Süleymaniye (Rûdaw) – Başkan Neçirvan Barzani, Süleymaniye Forumu’nda yaptığı konuşmada, “20 yıl sonra Kürdistan Bölgesi olarak bizim hiç hatamız olmadı diyemeyiz. Irak'ta hepimiz hatalar yaptık ama geçmişin hatalarından ders almalıyız” dedi. Barzani, Irak ve Kürdistan Bölgesi’ni bekleyen sorunlar ve ayrıca değerlendirmesi gereken fırsatlara da dikkat çekti.
Süleymaniye Amerikan Üniversitesi tarafından düzenlenen 7. Süleymaniye Forumu başladı.
Foruma, Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Kürdistan Bölgesi Başbakan Yardımcısı Kubad Talabani, Kürdistan Yurtseverler Birliği Başkanı Bafıl Talabani, Irak eski Cumhurbaşkanı Berhem Salih, Irak ve Kürdistan Bölgesi’nden bakanlar, siyasi parti liderleri ile çok sayıda ayın ve akademisyen katıldı.
Burada bir konuşma yapan Neçirvan Barzani, 35. yılında Halepçe şehitlerini anarak başladığı konuşmasında, Irak ve Kürdistan Bölgesi'ndeki durum, yaşanan engeller, Erbil ile Bağdat’ı bekleyen fırsatları değerlendirdi. Barzani, sorunların aşılması için birlik, beraberlik ve anayasanın uygulanmasının önemine vurgu yaptı.
“Halepçe mağdurları tazmin edilmeli”
Yıllardır Halepçe'nin il statüsüne kavuşturulması, halkına hizmet edilmesi için çok çalıştıklarını kaydeden Barzani, “Halepçe halkı ve tüm Kürdistan Bölgesi adına Irak Başbakanı Sayın Muhammed Şiya es-Sudani'ye kardeşçe ve özveriyle çalıştığı için teşekkür ediyorum. Irak'ın 19. vilayeti Halepçe için Kürdistan Bölgesi'nde ve Irak'ta çaba sarf eden ve emeği geçen herkese ayrıca teşekkür etmek istiyorum” dedi.
Barzani, “Federal Hükümetten Halepçe'nin inşası için özel bir bütçe ayırmasını, mağdurların ve yaralıların ailelerine tazminat ödemesini talep ediyorum. Federal Hükümet ve Irak Başbakanı'nın Halepçe'ye dikkat çekme ve mağdurlara tazminat ödeme çabaları anayasal bir adımdır ve eski Irak rejiminin suçlularına karşı mahkeme kararlarıyla desteklenmektedir. Bu, Halepçe halkı için tamamen anayasal ve yasal bir çabadır” ifadesini kullandı.
“Kürdistan Bölgesi Irak hükümetini destekliyor”
Kürdistan Bölgesi hükümeti olarak Irak Başbakanı’nın attığı adımları tamamen desteklediklerini vurgulayan Barzani, “Göreve geldiği günden bu yana, yol haritası olarak koalisyonun hükümeti kurma mutabakatına dayalı olarak Irak'ta siyasi barışı tesis etmeye çalıştı. Irak'ın tüm bölgelerini ve topluluklarını gözeterek bu anlaşmaları ve yasaları hayata geçirmesini temenni ediyoruz” diye konuştu.
Barzani, “Kürdistan Bölgesi dahil Irak'ın tamamı için bütçe tasarısı çerçevesinde varılan mutabakat, Irak Federal Hükümeti ve Kürdistan Bölgesel Hükümeti açısından çok iyi ve takdire şayandır. Bu eğilimin devam etmesini, petrol ve gaz yasasının iki taraf arasında aynı iş birliği ruhu içinde çıkarılmasını bekliyoruz” mesajını verdi.
“Irak anayasası olduğu gibi uygulanmadı”
Irak'ın Baas rejiminden kurtuluşunun üzerinden 20 yıl geçtiğini ve bu forumun gelecek için faydalı olacak önemli değerlendirmelere zemin sunacağını dile getiren Neçirvan Barzani, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ancak, değerlendirmeler başarısızlıkları birbirine mal etmek ve bir direğini suçlamaktan uzak olması önemlidir. Çünkü bu işe yarar bir yöntem değil. Hepimiz başarılar kadar başarısızlıkları da az ya da çok paylaşıyoruz.
