Erbil (Rûdaw) – Prof. Dr. Dilawer Alaaddin, Kürdistan Bölgesi hükümetinin yeni tip koronavirüsü salgınına karşı aldığı önlemlerin çok doğru ve yerinde olduğunu söyledi.
Rûdaw bültenine katılan Ortadoğu Araştırma Enstitüsü (MERI) Başkanı ve mikrobik hastalıklar uzmanı Prof. Dr. Dilawer Alaaddin, Çin’in Vuhan kentinde çıkarark dünyaya yayılan yeni tip koronavirüsü salgını hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Dünyanın tüm teknolojik imkanları ve geçmişte yaşanan salgınlara karşı tecrübeleriyle Kovid-19 virüsüne karşı mücadele ettiğini dile getiren Alaaddin, “Bugün değişik ülkelerde 300’e yakın ilaç deneme aşamasında ve bunların hangisinin koronavirüsü grubuna ait olan Kovid-19’e karşı etkili olduğu araştırılıyor. Geçtiğimiz Şubat ayında Çin, ABD, İtalya ve değişik ülkelerde aşı üzerinde değişik çalışmalar yapıldı. Fakat Nisan ortalarına kadar hangi aşının daha etkili olacağı ve kullanılabileceğini öğrenmiş olacağımızı düşünüyorum. Fakat, virüse yakalananlar için ve yakalanmayanların korunması için kullanılacak aşılar farklı olacak” dedi.
“Kürdistan hükümeti doğru bir strateji uyguluyor”
Kürdistan Bölgesi’nde salgına karşı alınan tedbirlere de değinen Prof. Dr. Dilawer Alaaddin, “Kürdistan Bölgesi hükümetinin salgına karşı aldığı tedbirler şu ana kadar başarılıdır diyebiliriz. Bu konuda izlediği strateji bir yandan virüsün ülkeye girişini engellemek iken diğer yandan tespit edilen vakaların yayılmasını engellemek şeklinde olmuştur ve bu doğru bir stratejidir. Bu nedenle Kürdistan Bölgesi mevcut durumda Ortadoğu’daki en güvenli yerlerden biri durumunda” diye konuştu.
MERI Başkanı Prof. Dr. Dilawer Alaaddin, “Kürdistan Bölgesi savaşın ön cephesinde karantina yöntemi ile salgının yayılmasını önlerken savaşın arka cephesinde de sağlık kurumlarında tedbir aldı. Bu doğru bir tutumdur. Çünkü yayılması halinde Kürdistan’daki sağlık sektörünün böyle bir salgını durdurabilecek kapasiteye sahip olmadığı biliniyor” ifadelerini kullandı.
“Avrupa geç kaldı”
Alaaddin, dünyanın Çin örneğinden büyük bir tecrübe kazandığını ancak hala alınacak çok ders olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Çin salgının önlenmesi için kentleri ve tüm yerleşim yerlerini ayrı ayrı karantinaya aldı. Sonuçta o büyük ejderhayı kontrol etmeyi başardı. Bugün baktığınızda, 80 binden fazla virus vakasının bulunduğu ülkede günlük koronavirüsüne yakalananların sayısı parmak sayısını geçmiyor. Ekonomisine büyük bir darbe olsa da salgını hizaya getirmek büyük bir başarıdır.
Fakat diğer yandan salgına karşı geç tedbir alan, işin ekonomik boyutunu düşünen ülkeler de geç kaldı. Mesela Avrupa ülkeleri gelişmiş sağlık sistemlerine güvendi, elbette ekonomi de bir başka öncelik oldu. Yine biliyorsunuz demokrasilerine güvenen bu ülkelerde halk çok fazla otoriter hükümetlere kulak asmıyor. Yani bir düzeye kadar başıboş bir demokrasi de var ve Çin’deki gibi insanlar uyarılara kulak asmıyor.
Örneğin İngiltere hükümetinin bu konuda izlediği politika da diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibidir. Ellerinde en son tıbbi bilgiler ve teknoloji var. Ama meselenin ekonomik boyutunu öne alıp insanların salgına yakalanmalarına mani olmuyor. Savaşı kendi hastanelerinde, yani cephe gerisinde vermeyi tercih ediyor. İngiltere salgını erteleyerek havaların ısınması ile ortadan kalklasını veya aşı bulunmasını bekliyor.”
“Virüs havaların ısınmasıyla gitmez”
MERI Başkanı Prof. Dr. Dilawer Alaaddin, yazın gelmesiyle virüsün yok olup olmayacağına dair herhangi bir verinin bulunmadığına işaret ederek, “Ancak infiluenza gibi düşünüldüğü için yazın insanlar daha fazla kapalı mekanların dışında kalıyor, evlerini, yaşadıkları mekanı daha fazla havalandırıyor. Fakat virüsün yayılma biçimi sadece tükürük ve nefes yoluyla değil, temas yoluyla da bulaşıyor. Bu da yazın havaların ısınmasıyla ortadan kalkacağı görüşünün doğru olmadığını gösteriyor” dedi.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın