Cemevi önünde silahlı kişilerle poz veren Nazımiye Kaymakamı’na: Mahkemede hesaplaşalım
Dersim (Rûdaw) –Dersim’de, Nazımiye Kaymakamı Uğur Tutkan'ın, kolluk kuvveti olduğu iddia edilen ve ellerinde otomatik tüfekler bulunan kişilerle Düzgün Baba Cemevi önünde fotoğraf çektirmesi tepki topladı.
Nazımiye Kaymakamı Uğur Tutkan'ın cemevi başkanı ve yönetimini tehdit ettiğini savunan Düzgün Baba Cemevi Derneği Başkanı Sinan Kırmızıçiçek, Kaymakam Tutkan'ın “Alevi inanç merkezine yönelik tutumu” hakkında hukuksal süreç başlattıklarını söyledi.
“Hoş görmememizi kimse beklememelidir”
Baro tarafından yapılan yazılı açıklamada özetle şu ifadelere yer verildi:
“Nazmiye Kaymakamı hakkında derhal cezai ve idari soruşturma başlatılmasını talep etmekteyiz! Düzgün Baba Cemevi yönetimi tarafından Nazimiye Kaymakamı Uğur Tutkan'ın, çeşitli idari ve mali cezalar ve yollarının açılmaması sebebiyle Düzgün Baba Cemevi faaliyetlerini engellemeye çalıştığına dair kamuoyuna bir açıklama yapılmıştı.
Açıklama sonrası Nazımiye Kaymakamı Düzgün Baba Cemevi'ne silahlı kişilerle gitmiş sosyal medya üzerinden fotoğraf çekerek; 'devletin gücünü size göstereceğim, göreceksiniz' diye tehditler savurmuştur. Sadece cemevinin değil; camiinin, kilisenin ya da başka bir inanç merkezinin herhangi bir yerinde yapılan bu tür davranışı aynı şekilde en hafifiyle hoş görmememizi kimse beklememelidir.
“Açıkça tehdit suçudur”
Kaymakamın yaptığı paylaşım açıkça tehdit suçudur. İlgililerden Anayasa maddeleri ve kanunları hiçe sayan Kaymakam hakkında derhal cezai ve idari soruşturma başlatılmasını talep etmekteyiz.
Cemevleri yasal statüye kavuşturulmadığı ve ticarethane statüsünde görüldüğü için elektrik faturaları gibi birçok zorlukla karşı karşıyadır.
Düzgün Baba Cemevinin kendi imkânlarıyla aldığı sobaya, tereyağına, seçtiği divan başkanına, öğrencilere verdiği burslara kadar, 'dernekler yasası' gerekçe gösterilerek, binlerce lira para cezası verilmesini kabul etmiyoruz. Yetkililer inanç kurumlarının kendi kendine yetmesi ve ihtiyaçlarını karşılamasında denetiminde eşitlik ve laiklik maddesine uygun davranmalıdır.
Herkes, düşünce ve kanaatlerinde özgürdür ancak devlet değildir.
Düzgün Baba Cemevinin düşünce kanaatini açıklamaya karşı geliştirilen bu tutumu bir hakkın kullanılmasına müdahale olarak da görüyoruz.
Alevi inanç ve felsefesinin eşitlikçi; barış içinde birlikte yaşamın toplanma yerleri olan cemevleri derhal yasal bir statüye kavuşturulmalıdır!”