Son 20 yıl, tüm eksikliklerine rağmen diktatörlük döneminden farklıydı. En azından Irak halkı, özgürlüğünü bölgede varlığını göstermek için kullandı. Londra ve Selahaddin’deki kongrelerden, yönetim kurulunun kurulmasına ve anayasanın hazırlanmasına kadar Irak muhalefeti dönemi başarılı geçti. Ancak daha sonra taraflar arasında köklü diyalog eksikliği ve Irak anayasasının olduğu gibi uygulanamaması nedeniyle sapmalar ve hatalar giderek büyük bir krize dönüşmeye başladı.
Iraklıların demokratik, çoğulcu, medeni ve istikrarlı bir Irak yaratma hedefi büyük bir başarısızlığa uğradı. Bu nedenle, halkın demokratik sürece katılımı önemli ölçüde azaldı ve bu, özellikle geçmişte diktatörlük nedeniyle milyonlarca insanı ve milyarlarca dolar servetini kaybeden Irak için, demokratik sürecin geleceği üzerinde çok tehlikeli bir etki yarattı.
Sivil toplum, özellikle de insan ve kadınların medeni hakları büyük ölçüde zarar gördü. Bu, Irak'ta toplumsal ilerlemenin ve modern yaşamın önünde büyük bir engel oluşturdu. Bu, Iraklıların inisiyatif alma ve yenilik yapma yeteneklerine ciddi şekilde zarar verdi.
Emin olun ki, eğer anayasada beklendiği gibi Irak halkına medeni haklar garanti edilmiş olsaydı, şimdi çok yenilikçi bir topluma sahip olurduk. Irak'ta mutlu bir toplum gördük.”
Neçirvan Barzani, bu süreçte Irak’ın yaşadığı sıkıntılara da dikkat çekerek, karar alma merkezlerinin çok olması, iç siyasi çatışmalarda silah kullanılması, toplumların eşitliğe, ülkenin karar alma ve yönetim süreçlerine katılma inancının kırılmasının da siyasi sürece ve kurumlara büyük zarar verdiğini kaydetti.
“Kürdistan halkı, federal sistemin uygulandığını düşünmüyor”
Barzani, “Irak'ta anayasayı yeniden yazanlar farklı inançlara, milletlere ve topluluklara mensuptu. Herkesin tüm talepleri anayasada yazmıyordu ama hepsi de Irak'ı federal, demokratik ve gelişmiş bir ülke yapacak iyi bir anayasa yazdıklarına inanıyorlardı. Maalesef anayasa uygulanmadı. 2017'de Kürdistan Bölgesi uzmanlardan oluşan bir komite kurup federal sistem ve Kürdistan’ın haklarıyla ilgili bir türlü uygulanmayan 57 anayasa maddesi belirledi! Bu nedenle Kürdistan Bölgesi halkı, Irak’ta federal sistemin uygulandığını düşünmüyor. Federalizm anayasaya göre uygulansaydı, Kürdistan Bölgesi ve tüm Irak halkı artık eşitliği ve gerçek ortaklığı hissedecekti” dedi.
“Pek çok kişi Kürdistan Bölgesi'ni anayasayı uygulamamakla suçluyor” diyen Barzani, “20 yıl sonra Kürdistan Bölgesi olarak bizim hiç hatamız olmadı diyemeyiz. Irak'ta hepimiz hatalar yaptık ama geçmişin hatalarından ders almalıyız. Başkan Mesud Barzani ve merhum Cumhurbaşkanı Mam Celal Talabani, anayasanın uygulanması için büyük çaba sarf ettiler. Başkan Barzani defalarca anayasadan vazgeçildiğini ve bunun Irak'ı mahvedeceğini belirterek uyarıda bulundu. Kürdistan Bölgesi liderliği, tüm Irak topluluklarına sadakatin gereği olarak anayasayı uygulamak için büyük bir sorumluluk hissetti. Şimdi de anayasayı düzenlemek için her şeye hazırız. Diktatörlükten 20 yıl sonra bugün hepimiz ortak sorumluluk almalı ve bu ülkedeki herkesin siyasi süreçte kendini başarılı saydığı en uygun çözümü bulmalıyız” ifadelerini kullandı.
“Irak iklim değişikliğinden en çok etkilenen beş ülkeden biri”
Barzani, 2050 yılına kadar iklim değişikliğinin 1,2 milyar insanı evlerini terk etmeye zorlayacağını hatırlatarak, “Ne yazık ki, Dünya Bankası ve BM araştırmalarına göre, Irak en çok etkilenen beş ülkeden biri. Bu çok ciddi ve hayati bir konu, çözüm bulmak için çok tartışmamız gerekiyor. Bu değişimin ve su sıkıntısının Irak'ta yarattığı tahribatı azaltmak için başta Türkiye ve İran olmak üzere bölge ülkeleri ile görüşmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Barzani, geçen hafta Basra'da gerçekleştirilen iklim konferansı ile Irak'ın programları ve adımlarına Birleşmiş Milletler ve dost ülkelerin desteğini memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.
“Irak'taki bir diğer tehdit petrole bağımlı olması”
“Irak'taki bir diğer tehdit de ana gelir kaynağı olarak petrole bağımlı olması” diyen Barzani, iklim değişikliği, dünyadaki enerji kaynaklarının ve yaşam biçimlerinin hızla değişmesi nedeniyle gelecekte Iraklıların büyük zorluklarla karşılaşacağını, özellikle nüfus ve bütçenin istihdam payındaki artışı nedeniyle hükümetin görevlerinin zorlaşacağını belirtti.
Barzani, “Irak'ın bir stratejik plana ve birçok farklı projeye ihtiyacı var. Ülkeyi yaşam adına güvenli tutmak için stratejik projelere çok para harcanmalı. Ancak çoğunlukla malzeme almaya giden harcamalar riski artırır. Irak'ın büyük insani ve doğal kaynakları var. Gelişmiş ülkelerden biri olmak, bölgede ve dünyada hak ettiği yeri almak için bu potansiyel en iyi şekilde değerlendirilebilir. Barış ve istikrarın sağlanırsa eğer bölgede etkin rol oynayacak, önemli bir merkez haline gelecek ve önemli bir aktör olacaktır” dedi.
“Şimdi açık ve cesur bir diyalog zamanı”
Neçirvan Barzani, Irak’taki tüm topluluk ve tarafları ortak sorumluluk almaya çağırdı.
“Milliyeti, dini ve mezhebinden bağımsız olarak tüm toplumlar Irak'ın kendi ülkesi olduğunu hissetmelidir” diyen Barzani, “Irak gündeminin Irak'ta başarıya ulaşması için hep birlikte çalışmalıyız. Irak'ın ve Iraklıların iradesi, kararı ve egemenliği korunmalıdır” ifadesini kullandı.
Barzani, “Bölgede ve dünyadaki mevcut siyasi, güvenlik ve ekonomik koşullar nedeniyle Kürdistan Bölgesi de dahil olmak üzere Irak, büyük zorluklar ve fırsatlarla karşı karşıyadır. Şimdi açık ve cesur bir diyalog zamanı. Irak'ta hepimizin bu ülkenin geleceğine ortak bir perspektiften bakması için zaman geldi. Dayanışma ve birlik içinde, işbirliği ve ortak sorumlulukla birlikte çalışarak tüm zorlukların üstesinden gelebiliriz. Şimdi mevcut fırsatları değerlendirelim ve daha iyi bir gelecek, güçlü ve gelişmiş bir ülke inşa edelim” diye konuştu.
Kürdistan Bölgesi'ndeki sorunların da birlik ve beraberlik ruhu içinde çözülmesi gerektiğini vurgulayan Barzani, siyasi partilerin seçimlerin önündeki engelleri kaldırma yönündeki çabalarının sevindirici olduğunu dile getirdi.
Barzani, “Biz Kürdistan Bölgesi Başkanlığı olarak sorunların ve çelişkilerin aşılması için çalışmalarımızı ve çabalarımızı sürdüreceğiz. Seçim tarihini belirlemek ve sürecin zamanında yapılmasını sağlamak için birlikte çalışacağız” dedi.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın