Diyarbakır (Rûdaw) - Tarihçi doktor Arafat Yaz tarafından tespit edilen Mervani Hükümdarı Nasıruddevle Mansur ve eşi Situnnas'ın Diyarbakır İçkale'deki mezar yeri Kültür Bakanlığı tarafından tescil edilmedi. Tarihçi Yaz, yetkililere "Meşhur İslam tarihçileri tarafından türbenin yeri adres gösterilerek tarif edilmesine rağmen, türbe tescillenmedi. İlgili yerlerin kararlarını bir daha gözden geçirmelerini istiyorum " dedi.
Kürt Mervani Devleti Hükümdarı Nasıruddevle Mansur’un mezarı Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesinde bulundu. Tarihçi doktor Arafat Yaz uzun çalışmalar sonucunda Kürt Mervani Devleti’nin son hükümdarı Nasıruddevle Mansur’un mezar yerini Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesinin İçkale bölgesinde tespit etti. Mervani Devleti hükümdarı Nasıruddevle Mansur’un mezarı Mervani Valisi’nin köşkünün bitişiğinde yer alıyor.
Kürt Mervani Devleti bazı kaynaklara göre 978 yılında Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde Bad b. Dostık tarafından kuruldu. Silvan’ı başkent olarak kullanan Mervanilerin kuruluşundan yıkılışına kadar 6 hükümdar hüküm sürdü. Mervanilerin son hükümdarı ise Cizre’de hayatını kaybeden Nasıruddevle Mansur idi.
Arafat Yaz Mervaniler üzerinde 7 yıldır yaptığı çalışmaların ardından Nasıruddevle Mansur’un mezar yerini tespit ettikten sonra, Diyarbakır İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'ne 10 aralık 2020 tarihinde türbenin tescillenmesi için hazırladığı rapor ve dilekçe ile başvuruda bulundu.
Diyarbakır İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, "Konunun yetki alanlarında olmadığı" gerekçesiyle resmi yazıyı isim tescilinden sorumlu Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu'na gönderdi.
Kurul da aynı gerekçe ile yazıyı Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'ne gönderdi. Bakanlık da aynı gerekçe ile yazıyı Kültür Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne göndererek görüş istedi.
Vakıflar Genel Müdürlüğü ise arşivinde tasnifi tamamlanan belgeler arasında türbeye ilişkin herhangi bir kayda rastlanılmadığını belirterek bir değerlendirme yapmalarının mümkün olmadığını belirtti.
Konuyla ilgili Rûdaw Medya Ağı'na konuşan tarihçi doktor Arafat Yaz, gelen resmi cevaba şaşırdığını belirterek şunları söyledi:
"Mezar yerinin İçkalede, mezkur yerde olduğu meşhur İslam tarihçilerinden İbnul Ezrak, Sibt İbnul Cevzi, İbn Tağriberdi, İbn Şeddad ve İbnul Esir tarafından belirtilen yerde olduğu zikredilmektedir. Tarihçiler mezarının İçkale'de sarayın yanında, Dicle Nehri'ne bakan silsilenin (sur) üzerinde olduğunu açık bir şekilde dile getirmektedirler. Kaldı ki bu türbeler dışında İçkale'de herhangi bir türbe bulunmamaktadır. İçkale yönetim merkezi olduğu için de sıradan bir insanın buraya defnedilmesi, onun adına türbe yapılması mümkün değildir. Aradan uzun zaman geçmesine rağmen bu türbeler İçkale'de korunaklı bir yerde olduğu için ayakta kalabilmiştir. Aradan bin yıllık bir süre geçtiği için bunların isimleri unutulmuş ve türbe hakkında çeşitli efsaneler üretilmiştir."
Osmanlı'nın son dönemindeki kayıtlarda türbelerin isminin "Çifte Evliya" türbesi olarak geçtiğini hatırlatan tarihçi Arafat Yaz, "Daha sonraki dönemde halk arasında Arap İnci Türbesi olarak başka bir efsane türetildi. Mevcut ismin son efsaneye göre tescillendi" diye konuştu.
Tescil edilmiş hali ile isimlendirmenin yanlış yapıldığının altını çizen Arafat Yaz, şöyle devam etti:
"Burada iki kişi metfun olmasına rağmen, türbenin İnce Arap Türbesi olarak tescillenmesi bir kişinin ismine karşılık gelmektedir. Fakat bahsi geçen yerde yan yana iki türbe bulunmaktadır. Bu hali ile bile isimlendirmenin yanlış olduğu net bir şekilde ortadadır. Araştırmalara göre İslam tarihçilerinin kesin ifadeleri dışında var olan efsane baz alınarak isim tescili yapılmıştır. Buna rağmen bakanlığın bir kurul oluşturup bu konuyu incelemesi hatta gerekirse kanıt için mezarların açılması gerekirdi."
Mervani Kürt devletinin son hükümdarı Nasıruddevle Mansur’un doğum tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte 1093 ile 1096 yılları arasında Cizre’de hayatını kaybettiği biliniyor. Vefatından sonra hanımı Sittunnas bint Said b. Nasruddewle naaşını Diyarbakır’a naklediyor.
Mervani Devleti’nin sınırları kuzeyde Ahlat’tan başlayarak, Bitlis, Siirt, Hakkari, Musul, Cizre, Nusaybin, Ceylanpınar ve Urfa’yı da kapsıyordu.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın