Şeyh Sait Medresesi 200 yılı aşkın bir süredir Kürtlere hizmet veriyor
Elazığ (Rûdaw) - Elazığ'ın Palu ilçesinden geçen Murat Nehri’nin kıyısında kurulu olan Şeyh Sait Medresesi’nin Kürtler açısından özel bir yeri bulunuyor.
Bu medrese 1925'teki Kürt ayaklanmasına önderlik eden Şeyh Sait tarafından kurulan bir medrese. Söz konusu yapı halen hem medrese hem de cami olarak hizmet veriyor.
Medresenin eğitim hizmeti tarihi ise 1800’lere kadar varıyor. 19. yüzyıldaki depremler nedeniyle söz konusu medrese 4 kere hasar görse de her defasında yeniden inşa edilmiş. Sonuncu inşanın üzerinden sadece 15 yıl geçmiş bulunuyor.
Rûdaw’a konuşan Şeyh Said'in torunu Ali Seyit, Şeyh Sait'in dedesi Şeyh Ali Septi Palewi’nin Diyarbakır'dan gelip buraya yerleştiğini ve Mevlana Halit Şehrezori’nin halifesi olduğunu söyledi.
Şeyh Sait de burada dünyaya geliyor. Ailesi Erzurum'un Hınıs ilçesine göç ediyor ama Şeyh Sait'in Palu’yla bağları kopmuyor.
Palu’da oturanların büyük çoğunluğu Zaza Kürtlerinden oluşuyor. Bu nedenle de bu medreseye devam eden öğrencilerin ağırlıklı kısmının eğitim dili Zazaca. Ancak Zazaca’nın yanında Kurmanci lehçesinde de dersler veriliyor.
Ali Seyit, “Biz bu medreseyi Şeyh Ali Efendi, Şeyh Sait Efendi ve Şeyh Selahaddin Efendi adıyla anıyoruz. Biz bunlara bağlıyız. Burada fıkıh, hadis ve Arapça gramer derslerini okuyor ve öğretiyoruz” diye konuştu.
Ali Sait, medreselerin Kürtlerin tarihinde önemli bir kurum olduğunu söylüyor.
Kürt öncülerinin büyük bir kısmı da medreselerden yetişmiş. Feqiyê Teyran, Ehmedê Xanî, Şeyh Sait, Mele Mistefa Barzani ve Qazî Mihemed gibi…
Kürtlerin tarihi ve edebiyatı da çoğunlukla bu medreselerde işlenmiş. Kürt halkı bu medreseler sayesinde kültürünü devam ettirebilmiş. Medreseler asimilasyona karşı da birer bend görevi görmüştür.
Şeyh Sait ile dedesi Şeyh Ali Septi’nin el yazmaları da söz konusu medrese vasıtasıyla günümüze kadar ulaşmış bulunuyor. Bu el yazmalarının bir kısmında Kürdistan'ın tarihinde, bir kısmında da İslam dininden bahsediliyor.
Şeyh Said tarafından yazılan el yazmalarında ayrıca Kürt edebiyatına değiniliyor, özellikle de Ehmedê Xanî’den çok bahsediliyor.
Medresede Şeyh Sait’e ait olan ve bir müzeyi dolduracak kadar şahsi eşyalar ile mektup ve kitaplar da yer alıyor.