ABD’li diplomat: İç savaş çıkabilir!

Erbil (Rûdaw) – Eski ABD Irak Büyükelçisi Zalmay Halilzad, Şii Heşdi Şabi milislerinin ileride Irak’ta iç savaşa neden olabileceğini söyledi.


Heşdi Şabi grubu kurulduktan sonra radikal, İran rejimi yanlısı olarak tanımlanan ve ABD’nin terör listesinde bulunan Ebu Mehdi El Muhendis olarak tanınan İbrahim Cemal Cafer adlı kişi, milislerin başına geçmişti.


Kuveyt Mahkemesi ABD ve Fransa konsolosluklarına saldırı düzenledği gerekçesiyle İbrahim Cemal Cafer hakkında hakkında idam kararı vermişti.

 

En etkili isimlerden biri: İbrahim Cemal Cafer



IŞİD’le savaşta Irak Ordusu’nun zayıf düşmesinden sonra durum değişti. İbrahim Cemal Cafer, en etkili isimlerden biri olarak öne çıktı.



Heşdi Şabi milisleri “korkusuz” ve “savaşçıların babası” olarak nitelediği Cafer’in, 2014’te IŞİD’in ilerleyişini durdurduğunu savunuyor.


Rûdaw’a konuşan Sünni Parlamenter Meşan Cuburi, Cafer’in İran rejimini model alan bir devlet sistemini benimsediğini ve kendisinin de Ali Hamaney’in yolunda olduğunu hiçbir zaman gizlemediğini söyledi.



Irak Ulusal Güvenlik’te bir süre danışmanlık yapan Muafık Rubey, “Cafer, büyük İslam Devrimi’ni başından beri destekleyen ve 1970’lerden beri Dava Partisi’ne üye olan biri” diyor.



Irak ve ABD’li siyasi analistler, Heşdi Şabi’nin belirgin bir role sahip olduğunu, IŞİD’den sonra Irak’ın tek parça kalıp kalmayacağının da belli olmadığını ifade ediyor.


ABD: İbrahim Cemal Cafer bir terörist


Eski ABD Irak Büyükelçisi Zalmey Halilzad, Wall Street Journal gazetesine verdiği röportajda şunları söyledi:



“Heşdi Şabi ileride Irak’ta iç savaşa neden olabilecek güçlerden. Bu güçler IŞİD’den sonra farklı isimlerle Irak’ta şiddetin devamına neden olacak nitelikteler. ABD, 2005-2007 yılları arasında İbrahim Cemal Cafer’i yakalama girişiminde bulunmuştu. Fakat her iki girişim de sonuçsuz kalmıştı. Cafer, bu girişimlerden dolayı 2 yıl İran’da kalmıştı.”



IŞİD'e karşı yürütülen Doğal Kararlılık Operasyonu Sözcüsü Albay Steve Warren ise bir konuşmasında, “Bizler İbrahim’i terörist olarak görüyoruz. Ancak ne yapalım. Irak’ta bir şey olarak görülüyor. Bunun hesabını yapmamız gerekiyor” diye ifade etmişti.

 


resmi olarak Şii Heşdi Şabi’nin Başkan Yardımcısı olarak bilinen Cafer, bu grubun üst düzey yetkilisi ve İran Kudüs Ordusu Komutanı Kasım Süleyman’ın sağ kolu olarak da tanınıyor.



Bazı Iraklı yetkililer ise İbrahim Cafer’in Kasım Süleyman’ın planlarının yerine getiren kişi olduğu görüşünde.

 

ABD için tehlike


Irak’ta 5 bin ABD’li asker bulunuyor. Geçmişteki tecrübelere bakıldığında ise Cafer, ABD’liler için ciddi bir tehdit.


ABD, Irak Başbakanı Haydar Abadi aracılığıyla Heşdi Şabi’nin Irak Ordusu bünyesinde fazla belirgin olmasını istemiyor. Oysa birçok askerin söz ettiği gibi Cefer, düzenlenen operasyonlarda Irak Federal Polisi ve ordu mensuplarına doğrudan komutanlık yaparak general sıfatı almış durumda.

 

2005 yılında Irak Parlamentosu’nda 5 yıl üye olarak bulunan Cafer, daha sonra ise bir grup milise askeri eğitim vererek “Özel Grup” adını verdikten sonra, ABD’li askerleri hedef almıştı.



Heşdi Şabi milisleri başta Tikrit, Ramadi ve Felluce operasyonlarında yer aldı.

 

Irak’ta iç savaş tehdidi



İran’daki devrimden sonra, devrim karşıtlarına karşı kurulan İran Devrim Muhafızları (Pasdaran), daha sonra resmi bir statüye getirilerek, ordu olarak tanındı. Bu ordu ideolojik - askeri ordu olarak Irak - İran savaşında da etkin bir rol oynayarak, konumunu sağlamlaştırdı.

 

Heşdi Şabi’nin Irak Ordusu içinde Pasdaran’a benzer bir ordu oluşturma girişimleri olsa da öncelikle bu girişime ilk önce Kürtler’le Sünniler karşı çıkıyor.

 

Dolayısıyla Cafer, tüm Şiiler’i biraraya getirse dahi hükümete bağlı böyle bir güç oluşturması mümkün değil.

 

Kürtler, Sünni ve Şii aşiretlerin ortak düşmanı IŞİD’e karşı savaşıyor. Siyasi analistler İran’ın planının çürütülmesi gerektiğini, aksi halde bunun, gelecekte Irak’ta amansız bir iç savaşa dönüşebileceğine dikkat çekiyor.