Baas rejimi tarafından katledilen iki ailesinin de mezar yerini bilmiyor
Halepçe (Rûdaw) - Halepçeli Heme Ali’nin kurduğu iki yuva da 1974 ve 1988 yıllarında Baas rejimi tarafından yıkıldı.
Halepçeli Heme Ali’nin ilk eşi ve çocukları Baas rejiminin 1974 bombalamalarında evinin isabet alması sonucu hayatını kaybediyor. İkinci kez yuva kuran Heme Ali’nin ikinci eşi ve dört çocuğu da Saddam Hüseyin liderliğindeki Baas rejiminin 1988 yılında gerçekleştirdiği Halepçe Katliamı’nda hayatını kaybetmiş.
Heme Ali, hayat hikayesini şöyle anlatıyor:
“1974 yılında akşam peşmergeler evimize gelir diye et ve bakla gibi şeyler almak üzere evden çıktım. İhtiyaçlarımın çoğunu aldım, hazırlıklar tamamlandı ve eve geldim. Ayakkabım da yırtıktı. Eşime, ‘hanım ben kendime yeni bir ayakkabı alayım, bakarsın kaçmak zorunda kalırız’ dedim. Ayakkabı almak için çarşıya çıktım, o sırada iki savaş uçağı kenti bombalamaya başladı. Ömeri Khawar’dan Belediye binasının önüne kadar BKC ile taramaya başladılar. Kadir beyin kasap dükkânında kasabın oğlu ile birlikte yere yattık.
Koşarak eve gittim. Gittim ama ne göreyim! Evin çatısı yıkılmış eşim ve çocuklarım da enkaz altında kalarak can vermişlerdi. Cenazeleri enkaz altından çıkarmamıza yardım etmeleri için peşmergeye acilen haber yolladık. En küçük çocuğum annesinin kucağında süt emiyordu, o hayattaydı, hepsini çıkardık.
Rahmetli babamla birlikte mezarlık yeri bakmaya gittik, yer bulduk ve kazmaya başladık. Sonra eve geri dönüp cenazeleri el arabası ve başka araçlarla mezarlığa taşıyalım dedik ama bu arada peşmerge cenazeleri kaldırmış ve başka bir yere gömmüştü bile.
1974’te çok sayıda şehit verdik, yaralananlar ise İran’daki hastanelere götürüldü. Orada tedavileri yapıldı. Bütün bunlar 74’e yaşandı.”
Irak hükümeti zorunlu askerliğe alıyor
Heme Ali 1974 olaylarından dört yıl sonra ikinci evliliğini yapmış ancak bu kez de zorla askerlik yapması için Irak’ın güney kentlerine gönderilmiş.
Heme Ali, “Hükümet insanlara Ceyşi Şabi olmaları için baskı uyguluyordu. Beni zorla asker yaptıklarında nereye götürdüler? Irak - İran savaşı, işte ben ordaydım. İran Halepçe’yi kontrol etti, gece radyo üzerinden konuşmaları dinledim, Farsça ‘Halepçe kurtarıldı’ dediler. Hurmal ve diğer bölgeler de kontrol edildi, Irak’ın hâkimiyetinden çıktı” dedi.
Halepçe katliamı esnasında yeni evlendiği eşi ve dört çocuğunu da kaybeden Heme Ali, başından geçen bu ikinci trajediden habersizdi.
Heme Ali, “Süleymaniye’ye geldiğimde oradaki vatandaşlardan Halepçe’nin durumunu sordum. Bana kimyasal bomba atıldığını, şehirden çıkanların kurtulduğunu, kalanların da kimyasal silahtan dolayı öldüğünü söylediler. Eşim ve çocuklarımı aramaya başladım. Ne yemek yiyebiliyor, ne su içebiliyor nede uyuyabiliyordum.
Yola koyulduk, gidiyoruz gidiyoruz. Yolumuzu kaybettik nereden gideceğimizi şaşırdık. O kadar yol yürüdük ki az kalsın Erbil’e ulaşacaktık. Bir grup kaçakçıyla karşılaştık. Bize, ‘Hayırdır yolunuzu şaşırmış gibisiniz’ dediler. Nereye gittiğimizi sordular. Biz de İran’a gidiyoruz dedik. ‘Yahu siz ne yapıyorsunuz, bu yol Erbil’e gidiyor. Geldiğiniz yoldan geri gidin yavaş yavaş gidin çünkü daha İran’a çok yolunuz var çok uzaklaşmışsınız’ dediler.
Üç gün üç gece yol aldık, daha sonra Kandil Dağı’na çıktık. Kandil’i aştık, yağmur yağıyordu hava soğuktu. Köy veya kasaba gibi bir yere ulaştık. İran’a ulaştığımızda hastanelerde sormaya başladım. Kayın validem yere çömelmişti, bir oğlum ordaydı… Kırmaşan’a gittim. Ailemden 19 kiş kayıp dedim isimleri verdim. Baktılar ve, ‘evet bu isimler bizde’ dediler. ‘uçak bombalamış, hepsi şehit olmuş’ dediler.
Daha sonra Halepçe’ye döndüm. Her taraf bombalanmış, kimse kalmamış ve her şey oraya buraya savrulmuştu. Çare yok, kahrımdan ölüyordum. Ne yapsam diye kıvranıyordum. Eşimi ve çocuklarımı gören var mı diye tekrar oraya buraya sormaya başladım. Kaçanlar canını kurtardı, kalanlar da hayatını kaybetti. Onları görmedim neredeler, mezarları nerede bilmiyorum!
İkinci eşi ve 4 çocuğu şehit ediliyor
4 çocuğum ve eşim hayatını kaybetti. İki kardeşim eşi ve çocukları, babam, kız kardeşim ve bir yeğenim zehirlendi. Kimyasal silahlar ailemden 19 kişiyi aldı.”
Üçüncü evliliğin yapan Heme Ali, Halepçe’de yaşamını sürdürüyor.
Heme Reşid'in hayat hikayesi de içler acısı
Halepçeli Heme Reşit ise, Irak hükümetine askerlik yaparken ailesi Halepçe Katliamı’nda hayatını kaybediyor.
Heme Reşit, İran’daki 8,5 yıllık esaretin ardından döndüğü Halepçe’de bütün ailesinin hayatını kaybettiğini öğreniyor.
Heme Reşid, başından geçenlerle ilişkin şunları ifade ediyor:
“Lehe adında bir kızımız vardı. O dönem benim kısa kasalı bir jeepim vardı. Yakın bir arkadaşım yanıma geldi ve onunla birlikte jeepe binip hareket etmeye başladık. Aynadan arkamızdan koşarak gelen kızımı gördüm. Durdum arabadan indip yanaklarından öptüm. Neden arkamızdan koşuyorsun anneciğim, dedim. ‘Sen gidiyorsun’ dedi. Hayır gitmiyorum kurban olduğum, dedim. Arkadaşımla askerlik anılarımızı konuştuğumuz için gideceğimizi zannetti. Daha sonra yanıma alarak beraber Halepçe’ye gittik.
88 yılında bu saldırı gerçekleştiğinde ben 8 yıllık mahkum olarak hapisteydim. Saldırının yapıldığını televizyondan öğrendik. Saldırıyla ilgili öğlen vakti bir saatlik yayın yapıldı. Program sayesinde olayın nasıl yaşandığını gördük. Şehitleri tanımıyorduk kimse kimseyi seçemiyordu.
Bir şey olacağını hissetmiştim. Rüya görüyordum… Bir gün görüşmeye gittim ailemi sordum. Bir yılı aşan bir beklemenin ardından biri ailemin Süleymaniye’de olduğunu, bir diğeri ise İran’a getirildiğini söylüyordu. Her geçen dakika daha fazla endişeye kapılıyordum.
Kimyasal saldırının ardında sürekli onlarla ilgili rüyalar görüyordum. Farklı farklı rüyalar görüyordum, sıradan rüyalar değildi. Onların bir bahçede olduğunu görüyordum. Irmağın, güllerin ve çiçeklerin olduğu bir bahçede olduklarını görüyordum. Güzel yerlerde görüyorum. Evimizin olduğu köyde görüyordum onları.
Kimse bana gerçeği söylemiyordu, öldüklerini söylemiyorlardı. Bir süre sonra orada olanlar bana, ‘hayırdır kimin kimsen yok mu?’ diye sordular. Bende, doğrusu eskiden kimsem vardı ama şimdi yok her halde, dedim.
Ailemin hayata olup olmadığını sorduğumda bana yaşadıklarını ve İran’da olduklarını söylüyorlardı. Evde iki eski halımız vardı, onları tanıdım. Daha sonra Yeni Halepçe’deki kardeşimin evine gittik. Kayınbabam, kaynanam ve eşimin üvey kız kardeşi beni gördüklerine ağlamaya başladılar. O zaman alimin fertlerinin öldüğünü anladım.
Aile fertlerinin isimlerinin asılı olduğu tabelayı gördükten sonra anladım artık yoklar. O an bütün hislerim boşaldı. Allah’a sığındım, artık her şeyimi kaybettim, bütün umutlarım tükendi. Şeref yolunda öldükleri için Allah’a şükrettim. Hepimiz Allah’ın kuluyuz onun emri ve isteklerine bağlıyız. Kaderimizde ne yazdıysa boyun eğeceğiz.”
İkinci evliliğini yapan Hama Reşit şimdi 5 çocuk sahibi.