Bir Halepçe mağdurunun inanılmaz hikayesi!
Erbil (Rûdaw) – Halepçe Katliamı mağdurlarından Omid Heme Ali, 1974 yılında henüz 1 yaşındayken kent yasaklı silahlarla bombalandığında annesi ve kardeşlerini kaybetti. Babası bir kez daha evlendi ve aile sahibi oldu. Ancak 1988’deki kimyasal saldırıda bir kez daha tüm ailesini kaybetti. Ağır yaralanan Heme Ali, İran’da tedavi gördü. Geri dönüğünde bu defa da Irak askerleri tarafından öldürülmek üzere Irak’ın güneyine götürüldü.
16 Mart 1988'de dönemin Baas rejimine ait savaş uçakları ile Halepçe'ye yapılan kimyasal silahlı saldırı sonucunda ortaya çıkan görüntüler insanlığın hafızasına kazındı.
Sokaklar, duvar dipleri, yollar ve bahçeler kıvrılmış cesetlerle doluydu.
Saldırı, Halepçe'nin merkezi ve yakınındaki yerleşimlere sabah saat 10.50 sularında gerçekleşti.
Yaklaşık 20 dakika süren saldırıdan sonra bölgede yayılan elma kokusu sessizce 5 bin kişinin hayatını kaybetmesine, 10 binden fazlasının da yaralanmasına neden oldu.
Halepçe Katliamı’nın mağdurlarından Omid Heme Ali’nin hayatı, 1970-80’lerde Kütlerin yaşadığı büyük trajedinin adeta özeti gibiydi.
1974’teki katliamdan annesi sayesinde sağ kurtuldu
Omid Heme Ali, 1974 yılında Baas rejimi tarafından Halepçe kentine yönelik yasaklı silahlarla düzenlenen bombalardında annesi ve kardeşlerini kaybetti.
Annesinin kucağında hayatta kalan Heme Ali, şöyle anlattı:
“1974 yılında henüz 1 yaşındayken Qeladize ilçesinden sonra Halepçe kenti de yasaklı napalm silahları bombalandı. Büyük bombalardan biri evimizin önüne düştü. Annemin kucağındaydım, diğer kardeşlerimle birlikte ama maalesef onlar şehit düştü. Annem beni kucağında sardığı için bana kalkan olmuştu. Sadece ben ve babam hayatta kaldık.”
Öldü diye kefenlediler, dirildi
Omid Heme Ali, 1988’deki kimyasal saldırıda bir kez daha tüm ailesini kaybetti. Saldırıda kendisi de ağır yaralandı ve İran’a götürüldü.
Halepçe mağduru, insanlık tarihine kara bir leke olarak düşen o günleri ise şöyle dile getirdi:
“6 yıl süren acı ve kederden sonra babam bir kez daha aile kurdu ve evlendi. 1988’de yeni kardeşlerim vardı ama maalesef 16 Mart günü yaşanan felakette hepsi birlikte içinde bulunduğumuz otomobilde hayatını kaybetti. Halepçe’den çıkmak istedik, kimyasal silahlar hakkında bilgimiz yoktu. Ama zehirli gazlardan etkilendik ve olduğumuz yerde hareketsiz kaldık, 2 gün boyunca aracın içinde kaldık. Maalesef bu süre zarfında ailemin üyeleri şehit düştü, ben de yaralandım. Daha sonra Halepçe’deki durumu kontrol etmek için bölgeye gelen İranlı sağlıkçılar beni de bulmuştu. Helikopterle İran’a götürüp kimyasal saldırıda yaralanan diğerlerinin olduğu hastaneye yatırdılar. Hepsinin de durumu benimki gibi ağırdı.”
Omid Heme Ali diğer birkaç şehitle birlikte kefene sarılıyor. Fakat toprağa verilmeden önce hayatta olduğu anlaşılıyor.
Heme Ali, bu ilginç hikayeyi ise şöyle özetledi:
“Şehitler arasında ben de kendimden geçmiştim. Onlarla birlikte beni de mezarlıklardan birinde toprağa vermek üzere kefenlemişlerdi. Allah’ın arzusuymuş meğer, tekrar hayata döndüm. Görevlilerden biri kefenler içinde hareket ettiğimi görüyor ve sonra test ediyorlar, hayatta olduğum anlaşılıyor. Daha sonra İran’da uzun süre tedavi gördüm.”
Halepçe’ye geri döndü ve çölde hapsedildi
Heme Ali, tedavisinin ardından Halepçe’ye dönmeye karar veriyor. Fakat Kürdistan Bölgesine döner dönmez bu defa da Enfal Soykırımının son aşamasına şahit oluyor.
Irak askerileri Semawa çölü ve Irak’ın güneyindeki diğer çöllere götürdüğü binlerce kişiyi canlı canlı toprağa gömüyor. Heme Ali, öldürülmek üzere götürüldüğü hapishaneden sağ kurutulan ender kişilerden biri oluyor.
Omid Heme Ali, o günleri de şöyle anlatıyor:
“Saddam rejimi Halepçe’yi inşa edeceğini belirterek sözde af çıkarmıştı. Halepçeliler Saddam’ın nasıl iki yüzlü, vahşi olduğunu ve nasıl bir insanlık suçu işlediğini biliyorlardı. Biz kaybolan ailelerimizin diğer üyelerini görme ümidiyle geri döndük. Ama maalesef sınırdan girer girmez askeri araçlar hazır bekliyordu, askerler silahlıydı. Bizi çok çirkin bir şekilde karşılayıp araçların arkasına bindirdiler ve Nugre Selman ve o suçsuz insanları canlı canlı toprağa gömmek için hazırladıkları yerlere götürdüler. Yani hayatımda bu üç büyük felaket yaşadım ve hepsinden de canlı kurtuldum.”
Omid Mehe Ali hayatta kaldı ancak sağlık durumu bozuldu ve hastalıklarla boğuştu. Maruz kaldığı kimyasal gazlar nedeniyle 3 evladı da ölü doğdu.
Omid Heme Ali, 1974'te #Halepçe'ye yönelik napalm saldırısında annesi ve kardeşlerini yitirdi
— Rudaw Türkçe (@RudawTurkce) March 16, 2024
Babası yeniden aile kurdu
16 Mart 1988'deki kimyasal saldırıda yeni ailesini de kaybetti
Ağır yaralanan Omid Heme Ali kefene sarıldı ve toprağa verilmek üzereyken ölmediği fark edildi… pic.twitter.com/lLWfWa8ygB