DİERG: Kürdce dersleri zorunlu olmalı

Haber Merkezi – DİERG, bölge kentlerinde Kürtçenin Kurmancî ve Zazakî derslerinin seçmeli olmaktan çıkarılarak haftada en az iki saat zorunlu hale getirilmesi konusunda Milli Eğitim Bakanlığı’na öneride bulundu.

Diyarbakır Eğitimi İzleme ve Reform Girişimi (DİERG), Kürtçe seçmeli derslere ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı.

Açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2022-2023 eğitim yılında yer alacak seçmeli derslerin belirlenmesi için öğrenci ve ebeveynlerinin ders tercihinde bulunmasına dair sürecin devam ettiğine ve sürecin ilk aşamasının 21 Ocak 2021 cuma günü sona ereceği hatırlatılarak, şu ifadelere yer verildi:

“Türkiye’de yok olma tehlikesi altında bulunan bazı anadillerinin öğrencilerce seçilmesi ve dersin açılması için dernek, vakıf, girişim ve o dilin konuşucusu bireyler yoğun bir çaba içindedir.

Ortaokullarda LGS sınavına hazırlık için takviye olarak görülen seçmeli dersler ile seçmeli din öğretimi dersleri seçmeli Kürdce dersini tercihi adeta imkansız hale getiriyor. Sadece Kürdce değil birçok seçmeli ders bu iki güçlü alan arasında kendisine yer açmakta güçlük yaşamaktadır. Buna rağmen, Kürd ebeveynler ve anadili ve/veya babadili Kürdce olan öğrencilerimiz öğrenmek, yaşatmak ve geliştirmek için Kürdce seçmeli dersleri tercih etmektedir. Türkiye’de büyük nüfusa sahip Kürd toplumunun anadilini güçlendirmek vatandaşlık hakkıdır. Türkiye’de 2005 yılından beri eğitimde uygulanan yapılandırmacı yaklaşıma göre de öğrencinin farklılığının korunması ve geliştirilmesi gerekmektedir. DİERG, 1 Aralık 2021’de toplanan 20. Eğitim Şurası’na alacağı tavsiye kararları arasına ‘Kürdce Anadilinde Zorunlu Eğitimi’ almasını önermişti.

Diyarbakır Eğitimi İzleme ve Reform Girişimi (DİERG), Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde Kürdce (Kurmancca ve Zazaca) derslerinin seçmeli olmaktan çıkarılarak haftada en az iki saat zorunlu hale getirilmesini Milli Eğitim Bakanlığı’na önermektedir. Kürdce derslerinin zorunlu olmasıyla hem 2012 yılından beri örgün eğitimde Kürdceye verilen yer ve yayılma olanağı artırılmış olur; hem de mesleğin, sivilliğin ve toplumsal doğanın gereği olarak, farklı anadilinin öğretimi ile öğrencinin özgüveninin daha fazla güçlenmesine katkıda bulunabilir.”