Wekil Mustafayev, Kızıl Ordu’dan Kürdistan’a yönelik ne talep etti?
Erbil (Rûdaw)- 81 yaşında yaşama gözlerini yuman Wekil Mustafayev’in oğlu Timur Mustafayev, babasının Kürt lider Mele Mustafa Barzani’nin ulusal felsefesini her daim savunduğunu belirterek, “Babam orduda -Kızıl Ordu- görev yaptığı sırada, üstlerinden kendisini Güney Kürdistan’da görevlendirme yapmalarını talep etmişti” dedi.
19 Nisan'da Belçika’da hayatını kaybeden Kafkasya Kürdistan Özgürlük Hareketi eski Başkanı ve Laçin Kürt Cumhuriyeti eski Başkanı Wekil Mustafayev’in, vasiyeti üzerine 10 Mayıs’ta Kürdistan Bölgesi'ne getirilmesinin ardından başkent Erbil’de cenaze töreni düzenlenmişti.
Kürdistan Bölgesi hükümeti ve Kürdistan Parlamentosu’ndan çok sayıda temsilcinin katıldığı törende, Başkan Mesud Barzani’nin Kızıl Kürdistan’ın kurucusu Mustafayev için gönderdiği mesaj da okunmuştu.
Wekil Mustayev’in naaşı Erbil’deki Şeyh Ahmed Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Mustafayev’in eşi emekli Kızıl Ordu Subayı Diana ve biri kız 3 çocuğu, 12 Mayıs’ta Başkan Mesud Barzani tarafından Pirmam ilçesinde kabul edildi.
Aile 14 Mayıs’ta Erbil Uluslararası Havalimanı’ndan Belçika’nın başkenti Brüksel’e uğurlandı.
Wekil Mustafayev’in oğlu Timur Mustayev, yolculuk öncesi babası hakkında Rûdaw’a konuştu.
1990 yılının sonlarında Sovyetler Birliği'nin tüm Cumhuriyetlerine “Yenilenmiş Birlik Federasyonu” için referandum çağrısı yapıldığını hatırlatan Timur Mustafayev, şunları söyledi:
“Gorbaçov döneminde Ermeniler kendi ülkelerine, Türkler kendi ülkelerine gitti. Bizim halkımız da ortada kaldı. O dönem de Kürtlerimiz bir olup ‘Yekbûn’ adlı teşkilatını kurdular. Gençlerimizin hepsi bu teşkilat altında toplandı. Amaç da kansız ve savaşsız bir şekilde Kızıl Kürdistanımızı kurmaktı. Ö dönemde bir yandanda da Azeri ve Ermeniler arasında Karabağ konusunda savaş yaşandı. Azeriler Türklere yönlerini dönerek, ırkdaş olmalarından dolayı topraklarındaki tüm petrolün de Türkiye’ye aktarılmasını istiyorlardı. Rusya da o dönemde Kızıl Kürdistan’ın kurulmasını istiyordu. Çünkü Azerbaycan ve Çeçenistan’ın Türkiye’ye yakınlaşmasını istemiyordu. Bu siyasi ve ekonomik olarak onların aleyhinde bir politikaydı. Bu nedenle Kızıl Kürdistan’ın kurularak Ermenistan’a komşu olmalarını istiyordu.
Moskova’dan babamı çağırarak Kırmızı Kürdistan’ın Cumhurbaşkanı olarak görev almasını istediler. Kürdistanı kurduktan sonra da dağılmış Kürtleri orada toplamaya çalıştılar. Rusya’nın dört bir yanına dağılmış Kürtler de Kızıl Kürdistan’ın kurulması fikrine çok sıcak baktılar ve kendilerine ait bir vatanda yaşamak istediler. Böylelikle babam Wekil Mustafayev de cumhurbaşkanı seçildi.”
Babasına ilişkin Timur Mustayev, “Babam çok temiz kalpli bir insandı. Halkına müthiş bir sevgisi vardı. Sürekli halkının içinde bulunduğu sorunları kendine dert etmiş çözüm yolları üretmeye çalışmış yürekli ve şevkatli bir insandı” dedi.
