Erbil (Rûdaw) - Almanya hükümeti, Kürt Ezidilerin öldürülmesi ve kaçırılmasında parmağı olan IŞİD’li Alman vatandaşlarını yargılamaya başladı. Yargılama süreci için kanıt ve mağdurların şahitliğine ihtiyaç bulunuyor. Kürdistan Bölgesi’ndeki IŞİD mağduru Ezidi kadın, kendisine tecavüz eden IŞİD’li ile mahkemede yüzleşmek için Almanya’ya gidecek.
Şeza Selim adındaki Ezidi kadın, 2014’te IŞİD tarafından kaçırılmasının ardından 3 yıl sonra 2017’de özgürlüğüne kavuştu. Şeza, IŞİD’in kendisini alı koyduğu 3 yıllık süreçte bir köle gibi 14 kez alınıp satılmış.
Amerikan Foks News kanalına konuşan Şeza Selim, “Bana ilk kez tecavüz ettikleri günü hiçbir an unutamıyorum” dedi.
Şeza, 2014 yılının Ağustos ayında Şengal’in Koço köyünde annesi, kızkardeşi ve iki erkek kardeşi ile birlikte IŞİD tarafından kaçırıldı.
Şeza, önümüzdeki ay Almanya’ya giderek kendisine tecavüz eden IŞİD’li ile yüzleşerek aleyhinde tanıklık edecek.
IŞİD’in 2014 yılındaki saldırısı sonucu yüzbinlerce Ezidi, göçzede durumuna düştü. Şu anda 360 bin Kürt Ezidi halen Kürdistan Bölgesi’ndeki kamplarda kalıyor. IŞİD’in Şengal saldırısında, 3548’i kadın, 2869’u erkek toplam 6417 kişi kaçırılmıştı. Kaçırılan Ezidilerden 3059’u kurtarıldı ancak 2908’inin akıbeti halen bilinmiyor. Saldırıdan dolayı, 2745 çocuk kimsesiz kaldı ve yüz bin Ezidi’de Irak ve Kürdistan’ı terk etti.
Ezidi kadın: Susturulanların sesi olmak istiyorum
Şeza, “Susturulanların sesi olmak ve Ezidi toplumunun yaşadığı faciayı dünyaya hatırlatmak istiyorum” ifadelerini kullandı.
Almanya’nın Nordrhein-Westfalen bölgesindeki Savaş Suçları Merkezi, geçen yıl Ezidi katliamına ilişkin bilgi ve belge toplamak için bir ekip oluşturdu. Savaş Suçları Merkezi 1970 yılında kurulan Federal Almanya Polis Suç Ofisi’ne bağlı olarak çalışıyor.
Savaş Suçları Merkezi Yardımcısı Kllaws Sorn geçen ay Deutsche Welle (DW) kanalına yaptığı açıklamada, şu ana kadar 100 Ezidi kadının tanıklık ettiğini ve 100 Ezidi kadının da daha kendilerine karşı işlenen suçlarla ilgili ifade vereceğini söyledi.
Sorn, “Ezidi kadınların ifadelerini kadın uzmanlarımız alıyor. Süreç çok uzun sürüyor. Tanıkların yakınları veya arkadaşları ile birlikte gelmesine izin veriyoruz” dedi.
DW’nin haberine göre, kadınların çektiği acı, işkence ve tecavüzleri detaylarıyla anlatması gerektiğinden dolayı süreç yavaş bir şekilde ilerliyor. Bazen de mağdurlar ve polis araştırmacılar arasında güven oluşması zaman alıyor. Kadınların polislere anlattıkları hikayelerini daha sonra düzenlenecek mahkeme oturumlarında anlatması gerekiyor.
Kürt Ezidi mağdurlarından 28 yaşındaki Şeza, maruz kaldığı tecavüzlerin yanı sıra bir çok kez insani kalkan olarak kullanılmış, IŞİD ile Koalisyon güçleri arasındaki savaşı gözleriyle görmüş ve bir çok Ezidi tanıdığı gözleri önünde katledilmiş.
Şeza, Kürdistan Bölgesi Ezidileri Kurtarma Ofisi’nin girişimleri ile anne ve kız kardeşiyle birlikte kurtarılmış. Ancak iki erkek kardeşinin akıbeti halen bilinmiyor.
Şeza, kardeşlerini en son IŞİD’in askeri eğitim kampına aktarıldıkları zaman gördüğünü söyledi.
DNA testi yapılmalı
Ezidileri Kurtarma Ofisi Sorumlusu Hüseyin Koro, merkezi hükümetten IŞİD’liler ve ailelerinin kaldığı kamplarda DNA testi yapılmasına izin verilmesini istiyor.
Hüseyin, “IŞİD’li ailelerin arasında Ezidilerin olduğunu düşünüyoruz. Eğer yabancı ülkelerin vatandaşları olan IŞİD mensuplarını almaları durumunda Ezidi çocukların da onlarla birlikte gönderilmesi ihtimali var” diye konuştu.
Savaş Suçları Merkezinde görev yapan avukat ve yargıçların çoğu, soykırım suçları araştırmaları konusunda tecrübeli. Özellikle de Ruanda soykırımı konusunda. Ama DW’ye konuşan avukatlardan biri, IŞİD’in diğer soykırımlardan farklı olarak emsalsiz bir şekilde sistematik tecavüzler gerçekleştirdiğini kaydetti.
Avukat, araştırma esnasında bazı kadınların kendinden geçtiğinden dolayı araştırmaya ara vermek zorunda kaldıklarını söyledi. Sürecin ilerlemesindeki bir başka engel de dil ve kültür farklılığı.
Avukat, “Araştırma ekibi olarak gerçeği bulmaya çok önem veriyoruz. Ancak tanıklar öyle değil. Her zaman vakit problemi yaşıyoruz” diye konuştu.
2015 yılından itibaren 85 binden fazla Ezidi Almanya’da mültecilk başvurusunda bulundu. Bu rakam içinde Almanya’nın Baden Württemberg Eyaleti tarafından özel bir program kapsamında kabul edilen aralarında Nobel Ödüllü Nadya Murad’ın da olduğu bin Ezidi kadın ve çocuk da yer alıyor. Şeza ile aynı köyden olan Nadya Murad bu araştırma kapsamında tanık olarak ifade vererek, diğer Ezidi kadınlarından da tanıklık yapmaları talebinde bulundu.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın