‘Sadece Kürtler değil, Türkler de Kürt sorununun mağduru’
İstanbul – HDP Milletvekili Katırcıoğlu, Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi HDP’nin ittifak kurabilmesi için her iki ittifakı n da Kürt sorunun çözümü için önerilerini ortaya koyması gerektiğini belirtti.
Mevcut Türkiye gündemini Rûdaw'a yorumlayan Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Erol Katırcıoğlu, tutuklu eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın yazdığı “İlle de demokrasi” başlıklı son yazısına da değinerek şu an Türkiye’de iki ittifak bloğunun oluştuğunu, fakat HDP olmadan iki ittifakın da cumhurbaşkanı çıkaramayacağını belirtti.
HDP’nin muhalefete destek sunması için demokrasiyi mutlaka öne çıkarması ve Kürt sorununu nasıl çözeceklerini açıklaması gerektiğini aktaran Katırcıoğlu, şöyle konuştu:
“Türkiye’de Kürt sorunu çözülmeden demokrasiyi oturtmamız mümkün değildir. Sadece HDP’nin Kürt sorununu ifade etmesi yetmez, bütün Türkiye halklarının destek vermesi gerekiyor. Çünkü Kürt sorunun çözülmediği bir yerde mağdurlar sadece Kürtler değil, Türkler de mağdur. Kürtlerin kazandığı belediyelere kayyum atandı, ama hükümet durmadı. Boğaziçi Üniversitesi’ne rektörünü de kayyum olarak atadı. Yalova Belediyesi’ne de kayyum atadı. İktidar elindeki gücü sadece Kürtleri değil, Türkleri de bastırmak için kullanıyor.”
HDP’nin Cumurbaşkanlığı seçiminde kendi adayını çıkarması ya da boykot etmesi gibi seçeneklerinin de bulunduğunu ifade eden Katırcıoğlu, “Asıl önemli olan iktidarın ya da muhalefetin ne yapacağıdır. Muhalefet şimdiye kadar arzuladığımız bir yaklaşım sergilemiyor. Açık ve net olmaları gerekiyor. Kapalı kapılar ardında değil, halkın gözünün önünde çözüm önerilerini ifade etmeleri gerekiyor. Fakat CHP bu konularda adım atmıyor. Demirtaş da yazısında bu meseleye değindi. İnsanlar daha açık olarak bu meselenin gündeme gelmesini istiyor” dedi.
Türkiye’de HDP’ye dönük düşmanlığın bitmesi gerektiğinin altını çizen Katırcıoğlu, “7 Haziran seçimlerinde 80 küsur milletvekili çıkaran HDP belki de o zamanlar koalisyonlar konusunda daha esnek olabilirdi. Parti yönetimi o dönem böyle tavır almadı. Tren kaçmış ve Tayyip Erdoğan Kürtlerle ilişkisini bozmaya karar vermişti. Uydurma bir Ceylanpınar hikayesi çıktı, gizli örgütler de olabilir. Burada bizi suçlamaları asla ve asla doğru değildir. Türkiye şu anda HDP’ye yönelik düşmanca bir tavır içinde. Bu dönemde bu düşmanlığın bir anlamı yok. Türkiye’nin bunları aşması lazım. Ülkenin artık konuşabilir olması lazım” ifadelerini kullandı.