Kürdistan Bölgesi Yargı Konseyi: Federal Mahkeme yasal yetkilerini aştı
Erbil (Rûdaw) - Kürdistan Bölgesi Yargı Konseyi Başkanı, Federal Mahkeme'nin kararlarını eleştirerek, federal mahkemenin kurulmasının anayasa hükümlerine aykırı olduğunu söyledi.
Kürdistan Bölgesi Yargı Konseyi Başkanı Abdulrahman Aziz Hüseyin Irak Federal Mahkemesi’nin son zamanlarda peş peşe Kürdistan Bölgesi’nin aleyhine verdiği kararları eleştirerek, federal mahkemenin kurulmasının Irak Anayasasının hükümlerine aykırı olduğunu ifade etti.
Irak’ın, 2004 yılında yazılan yasanın 4. maddesi kapsamında yönetim sistemini belirleyen Geçiş İdaresi Yasası kapsamında federal bir devlete dönüştürüldüğünü anımsatan Hüseyin, ülkenin kurulmasının “Tarihi ve coğrafi gerçeklere ve anayasaya göre merkezi hükümet ile Kürdistan Bölgesi arasındaki güçler ayrılığına dayanıyordu” dedi.
Yazılı bir açıklama yayımlayan Kürdistan Bölgesi Yargı Konseyi Başkanı Abdulrahman Aziz Hüseyin şu ifadelere yer verdi:
“Anayasanın 2005 yılında kabul edilmesinin ardından 117/1 sayılı maddesinin hükmüne göre Federal devletin bahsetmediği Federal sistemin münhasır yetkileri hariç anayasa Kürdistan Bölgesi'ni ve yetkilerini tanıyor ve ona yetkilerini kullanma hakkını veriyor. Bölgenin yetkilerinin kullanımında çoğu zaman federal kanunların bile önüne geçmiştir.
Ortak yetkilere gelince, Anayasa'nın 110'dan 115'e kadar olan maddeleri, bölge kanunlarıyla çelişki olması durumunda bölgeye federal kanunların uygulanmasında değişiklik yapma hakkı veriyor ve burada bölge kanunları geçerli oluyor.
Şunu da belirtmekte fayda var, anayasa maddeleri hiçbir bahaneyle değiştirilemez çünkü bunlar anayasaldır ve Federal Mahkeme dâhil tüm tarafların bunlara uymakla mükelleftir. Federal Mahkeme de bunlara uymalı, sorun yaratmamalı veya bunları ihlal etmemelidir.
Bu ilkelere göre Kürdistan Bölgesi, Irak devleti çerçevesinde anayasal haklarını kullanma hakkına sahiptir. Ancak Federal Yüksek Mahkemenin kurulması, Anayasa'nın 92. maddesi ve 2005 tarihli 30 sayılı kanunlarına aykırı olmasına rağmen yeninden uygulanmıştır. Anayasa'da öngörülen hukuki yetkilerini aşmış, bölgedeki büyük, küçük her şeye müdahale etme hakkını kendinde bulmuştur.
Aynı zamanda 2024 tarih ve 83 sayılı kararında, 1992 Kürdistan Parlamento Seçim Kanunu'nda yapılan son değişikliklerin de yürürlükten kaldırılmasına, parlamentodaki 11 sandalyenin yürürlükten kaldırılarak 100 sandalyeye düşürülmesi kararını detaylı bir şekilde incelersek, kararın tabi olduğu anayasaya aykırı olduğu açıkça olarak gözlemlenmektedir. Anayasa, Kürdistan Bölgesi yasalarının federal yasalarla çeliştiği durumlarda geçerli olacağını kabul ediyor. Yasalar anayasaya aykırı değildir ve Federal Mahkeme, kararında Kürdistan Parlamentosu'nun sandalye sayısı konusundaki değişikliğine gitmesi kendisini yasa koyucu yerine koymasından da kaynaklanmaktadır.
Federal Mahkeme, Kürdistan Parlamentosu'ndaki sandalyeleri ve Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu'nun 2007 tarihli 11 Sayılı Yasalarında değişiklik yapmıştır. Zira seçim bölgelerinin farklı bölgelere dağılması konusu Kürdistan Parlamentosu'nun atanmış yetkileri dahilindedir ve Federal Meclis ile hiçbir ilgisi yoktur. Mahkeme kararının yeniden incelenmesini gerektirecek şekilde, her ne kadar karar nihai olsa da ve tüm otoriteler tarafından uyulması gerekiyorsa da, adalet ve eşitliğin gözetilmesi açısından incelenmesi gerekiyor. Çünkü eşitlik ve adalet, yönetimin temelidir ve bunun halk arasında uygulanması, etnik, dinsel, ulusal ve mezhepsel veya cinsiyet ayrımı olmaksızın vatandaşların haklarını ve onurunu güvence altına almak için toplumdaki gücünü, konumunu, ağırlığını ve ağırlığını güçlendirir.”