daki gelişmeler hakkında Rûdaw’ın sorularını yanıtladı.
ABD’de hem Cumhuriyetçi saflarda hem de Demokratlar safında Erdoğan ve Türkiye’ye karşı büyük bir öfke ve Rojava’ya karşı büyük bir sempati olduğunu ifade eden Çandar şunları söyledi:
“Amerika’da Cumhuriyetçilerle Demokratlar hemen hemen her konuda, ihtilaflılar ve birbirlerine girmiş durumdalar. Üzerinde birleştikleri çok az konu var bunlardan bir tanesi Erdoğan’ın ve Türkiye’nin politikalarına karşı olmak. Bunu Amerikan temsilciler meclisinde ve Amerikan senatosunda görüyoruz söz konusu Erdoğan ve Türkiye politikası olunca Cumhuriyetçiler ve Demokratlar müthiş bir birlik içerisinde ve hatta Türkiye’ye yaptırım uygulanması kanunun da hazır bekliyor, bir tek Turmp imzalamadığı için yürürlüğe girmiyor. ABD’nin elinde Türkiye’ye karşı bir sürü koz var. Amerika’da hem Cumhuriyetçi saflarda hem de Demokratlar safında Erdoğan ve Türkiye’ye karşı büyük bir öfke var, tersine de Rojava’ya karşı büyük bir sempati var.”
Türkiye-Amerikan ilişkilerinin tek adam üzerinde durduğunu vurgulayan Çandar, kişiye güdümlü politika yapılmasının devamlılığı olmayacağını kaydetti.
Çandar konuşmasına şöyle devam etti:
“Türkiye’nin politikası bir adama dayalı, tabi o adam başkan sıfatı taşıdığı için Trump, önemli ama Türkçe ’de bir laf vardır, ‘adama dayanma ölür’ derler. Herkes gibi Amerikan başkanı da olsanız fanisinizdir. Ya seçilmezseniz başkanlığınız biter ya da ölebilirsiniz dolayısıyla bir adama dayalı politikanın uzun vadede devamlılığı yoktur. O bakımdan Türkiye’nin ABD ile ilişkileri şu ana da kendiliğinden sallantılı bir durumda.
Kişiye güdümlü politika yapılmaz. Kişiye güdümlü politika yaparsanız bunun devamlılığı olmaz. Çünkü insanoğlu ölebilir ya devrilebilir ya da seçimle gidebilir. Türkiye Amerikan ilişkileri kuruma dayalı olmak zorundadır, kalıcı olacaksa. Şu anda Türkiye’nin Suriye politikası tamamıyla Tayyip Erdoğan’la Donald Trump arasındaki yakınlık üzerinde duruyor. İkisinden birinin ayağı kayması halinde bu ilişki biter o yüzden sağlam bir ilişki değil. Sıkıntılı bir ilişki sallantılı bir ilişki.
Suriye Kürtleri, Başkan Trump tarafından satılmıştır, bu gelinen nokta Amerika başkanının sebep olduğu durumdur, Amerika’da buna karşı büyük bir tepki var Kürtlerin için da büyük bir tepki var. Trump aynı zamanda çokta pozisyon değiştiren, bir gün yaptığı bir güne bağlı olmayan bir başkan o yüzden Trump’a dayalı bir Suriye ve Kürt politikası güdemezsiniz bu yanlış bir politikadır devamlılığı olan bir politika değildir. Bu nedenlerden dolayı Türkiye’nin Suriye’de yürüttüğü politikanın doğru olmadığı kanısındayım.”
Tarihi gelişmeler nedeniyle Türkiye’nin Kürdistan Bölgesi’nde bir Kürt yönetimini mecburi kabullendiğini dile getiren Çandar şu ifadeleri kullandı:
“Ankara’nın Erbil’le ilişkileri gibi, Ankara’nın Rojava’yla ilişkilerinin olması için en azından orda bir Kürt yönetiminin olması lazım. Türkiye defalarca bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ağzından ‘Biz Erbil’de olanların Rojava’da olmasına asla izin vermeyeceğiz’ dedi. Yani aslında Erbil’de bir Kürt yönetiminin kurulması Ankara’nın ilk tercihi değil ama Erbil’le iyi ilişkilere tarihin gelişmesi sonucu biraz mecbur kalınmış bir hali vardı. Fakat Rojava’da Erbil gibi bir yönetimin kurulmasına müsaade etmeyeceğiz dedi, şu anda da etmiyor gibi gözüküyor. Dolaysıyla Ankara Erbil ilişkilerinin Rojava’da olabilmesi için öncelikle Rojava’nın Erbil gibi bir yönetime kavuşması gerekiyor.”