Erbil (Rûdaw)- “Bahara Rengin” olarak tanınan 43 yaşındaki Karslı Bahar Kartan, yaptığı bez bebek sanatının Kürtler’in mal olmasını istediğini belirterek, “Kalıpları ve tasarımları bana ait olan Lorîn bebeklerin patentini alarak, markamı oluşturmak istiyorum” dedi.
Rûdaw’a konuşan Bahara Rengin, çocukluğundan beri bez bebek yapmayı sevdiğini, son 4 yıldır da profesyonel olarak bu işle uğraştığını söyledi.
“Bizim zamanımızda fabrikasyon bebekler ve oyuncaklar yoktu. Annem terziydi. Mahallenin dikiş işlerini o yapardı. Artan kumaşlarla da onunla bebek yapardık” diyen Bahara Rengin, “İlk bebeğimi de annemle yaptım. O anımı hiç unutmuyorum” diye konuştu.
Bahara Rengin, bez bebeklere yapmaya başlama hikayesini ise şöyle anlattı:
“Evlendikten sonra çok istememe rağmen çocuğum olmadı. Farklı şehirlerde tedavi gördüm. 12 tüp bebek tedavisinden 2 tanesi olumlu oldu. Bu iki tedaviden de biri anne karnında 1 ay yaşabildi. Diğeri ise 4 ay yaşabildi. Ona da Lorin adını verdim. Cinsiyetini bilmeden bu ismi vermiştim. Bebeğimi kaybettikten sonra aldığımız patoloji sonucunda cinsiyetinin kız olduğunu öğrendik.
Onu kaybetmek bizim için tam bir yıkım oldu. Bu çaresizliğin içinde bez bebek yapmaya başladım. Yaptığım bebekleri çevremdeki çocuklara dağıttım. Zamanla çevremdekiler tarafından beğenildi. Son 4 yıldır profesyonel olarak dekoratif bebek ve oyuncak tarzı bebek çeşitlerini artırarak sürdürüyorum.”
Gerçek saçtan yapılmış oyuncak bebek
Oyuncak bebeklerin bir çoğunu bağış amacıyla yaptığını belirten Bahar Kartan, sözlerine şunları ekledi:
“Sonuçta bir ev hanımıyım ve kendi harcamalarımdan kısarak bu bebekleri yapıyorum. Bebeklerin bır kısmını satarak masrafları karşılamak amacıyla satışa sunuyorum. Elde ettiğimiz kazançla geçen yaz kimsesiz 300 çocuğa oyuncak bebek dağıttık. Hasta ve ihtiyaç sahibi çocuklara da ayrıca yardım etmeye çalışıyoruz.
‘Bebekler Kürt kültürünü yansıtıyor’
Kürt kültürünü yansıtan motiflerin daha çok dekoratif amaçlı kullandığını belirten, Bahar Kartan, şu ifadeleri kullandı:
“Kürt motiflerindeki renkler beni büyülüyor. Her rengin bir dili ve ifadesi var. Ben bunu bebeklerimde de kullanıyorum. Her duygunun bir rengi vardır. Aşk, özlem, sevgi, özgürlüğün yanı sıra ağıt, yas, çığlıklar da var. Her bir bebeğin bir hikâyesi ve bir ismi var. Babaannem bizimle yaşardı. Onun kıyafetleri geleneksel Kürt kıyafetleriydi. O, bu bebekleri yapmamda en büyük ilhamım oldu. Kürt motiflerimiz duygularımızın ifadesidir.
Baş bağlama şekillerinden bir kadının hangi aşirete ait olduğu belli olurdu. Bir kadının ekonomik düzeyi, genç kızların saç bağını takış şekli, dul veya evli kadınların giyim kuşamı vs. hepsi Kürtler’in kıyafetlerinde ve motiflerinde farklı farklı yer alır.
Şimdiye kadar Serhad bölgesindeki kadınların daha çok giyim tarzlarına çalışıyordum. Bundan sonraki amacım dört bir yana dağılmış Kürtler’in geleneksel kıyafetleri üzerine çalışmak istiyorum. Rojhılat, Başur ve Rojava’daki Kürtler’in kültürel giysileri yani.”
Bebek yapımında hem atık malzemeler değerlendiriliyor, hem de kanserojen plastik maddelerden olmayan doğal malzemeler kullandığını belirten Karslı Bahar, “Bir bez bebeğin yapımı için kumaş, iç dolgusu için yün pamuk, elyaf, düğmeler, ipler ve keçe gibi malzemeler kullanıyorum. Bu bebeklerin yapımının her aşamasını kendim yapıyorum. Yapıştırıcı bile kullanmamaya özen gösteriyorum” diye konuştu.
Amacının daha fazla çocuğa yaptığı bebekleri ulaştırmak olduğunu vurgulayan Bahara Rengin, “Kalıpları ve tasarımları bana ait olan Lorîn bebeklerin patentini almak ve kendi markamı oluşturarak, en az birinin bir çocuk kitabında ya da öyküsünde yer alması ve Kürtçe bir çizgi film karakteri olmasını çok istiyorum. Tüm çalışmalarımda bu amaç doğrultusunda olacak. Emek verdiğim bu sanatın Kürtlere mal olmasını umut ediyorum.”
Bahar konuşmasının sonunda, “Bir zamanlar beni ağlatan bebek kavramı şu anda beni güldürüyor” ifadesinin kullandı.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın