Irak: PKK, Türk hükumeti ile anlaşma çerçevesinde Irak'a geldi

Erbil (Rûdaw) - Irak Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ahmed Al-Sahaf, TSK'nın Metina, Zap ve Avaşin'de başlattığı operasyonun "tek taraflı ve Bağdat'tan onay alınmadan" yapıldığını söyledi. Sözcü Al-Sahaf, Irak topraklarının komşu ülkelere saldırı için kullanılmasını kabul etmediklerini vurguladı. 

Rûdaw TV yayınında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Kürdistan Bölgesi toprakları içerisindeki operasyonları hakkında sorulan sorulara yanıt veren Sözcü Al-Sahaf, bakanlık olarak resmi açıklama yaptıklarını ve Türkiye'nin "tek taraflı" eylemlerini kınadıklarını hatırlattı.

“Büyükelçiyi çağırıp nota verdik”

17 Nisan'da başlatılan operasyonun TSK'nın bölgede bir süredir gerçekleştirdiği operasyonların devamı olduğunu belirten Al-Sahaf, "Irak'ın egemenliğinin açık bir ihlali" olarak nitelendirdiği operasyon hakkında, Türkiye'nin Irak Büyükelçisi'ni de bakanlığa çağırarak nota verdiklerini söyledi.

Sözcü Al-Sahaf, "Bu tek taraflı başlatılan düşmanca bir operasyondur ve Bağdat'taki federal hükümet ile hiç ortak bir adım atılmamıştır. Türkiye'nin Bağdat Büyükelçisi'ni de Bakanlığımıza çağırıp rahatsızlığımızı ileten nota verdik ve sert bir operasyonu dille reddettiğimizi belirttik. Irak'ın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü koruma hakkına sahip olduğunu ilettik" dedi.

Al-Sahaf, "Notada Türkiye Hükümeti ile Kürdistan İşçi Partisi (PKK) arasında (2012-2013'teki çözüm süreci döneminde) örgütün silahlı güçlerinin Irak'a çekilmesi konusundaki anlaşmaya da değindik. Dolayısıyla bu Türkiye'nin iç sorununu Irak topraklarına ihraç etme süreci ile ilgili bir iç sorunudur. Yine notada Irak'ın komşu ülkelere saldırı için bir üs olarak kullanılmasını reddettiğimizi ve güvenlik konularında ortak koordinasyon ve işbirliği olması gerektiğini vurguladık" diye konuştu. 

“Durumu daha da içinden çıkılmaz hale getiriyor”

Türkiye'nin "PKK'yi bahane ederek" Irak topraklarına operasyon düzenlediğini belirten Ahmed Al-Sahaf, "Bu tür askeri eylemler durumu daha da içinden çıkılmaz hale getiriyor ve terörle mücadeleye yardımcı olmuyor. Sanırım her bir askeri operasyon esnasında koordinasyon olmalı. İki tarafın ortak güvenlik çıkarları için iyi komşuluk ve ortak çıkarların korunması prensiplerine bağlı olmalıyız" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin operasyonların gerekçesini, BM şartının "meşru müdafaa hakkı" olarak adlandırılan 51'inci maddesine dayandırdığını belirten Al-Sahaf, "Sanırım Türkiye bugün ve geçmişteki askeri operasyonlarının gerekçesini buna bağlıyor. Irak ise bu maddenin bağımsız bir devletin egemenliğinin ihlali anlamına gelemeyeceğini düşünüyor. Irak bu prensibe binaen notasını diplomatik yolardan iletmiş ve yanıt bekliyor" dedi. 

Sözcü Al-Sahaf, PKK'nin bulunduğu bölgelerdeki güvenlik boşluğunun doldurulması konusunda Iraklı makamların Kürdistan Bölgesi hükümeti ile ortak bir mekanizma üzerinde çalıştığını söyledi.