Babasının Kürt lider Mele Mustafa Barzani’nin ulusal felsefesini her daim savunduğunu belirten Timur Mustafayev, sözlerine şunları ekledi:
“Babam orduda -Kızıl Ordu- görev yaptığı sırada, üstlerinden kendisini Güney Kürdistan’da görevlendirme yapmaları talebinde bulunmuştu. Ancak üstleri babamı Çin’e göndermek istediklerine dair cevap veriyorlar. Kaldık ki babam orduda üst rütme ve görevlerde yer aldı. Görevi sırasında da sürekli Güneyde ve diğer parçalardaki Kürdistan’daki Kürtlerin yaşadıklarıyla ilgilenirdi.”
“Biliyoruz ki bizim de bir vatanımız ve başkanımız var”
Kürdistan Bölgesi’ni ilk kez ziyaret etiklerini belirten Mustafayev, ifadelerini şöyle sürdürdü:
“Babamın vasiyeti üzerine Kürdistan’a geldik. Kürdistan Bölgesi Hükümeti ve Başkan Barzani’nin bize gösterdikleri misafirperverlikten dolayı kendilerine müteşekiriz. Başkan Mesud Barzani bizi en içten duygularıyla karşıladı kendisine sonsuz saygı ve sevgimiz vardı, onu yakından tanıdıktan sonra bu saygı ve sevgi katlandı.
Gösterilen çaba bizim için oldukça taktire şayandır. Hepsine ayrı ayrı müteşekiriz. Rusya’daki Kürtler olarak biliyoruz ki bizim de bir vatanımız, başkanımız ve bakanlarımız var. Bu gurur verici bir durumdur. Şükürler olsun ki; bir vatanımız var ve babamı da bu vatanda defnetme şansımız oldu. Tüm Kürt halkına teşekkürtlerimizi sunuyoruz. Bize yapılan yardımı hiçbir zaman unutmayacağız.”
“Başkan Barzani Kızıl Kürdistan’ın da Başkanı’dır”
Wekil Mustafayev’in yiğeni Bahadır Mustafayev’de amcası hakkında Rûdaw’a şunları söyledi:
“Amcam hepimizin ideoylüydü. Büyüyünce amcam gibi olmak istiyordum. Amcamın yanında gittiğimizde bize sürekli, ‘Vatanınızı ve halkınızı sevin’ derdi. Amcam temiz kalpli ve vatansever biri idi. Kişiliğiyle örnek bir şahsiyetti. Son nefesine kadar halkı ve vatanı için çalışmalarına beynen ve bedenen sürdürdü. Başkan Mesud Barzani için de bize sürekli nasihat ederdi. ‘Ne olursa olsun O - Mesud Barzani- bizim Başkanımızdır’ derdi. Barzan tarihi ve mücadelesini biliyoruz. O bin insanını Kürdistan yolunda feda etmiştir. Bu kolay birşey değil. Başkan Barzani sadece 4 parçanın değil, Kızıl Kürdistan’ın da Başkanı’dır. Bugün burada -Kürdistan Bölgesi’nde- gördüklerimizi rüyamızda dahi görmedik. Milletimiz parçalandı, dağıldı, idam edildi, sürgün edildi...Bugün burada bir devlet şanıyla bize verilen değer ve kıymeti asla unutmayacağız. “
Wekil Mustafayev kimdir?
1938’de Özbekistan’ın Semerkant şehrinde doğdu. Stalin tarafından Özbekistan’a sürülen Celali Kürtleri’nden olan Mustafayev 17 yaşında Rus Ordusu’na katıldı.
Tıp fakültesinden mezun oldu ancak doktorluk yapmadı. 1955-63 yıllarında Sovyet Kızıl Ordusu’nda görev aldı. 1967’de hukuk fakültesinden mezun oldu.
1992’de kurulan Laçin Kürt Cumhuriyeti’nin başına getirildi ancak aynı yıl yönetim dağıldı.
Mustafayev 2014’te Rûdaw’a verdiği bir röportajında, Kızıl Kürdistan’ı rüyasında gördüğünü ve ona olan umudunu “Bin beşyüz yıl da geçse, Kızıl Kürdistan kurulacaktır” sözleriyle dile getirmişti.
Kızıl Kürdistan
Kızıl Kürdistan, 1923-1929 yılları arasında “Kürdistan Kazası” olarak yarı özerk bir statüye sahip olan ve 1930’lardan sonra illere bölünen bölge olarak tanımlanıyor.
Wekil Mustafayev, 20 Mayıs 1992’de kurulan Laçin Kürt Cumhuriyeti’nin Başkanı olarak görev aldı. Cumhuriyet aynı yıl dağıldı.