Haber Merkezi – Kemal Kurkut davasının karar duruşması Diyarbakır 7’inci Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Mahkeme heyeti, duruşmada sanık Y.Ş. hakkında beraat kararı verdi.
Diyarbakır’da Newroz etkinliğine katılmak için Malatya’dan gelen Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencisi Kemal Kurkut'un katil zanlısı polis Y.Ş. hakkında "olası kastla öldürme" suçundan açılan davanın 12’nci duruşması, Diyarbakır 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Mahkeme heyeti, duruşmada sanık Y.Ş. hakkında beraat kararı verirken, olası şüphelinin tespiti için de 72 polis hakkında suç duyurusunda bulunmasını kararlaştırdı.
Sanık polis Y.Ş, daha önce olası kastla öldürmek suçundan müebbet hapis cezası istemiyle yargılanıyordu. Ancak 16 Haziran’da görülen duruşmada savcı, ‘kasten öldürme’ suç vasfını, ‘bilinçli taksirle öldürmek’ olarak değiştirerek, sanık hakkında 2 ile 6 yıl arasında değişen hapis cezası istemiyle mütalaa vermişti.
Bu gün görülen duruşmada savcı önceki mütalaasını tekrarlayarak, sanık polisin ‘taksirle öldürme’ suçundan cezalandırılmasını istedi. Kurkut ailesinin avukatları itiraz etti.
Duruşma sonrası açıklama yapan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkan vekili ve Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, “İlk tanık olduğumuz beraat kararı değil. Bu Adliyelerden var ya sürekli adaletsizlik çıkıyor. Her zaman Kürde karşı işlenen cinayetleri aklama kararı çıkıyor. Kürt halkı yüzyıldır bu ülkede öldürüldüğünü ispatlamaya çalışıyor. Haksız bir şekilde, hukuksuz bir şekilde öldürüldüğünü ispatlamaya çalışıyor. Ama öldürüldüğünü ispatlayamıyor. Kameralar önünde üst tarafı çıplak vaziyette, herkesin canlı tanıklığıyla işlenen bir cinayete de Kemal Kurkut öldürüldüğünü ispatlayamadı. Evet, tek sanık beraat etti” dedi.
“Kürt’seniz bu ülkede size adalet, hukuk yok”
Danış Beştaş şöyle devam etti:
“Bu topraklarda Kürdün öldürüldüğü hiçbir davada ceza kararı çıkmamıştır. 1996 yılında 11 tane tutuklu cezaevinde öldürüldü ama yine ceza çıkmadı. Daha da vahimi bugün izledik bir polis memuru yargılanıyor, bir tek saat tutuklanmadı. Bu ülkede cumhurbaşkanına hakaretten, iktidara muhalefetten her gün tutuklamalar operasyonlar yapılırken, cinayet ve katliam davaları soruşturulmuyor. İster panzer gitsin ister savaş uçakları bombalasın ister bir evin içinde yakılarak öldürülsün isterse havan topu değsin, ister kameralar önünde öldürülün, siz Kürt’seniz bu ülkede size adalet, hukuk yok. Size hakkaniyetli bir karar verilmiyor.”
Ne olmuştu?
Diyarbakır’da 21 Mart 2017’deki Newroz kutlamasına katılmak isteyen üniversite öğrencisi Kemal Kurkut, kutlama alanının girişindeki kontrol noktasında polis tarafından öldürüldü.
Kurkut’un öldürülmesiyle ilgili Diyarbakır Valiliği tarafından yapılan açıklamada, “Şahıs, etkinliğin yapılacağı yöne doğru koşmaya başlamıştır. Şahıs, güvenlik güçlerinin tüm uyarılarına rağmen elindeki bıçağı atmamış ve alana doğru koşmaya devam etmiştir. Söz konusu şahsın canlı bomba olma ihtimali değerlendirildiğinden ve alanda bulunan katılımcıların can güvenliği göz önünde bulundurulduğundan dolayı, arama noktasında görevli güvenlik güçlerince müdahale edilmiştir. Meydana gelen olay sonrasında yaralanan ve etkinlik alanına çağrılan ambulans ile hastaneye kaldırılan şüpheli şahıs, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetmiştir” ifadeleri kullanılmıştı.
Ancak kutlamayı takip etmek üzere alanda bulunan Gazeteci Abdurrahman Gök’ün, Kurkut’un vurulduğu ana ilişkin çektiği fotoğraf kareleri Valiliğin açıklamasını yalanlayıp soruşturmanın seyrini değiştirmişti. Fotoğraflar sonrası Kurkut’un ölümüne ilişkin iki polisin ifadesinin alınmasının ardından hazırlanan iddianame ile sanık polis Y.Ş hakkında 9 ay sonra “olası kastla öldürmekten” müebbet hapis istemiyle dava açıldı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının olay günü Newroz alanının protokol kapısında görevli 72 polis hakkında ‘görevi ihmal’, ‘suç delillerini karartma ve gizleme’ suçlamasıyla açmak istediği adli soruşturmaya ise Vali Hasan Basri Güzeoğlu ‘ihmal olmadığı’ gerekçesiyle izin vermedi.
3 yıldır devam eden yargılamada Kurkut ailesi avukatlarının tüm taleplerine rağmen sanık polis Y.Ş hakkında tutuklama kararı çıkmadı. Yargılamada Adli Tıp Kurumu (ATK) ve Ulusal Kriminal Bürodan (UKB) gelen çelişkili raporlar nedeniyle davada henüz bir karar çıkmış değil.
Ulusal Kriminal Büro’dan (UKB) istenen ve 28 Şubat 2019 tarihli duruşmaya yetişen raporda ise, ATK’nin aksine sanık Y.Ş.’nin doğrudan silahını doğrultarak ateş etmesiyle Kurkut’un geriye doğru sıçradığı, bu sıçramanın Kurkut’un vücuduna isabet eden mermiden kaynaklandığı vurgulandı. Mahkemenin eksik noktalara ilişkin görüş istediği UKB’nin 30 Mayıs 2019’tarihli duruşmaya gönderdiği ek raporda bu kez birinci raporunun aksine Kurkut’un doğrudan atış sonucu değil yerden seken mermi ile vurulduğu ileri sürüldü.
Mahkemenin raporlar arasındaki çelişkiyi gidermesini istediği ATK Genel Kurulu ise, 7 ay sonra gönderdiği raporunda Kurkut’un ‘yerden seken mermiyle’ öldüğü şeklindeki ilk raporunu tekrarladı.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın