Leyla Güven: Konuşmalarım farklı ve yanlış yorumlandı

Haber Merkezi- Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Leyla Güven, “TSK’nın Hakurk’taki operasyonlarına karşı Kürdistan Bölgesi yetkililerinin karşı tutum alması konusunda yaptığı çağrının yanlış anlaşıldığını savunarak, “Temel amacım, Güney Kürdistan’da gerçekleştirilen askeri operasyon karşısında, Güney Kürdistan halkı açısından da taşıdığı tehlikelere dikkat çekerek, bir ulusal refleks ve dayanışmanın açığa çıkarılmasıydı” dedi.

 

HDP milletvekili Leyla Güven, 14 Temmuz’da yaptığı açıklamada, Başkan Mesud Barzani’nin kardeş savaşına ilişkin sözlerini anımsatarak, “Türkiye’nin Güney Kürdistan toprakları kullanmasına izin verilmemeli” demişti.

 

Leyla Güven, söz konusu açıklamasının ardından kamuoyunda farklı yorumlara sebep olduğunu bu nedenle de konuya açıklık getirme adına açıklama yaptığını belirtti.

 

“Bu konuşmadaki temel amacım, Güney Kürdistan’da gerçekleştirilen askeri operasyon karşısında, Güney Kürdistan halkı açısından da taşıdığı tehlikelere dikkat çekerek, bir ulusal refleks ve dayanışmanın açığa çıkarılmasıydı” diyen Güven, konuşmasının farklı ve yanlış yorumlandığını üzülerek takip ettiğini kaydetti.

 

Leyla Güven açıklamasında şunlara yer verdi:

 

“14 Temmuz 2019 tarihinde Diyarbakır’da HDP’nin gerçekleştirdiği bölge konferansında Demokratik Toplum Kongresi Eşbaşkanı sıfatıyla yaptığım bir konuşma kim sosyal medya ve Güney Kurdistan kamuoyunda gündem konusu olmuştur. Konuşmamda özellikle Türkiye’nin Güney Kürdistan’a yönelik askeri operasyonları hakkında değerlendirmelerim olmuş; Güney Kürdistan hükümeti ve Kek Mesut Barzani’den operasyona karşı tutum almaları konusundaki beklentilerimi ifade etmiştim. Aslında, bu konuşmayı Kek Mesut Barzani’nin daha önce defalarca dile getirdiği ‘bir daha asla Kürtler arasında bir kavgaya izin vermem’ sözünü hatırlatarak, bu söze büyük kıymet biçerek yapmıştım.

 

Bu konuşmadaki temel amacım, Güney Kürdistan’da gerçekleştirilen askeri operasyon karşısında, Güney Kürdistan halkı açısından da taşıdığı tehlikelere dikkat çekerek, bir ulusal refleks ve dayanışmanın açığa çıkarılmasıydı. Maalesef, tek amacı bu olan konuşmamın farklı ve yanlış yorumlandığını üzülerek takip ettim.

 

Her ne kadar aktif siyasette yer almasa da, Kek Mesud’un Kürdistan halkının yakından takip ettiği, dikkate aldığı son derece önemli bir tarihsel ve siyasal misyonu vardır. Bu siyasal misyonu, mücadele yaşamı ve tecrübesiyle Kek Mesud’dan Ortadoğu ve Kürdistan’ın her tarafının kan gölüne döndüğü bu zor günlerde Kürtler arasında gerginlikleri azaltacak, diyalogu arttıracak ve ulusal birlik çalışmalarına ivme kazandıracak şekilde katkılar yapmasını beklemenin yurtsever ve Kürdistani bir yaklaşım olduğunu düşünüyoruz.

 

Güney Kürdistan’da yapılan bağımsızlık referandumu başta olmak üzere Güney Kürdistan halkının karşı karşıya kaldığı bütün tehdit ve tehlikeler karşısında Demokratik Toplum Kongresi’nin yaptığı açıklamalar tüm halkımızın belleğinde son derece saygın bir yer edinmiştir.

 

Güney Kürdistan halkının tüm kazanımlarının ve değerlerinin dört parça Kürdistan halkının kazanımları ve değerleri olduğunu belirtiyor; yaptığım konuşmanın bu çerçevede değerlendirilmesini umut ediyor, saygılarımı sunuyorum.”