Van (Rûdaw) – Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, “çözüm süreci”nde HDP ve PKK’nin tutumuna dikkat çekerek, “Kürt siyaseti de çoğulcu bir perspektifte olmalı. Tekçi, bizden olmayanı dışlamak, zora dayalı bütün uygulamalar yanlıştır.” Dedi.
Van’da Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) ve İstanbul Ticaret Üniversitesi tarafından “Çözüm Süreci” konulu panel düzenlendi.
Cengiz Andiç Salonu’nda düzenlenen panele HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, eski devlet bakanı ve İstanbul Ticaret Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Mehmet Sait Yazıcıoğlu, aynı üniversiteden Prof. Dr. Bekir Berat Özipek, Prof. Dr. Mehmet Hasan Eken, Yrd. Doç. Dr. Yusuf Özkır, Diplomasi Akademisi'nden Doç. Dr. Mesut Özcan, Dicle Üniversitesi'nden Doç. Dr. Vahap Coşkun ve Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nden Doç. Dr. A. Menaf Turan ile Yrd. Doç. Dr. M. Zeki Duman konuşmacı olarak katıldı.
YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal da açılışta bir konuşma yaptı. Battal, çözüm sürecinin ilk başladığı sıralarda üniversite olarak katkı yapan ilk üniversitenin YYÜ olduğunu söyledi. Bunun için daha önce de çalıştay düzenlediklerini belirten Battal, bundan sonra da STÖ’ler ve akademisyenlerle iki ayrı çalışma daha yapacaklarını ve bu çalışmaları kitapçık haline getireceklerini kaydetti.
Vali Aydın Nezih Doğan ise, üniversitelerin evrensel değerlerin üretildiği yer olduğunu ifade ederek, şu anda böyle evrensel bir değerin tartışılmakta olduğunu belirtti. Çözüm için bir zemin olduğunu söyleyen Doğan, bunun da ortak bir kültür ve inanç sistemi olduğunu vurguladı. Doğan, tarafların karşılıklı bir samimiyet içinde olmaları gerektiğinin de altını çizdi.
Açılış konuşmalarının ardından oturumlara geçildi. Panel, üç oturum şeklinde yapıldı.
Birinci oturumun moderatörlüğünü İstanbul Ticaret Üniversitesi’nden Doç. Dr. Hamdullah Şevli yaptı.
Oturumun ilk konuşmasını yapan İstanbul Ticaret Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Mehmet Sait Yazıcıoğlu, Cumhuriyet dönemi ile Osmanlı döneminin bir karşılaştırmasını yaptı. Osmanlı döneminde çok dilli ve çok kimlikli bir yaşam olduğunu ancak bunun Cumhuriyet döneminde ulus devlet mantığı ile tekçi bir anlayışla sürdürülmesi üzerine ayrışmaların da törpülendiğini söyledi.
Herkesi Türkleştirilmek suretiyle uygulanan baskının tersine teptiğini ve ayrışmaya neden olduğunu ifade eden Yazıcıoğlu, “Tabi bu tutmadı, sonra da geçmişte olduğu gibi, herkesin ailesi zarar gördü, daha büyük bir baskı uygulandı, ancak bu da çözüm olmadı” dedi.
Türkiye’de ayrışmaya neden olan temel iki faktöre dikkat çeken Yazıcıoğlu, bunlardan birinin ulus devlet dayatması, diğerinin de herkesi Suni-Hanefi kabul eden bir din anlayış olduğunu kaydetti.
“Var olan bir şey bastırılamaz” diyen Yazıcıoğlu, Kürt sorununun çözümünün eşit vatandaşlık, eşit haklar temelinde sağlanabileceğine inandığına da işaret etti.
Prof. Dr. Bekir Berat Özipek de, çözüm için tarafların empati kurması gerektiğini söyledi. İspanya ve İrlanda gibi örnekler üzerinden durulmasının öneli olduğunu ifade eden Özipek, süreç işlerken bilinçli ya da bilinçsiz Gezi Parkı gibi olayların devreye girmemesi, yoğunluğun buradaki çözüme verilmesi gerektiğini söyledi.
Kalekol yapımı, Lice olayları ve Kobani protestosunda devletin tutumunu eleştiren Özipek, aynı oranda HDP ve PKK’ye de yüklendi. HDP’nin sokağa çıkma çağrısını eleştirdiğini ifade eden Özipek, “Bu süreçten PKK ders çıkarmalıdır, Kürt illerinde baskı kurmaktan vazgeçmelidir, Hüda-Par’a yönelik saldırılar doğru değildi.” Dedi.
Özipek, anadilde eğitimi de içine alan bir anayasa referandumunu da önerdi.
Son olarak Altan Tan’a söz aldı. Tan, sözlerine “Ben, beni alkışlamanızı gerektirecek şeyler söylemeyeceğim, tam tersine bu önemli konuda aklınızda bir şeyler kalsın diye uğraşacağım ve aklınızda kalması gereken sözler edeceğim” dedi.
Dünyada sadece İslam ülkelerinde kavganın ve kıyımın olduğunu belirten Tan, “Bu kabus nasıl bitmeli bunun üzerinde durmamız gerekir” diye konuştu.
Yeni bir Ortadoğu’nun kurulması gerektiğini ve bunun da Kürtler olmadan mümkün olamayacağını anlatan Tan, “Bazı devletler bir araya geldiler Kürtleri dört parçaya böldüler ve burada 22 tane Arap devleti oluştu, bir kere bu adaletsizliğin düzeltilmesi lazım” ifadesini kullandı.
Çözüm sürecinde hükümetin sürekli zamana oynadığını ifade eden Tan, “Hükümet sürekli seçim bitsin ondan sonra diyor ama seçimler de bir türlü bitmiyor. PKK çözümden yana değildir diyor. Karşılıklı suçlamalar yerine çözüme odaklanmalıdır” diye belirtti.
Kürtlerin kimse ile bir sorunun olmadığını vurgulayan Tan, şunları söyledi:
“Kürtler eşit haklar temelinde yaşamak istiyor. Anadilde eğitim olmalı, Kütçe kamusal alanda kullanılmalı, ikinci bir resmi dil olmalı, Erbil’de bile öğrenciler 4 dilde ders görüyor. Coğrafik olarak bölgesel yönetimler olmalı. Rusya’da 21 özerk bölge var.”
HDP-PKK’ye de değinen Tan, şunları kaydetti:
“Kürt siyaseti de çoğulcu bir perspektifte olmalı. Tekçi, bizden olmayanı dışlamak, zora dayalı bütün uygulamalar yanlıştır. Belediyelerde de öyle. Cigerxwun’un bir söze ‘Hûn nebin yek hûn ê herin yêk bi yêk’ (Birleşmezseniz birer birer gidersiniz).”
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın