Malatya’da 800 yıllık cemevi zamana direniyor

Malatya (Rûdaw) – Malatya’nın Arapgir ilçesinde bulunan en eski “Büyükocak Cemevi” 796 yıldır ayakta duruyor.

Arapgir ilçesine bağlı  Onar Mahallesi'nde Şeyh Hasan Onar tarafından 1224 (Hicri 621) yılında yaptırılan Büyük Ocak Cemevi, varlığını sürdürüyor.

Büyük Ocak Cemevi, Türkiye'nin ve dünyanın birçok ülkesinden gelen insanlar tarafından ziyaret ediliyor. Aleviler için kutsal sayılan cemevinde daha önce tutulan cem törenleri pandemi nedeniyle bir buçuk yıldan beri yapılamıyor.

İçerisinde 200 yıllık Kuran-ı Kerim bulunan Cemevi, 7 kat göğü temsil eden mingi sistemiyle yapılırken, Selçuklu mimari tarzının örneklerini de barındırıyor.

Dört ayrı kapıdan geçilerek içerisine ulaşılan 800 yıllık Büyükocak Cemevi, bütün ağaç aksamını 1 kiraz ağacından yapılmış.

7 kat göğü temsil eden Mingi sistemi

Bu Cem Evine ana kapıdan Şerait, Tarikat, Marifet ve Hakikat kapılarından girilerek giriliyor. 20-25 metre uzunluğunda bir koridor bulunuyor. 7 kat göğü temsil eden Mingi sistemi diye adlandırdığımız bir yapı tekniği ile yapılan yapıda, kiraz ağacından yapılmış.Dönem dönem tamirata uğrayan yapı, 100-120 metrekare genişliğinde bir ibadethanedir.

Onar Köyü Rehberlerinden Ömer Kaygusuz, "Burası 11224 yılında yapılan Anadolu ve Türkiye'nin en eski cemevlerinden biridir. Burada dört kapı kırk makam vardır. Her kapının on basamağı vardır. Bu basamakları birer birer çıkarak en son kapıya varırsın. Nedir birinci kapı; şeriat kapısı, tarikat kapısı, marifet kapısı ve hakikat kapısı, hak ile hak olmanın kapısı. Bu kapılar on basamaklı olup, bu basamakları çıkıp en son hakikat kapısına varıyorsun" dedi.

“Şeyh Hasan Anadolu'ya gelen ilk gelen pirlerden biridir”

Rûdaw’a konuşan Kaygusuz, "Şeyh Hasan babamız köyümüzün kurucusu, Anadolu'ya gelen ilk gelen pirlerden biridir. Köyümüze geliyor, göçebe hayattan yerleşik hayata geçmek istiyor. Burayı kurmadan önce etrafı geziyor, rivayete göre kiraz ağacı dile geliyor senin işine ben yararım diyor. Ve kiraz ağacın sahibinden istiyor vermiyor. En son kimi tercih ederse onunla gitsin diyor. Kiraz ağacı Şeyh Hasan babamızı tercih ediyor ve buraya gel burada 12 direğin üzerinden kırlangıç yapı dediğimiz yapı yapılıyor. Kırlangıç yapı da gökkuşağından esinlenerek 7 kat üzerine yapılmaktadır" diye konuştu.

Kaygusuz, "Burası tarihi bir cemevi olduğu için burada cem yapıyoruz. Amcam rahmetli olduğu için köyde olmadığı için  ve pandemiden ötürü bir buçuk yıldır cem yapamıyoruz" ifadesini kullandı.

“Amerika, Japonya ve birçok ülkeden ziyarete geldiler”

800 yıllık cemevini korumaya devam ettiklerini ifade eden Kaygusuz, "Bu yapıyı nasıl koruduk? Eskiden cem yapmadan önce ısıtmak amaçlı ateş yakılırmış. Ateşin vermiş olduğu isten ötürü dolayı bilmeden bu yapıyı korumuşuz. İs, ağaçlarda oluşabilecek böcek ve kurtları yok ediyormuşuz. Bizde kükürt yakarak yapıyı korumaya devam ettik. Turist sayımız çok, pandemiden önce 5 bin kişi  ziyaret etti. Amerika, Japonya ve birçok ülkeden cemevimize ziyarete geldiler" diye konuştu.

Cem Evi'nin restorasyonu ile ilgili çalışmaların ve araştırmaların sürdüğünü belirten Evren Çöp ise, "Burada 800 yıllık cemevimiz var. İsmini köyün kurucusundan alıyor. Onar dede 1224 yılında buraya yerleşiyor, yerleştikten sonra büyük ocağı kuruyor.  İstanbul tarih profesörü ve diğer araştırmacılar da yaptıkları araştırmada Onar dedeyi Anadolu'ya gelen ve Aleviliği ilk yayan önder olarak görüyorlar. Aleviliğe dair çok büyük bir göstergesi 800 yıllık cemevi olması" dedi.