Diyarbakır (Rûdaw) - Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Adnan Selçuk Mızraklı, mazbatasını aldı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan adayları Selçuk Mızraklı ve Hülya Alökmen Uyanık, mazbatalarını almak üzere Kayapınar ilçesinde bulunan İl Seçim Kurulu’na ikinci kez başvurdu.
Eşbaşkan adaylarına Barış Anneleri Meclisi üyeleri, HDP milletvekilleri Musa Farisoğulları, Semra Güzel ve İmam Taşçıer, ilçe belediye eşbaşkanları ve partililer eşlik etti. Mızraklı’ya mazbata verilirken, Uyanık’a ise Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edildiği gerekçesiyle mazbata verilmedi.
Çıkışta gazetecilere açıklama yapan Mızraklı, gecikmeli de olsa işlemleri tamamladıktan sonra mazbatasını aldığını söyledi.
Selçuk Mızraklı, yasal süreci tamamladıklarını belirterek, “Biz mazbatayı 1 Nisan’da halkımızdan aldık. Seçmen iradesi 1 Nisan günü partimize iradesini beyan etti ve mazbatayı verdi. Gecikmeli olarak sadece sürece ilişkin resmi prosedürü tamamladık” diyerek, “Bu seçimin sonucunu Sayın Leyla Güven’e, haksız ve hukuksuz olarak cezaevinde tutulan Sayın Gültan Kışanak’a ithaf ediyoruz” dedi.
“Bugün itibariyle partimize bağlı Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nde bizler görevimizi yerine getireceğiz. Mesajımız; hepimizin her şeyden çok barışa ihtiyacı var” diyen Mızraklı sözlerine şunları ekledi:
“Açlık grevlerinin talebi barışın kapılarını aralamak, hukuki olarak suç olan tecridin ortadan kaldırılması ve barışın önünün açılmasıdır. Bu anlamda hepimizin öncelikli kaygısı ve umudu barıştır.
Biz mazbatayı bir seçimde ortaya çıkmış iradenin resmi kaydı olarak görüyoruz. Seçimde yüksek bir oranla bize bu imkanı veren Diyarbakır halkına teşekkür ediyoruz. Bu seçimin sonucunu Sayın Leyla Güven’e, haksız ve hukuksuz olarak cezaevinde tutulan Sayın Gültan Kışanak’a ithaf ediyoruz. Herkesin barış umudunun gerçekleştiği yarınların bir an önce gelmesi umuduyla.
Demokrasi tarihine geçen bir kara leke ile yolumuza devam ediyoruz. Bağlar Belediyesi’nde yaratılan hukuksuzluk durumu ile İstanbul’da yürütülen süreç arasında hiç bir fark yoktur. Demokrasi ve seçim hukuku açısından bir ders niteliğinde olan ayıplı bir durum yaratılmıştır. Bu ayıplı durumun 450 bin nüfuslu yerde yaşanmış olması, YSK açısından ayıplıdır. Bağlar ile İstanbul arasında fark yoktur. Bir an önce bu ayıptan geri dönülmelidir.”
Mazbata verilmeyen Uyanık ise 31 Mart seçimlerinin Türkiye demokrasisi açısından sınav olduğunu belirterek, “Halklar demokrasi dersini sandıkta verdi. Bölgede tüm toplumu yaralayan kayyum marifetinin son bulması dersi verdi. Tüm kimliklerle beraber özgürce yaşama iradesini ortaya koydu. 31 Mart’taki sınav yönetenler nezdinde bitmiş değil” dedi.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın