Rûdaw, Enfal soykırımının 34’üncü yıl dönümünde 2 yeni belgesel film yayınlıyor
Erbil (Rûdaw) – Rûdaw Medya Grubu yayın ekibi, 182 bin Kürdün katledildiği Enfal soykırımının 34’üncü yıldönümünde o dönem yaşananları anlatan iki yeni belgesel film hazırladı. Enfal şehitlerinin anılacağı hafta içerisinde Rûdaw TV’de yayınlanacak olan belgeseller, diğer dillerde altyazı ve dublaj ile dijital platformlarda yayınlanacak.
Enfal, 1988 yılında, dönemin Irak Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin’in emri ile Kürt halkına karşı uygulanan 8 aşamalı soykırım hareketinin adıdır. Enfal soykırımında aralarında kadın, çocuk ve yaşlıların da bulunduğu 182 bin kişi katledildi.
Enfal sürecinde 4 bin 500 köy ve 30 ilçe yerle bir edildi, bin 800 okul, 300 hastane, 3 bin cami ve 27 kilise yıkıldı.
Rûdaw yayın ekibi, Enfal soykırımın 34’üncü yıldönümünde, bu büyük insanlık suçunu anlatan “Sermord’a Dönüş” ve “Kara Çamaşır İpi” isimli iki belgesel film hazırladı.
Sermord’a Dönüş (Geranewe bo Sermord)
Sermord köyü coğrafik açıdan yüksek ve ulaşılmaz dağların sinesinde kurulmuş bir köy. Burayı görenler, köydeki insanların el değmemiş bu coğrafyada huzur içinde bir yaşam geçirdiklerini sanır. Oysa Irak’ta bir biri ardına gelen iktidarlar ve özellikle de Baas rejimi yönetimi, defalarca bu köye askeri saldırılar düzenlemiş ve bombalamıştır.
1988 baharında Enfal operasyonları başlatıldığında Sermord köyü tamamen boşaltıldı, yerle bir edildi, köy sakinleri Irak’ın güneyindeki kışlalardaki hapishanelere götürüldü.
Bu belgesel film, o felaketten kurtulanların yaşadıkları anılarını anlatıyor. Bir yandan bir daha göremedikleri yakınlarının acısı, bir yandan da ocaklarını yeniden inşa ederek köylerine dönme ümidini.
Belgesel yapımcısı Kirmanc Ferec, şahitlerin dilinden anlatılanların tarihi belge niteliğinde olduğunu belirtiyor. O dönemleri gözleri ile görenler, Kürtlere uygulanan soykırımın tarihi anlarını izleyicilere aktarıyor.
Kürtlerin yaşadığı bu felaketin kaybolmaması için belgeseli bir görev ve sorumluluk olarak yapmayı gerekli gördüklerini anlatan Ferec, Enfal’den daha korkunç olanın o hafızayı unutmak olduğunu söyledi.
Ferec, “Bu belgesel, diğer belgesel filmlerimiz gibi unutulmaya karşı bir mücadeledir. Kürt halkı onlarca defa soykırıma maruz kaldı. Halkımızın neden bu felaketleri yaşadığını kendimize sormalıyız. Hatırlayarak, ya da en azından bu hikayeleri izleyerek, gelecekte de unutulmamalarını sağlamak istiyoruz” diyor.
Kara Çamaşır İpi (Tenafî Reş)
Germiyan, Barzan ve Halepçe’de yaşayan üç kadın; Kürdistan toplumu içerisinde soykırımın şahidi üç örnek. Her üçünün de hayat hikayesi, acıları ve çektikleri bir birine benziyor.
Bu kadınlar bizlere, Kürdistan’da uygulanan katliamların hayatlarını nasıl zorlaştırdığını, omuzlarına düşen yük ve sorumluluğun nasıl arttığını ve ne zorluklar çektiklerini anlatıyor. Enfal ve Halepçe katliamının tüm acılarını yaşayan bu kadınlar, hayatların geri kalanında da o karanlık günlerin mağduru, kurbanları olarak yaşamaya devam ettiler. Her üçü, soykırımda katledilen anne ve babalarının yerini doldurmak zorunda kaldı.
Bu belgesel, Enfal soykırımından sonraki süreci anlatıyor. Hayattan geri kalmamaları, okumaları, anlamaları gereken yetim çocuklar. Germiyan, Barzan ve Halepçe’li bu kadınlar, ailelerine karşı bu görevi en zor zamanlarda üstlendiler.
Filmin yönetmeni Newzad Mahmud, “Soykırımdan, anılardan çok söz edildi. Ancak katliamdan kurtulanların neler yaşadıklarından çok az bahsedildi. Katliamın toplum ve özellikle de kadınlar üzerinde bıraktığı etki çok az işlendi. Her biri, zorlu günlerin kahramanı. Çamaşırlarını serptikleri ip hala kara. Ancak onlar çabaları ile çocuklarının geleceğini aydınlattı” diyor.
Mahmud, “Bu mağdur kadınlar içerisinde çok ilginç hikayelere sahip olanlar var. Her bir öykü, büyük acılar ve zorluklarla dolu bir zaman tünelinden geçmiş” diye belirtiyor.