Ufuk Uras: YPG ile halkı ayrıştırmak kolay değil

Erbil (Rûdaw) – ÖDP eski Genel Başkanı ve HDP eski Milletvekili Ufuk Uras, Türkiye’nin bölgede artık diplomasi ve barış dilini kullanması gerektiğini ifade ederek,  “Suriye’de bir ana yasal teminatla güvenliği sağlamadığınızda böyle parça başı güvenlik diye bir şey olmayacağını hayat bize gösterdi. İkincisi demografik yapıyı bozan tutumlar doğru değil, yani masa başında şunlar şuraya gitsin bunlar, buraya gitsin demekle olmuyor” dedi.

Rûdaw’a konuşan Özgürlük ve Demokrasi Partisi’nin eski Genel Başkanı Ufuk Uras, Rojava’daki gelişmelerin yanı sıra HDP belediyelerine yönelik Kayyum atamaları ve Türkiye’deki durum hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Eski milletvekili Sırrı Sakık, dört belediye eş başkanlarının yerine kayyım atanmasının ardından sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda HDP’ye Sine-i millete dönün çağrısına ilişkin Uras şu ifadeleri kullandı:

“Suriye’de büyük ölçüde askeri süreç bitti, diplomasi ve müzakereler ön plana çıkacak. Erdoğan’ın Trump ile ziyaretinde de bunu görüyoruz. HDP’de özellikle Sırrı Sakık’ın ifade ettiği gibi Sine-i millete dönelim tartışması uzun zamandır sürüyor. Ama burada önemli olan ikinci adımın ne olacak, bundan sonra ne yapılacağı konusunda net bir politika geliştirilemez ise sadece belediyeler ya da meclise boykot yeterli olmayabilir.”

“HDP ile CHP arasındaki filli ittifak”

AK Parti’nin HDP ile CHP arasındaki filli ittifakı bozmaya çalıştığını ifade eden eski HDP Milletvekili Uras, “Burada önemli olan son yerel seçimlerde muhalefet çok büyük bir moral kazandı ve iktidarda şimdi HDP ile CHP arasındaki filli ittifakı bozmaya çalışıyor. O yüzden bugün HDP’nin CHP ve diğer partilerle ortak duruşunun sürmesi gerekiyor. En son Erdoğan Trump görüşmesinde en son soruyu soran Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’ndeki gazeteci arkadaş aslında anlamlı bir soru sormuştu. Irak’ta ilişkiler iyi, Suriye’de neden olmasın diye, çeviriden dolayı galiba soru iyi anlaşılamadı. Buna en iyi verilebilecek cevap gerek Türkiye’de gerek bölgede artık diplomasi dilinin, barış dilinin, müzakere dilinin ön plana çıkarılması olacaktır. HDP’de bu doğrultuda hareket etmek durumundadır” dedi.

“HDP’ye yönelik cadı avı sürüyor”

“Türkiye’de şu anda bir parti devleti modeli”nin olduğunu savunan Ufuk Uras, şöyle devam etti.

“Türkiye’deki mesele şu; Türkiye’de şu anda bir parti devleti modeli var. Ve bu parti devletinin modeline karşı olan herkesin yan yana gelmesi önemli Türkiye’deki başkanlık sistemi nedeniyle 50+1 alabilmek açısından parti devleti modeline karşı olan herkesin demokrasiden yana adaletten yana ortak tutum alması gerekiyor. Bu doğrultuda hareket edilirse yapılacak ilk seçimde yeniden muhalefet ciddi bir başarı elde edebilir.

HDP şu anda meclisin üçüncü partisi her şeye rağmen elindeki avantajları kullanmak durumunda. HDP’ye Siyaset yaptırtmak istemiyorlar. HDP’ye yönelik cadı avı sürüyor, ama buna karşın oyları düşmüyor. Dolayısıyla HDP’yi görmemezlikten gelmek Kürt sorunu konusunda kalıcı bir çözüm mümkün değil. Çünkü HDP’den hoşlanmayıp çizdiğinizde yerine ne koyabileceğiniz böyle masa başı mühendislikle olacak bir iş değil. Dolaysıyla Adalet ve Kalkınma Partisinin HDP’yi görmek, tanımak ve Kürt sorununu demokratik çözümünde onun real bir aktör olduğunu görmek durumundadır.”

“YPG’yle halkı ayrıştırmak çok kolay değil”

Rojava’da demografik yapıyı bozamaya yönelik tutumların doğru olmadığını ifade eden Ufuk, “Trump görüşmesinde karşılıklı hassasiyetlere dikkat ettiler, Rusya’nın hassasiyetine de dikkat ettiler. Ama önemli olan güvenli bölge denen bölgenin güvenli olmaması çünkü güvenli bölgenin dışı yani bütün Suriye’de bir ana yasal teminatla güvenliği sağlamadığınızda böyle parça başı güvenlik diye bir şey olmayacağını hayat bize gösterdi. İkincisi demografik yapıyı bozan tutumlar doğru değil, yani masa başında şunlar şuraya gitsin bunlar, buraya gitsin demekle olmuyor. Birleşmiş Milletler, yüz binlerce insanın bölgeden uzaklaştığını tespit etti. Daha önemlisi bölgedeki örgütleri yani PYD’yle YPG’yle halkı ayrıştırmak çok kolay değil. Örneğin Roboski operasyonu yapılırken Roboski bombalanırken örgütü bombalıyoruz zannettiler ama bölge insanının üzerine bomba yağdı. Dolayısıyla örgütler bu tarafta halkı bu tarafta diye bir şey yok. Bunun bir sosyolojisi var bunu görmeyen bir siyaset başarılı olamaz” diye konuştu.