Leyla Kasım celladına baktı ve haykırdı...
Erbil (Rûdaw) - Peşmerge Leyla Kasım, 12 Mayıs 1974 günü, yani 46 yıl önce bugün, Bağdat’ta Baas rejimi tarafından idam edildi. O, idam sephasında Ey Reqib’i okuyarak ölümsüzleşti.
1952 yılında Diyala yakınında, Rojhılat sınırında yer alan Hanekin’e bağlı Bamili köyünde 5 çocuklu bir ailenin kızı olarak dünyaya gelen Leyla Kasım, 1970 yılında Kürdistan Demokratik Partisi’ne (KDP) katıldı.
Leyla Kasım, Kurdistan Demokrat Partisi (KDP) üyesi bir kadın savaşçıydı. O, Kürdistan özgürlük mücadelesine katılmasını, “kadınların da vatan için mücadele edebileceğini ve canını feda edebileceğini göstermek istedim” sözleriyle anlatır.
Bağdat Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde öğrenim gördü. 1972 yılında Kürdistan Öğrenci Birliği'nin kuruluşunda yer aldı.
Ablası Sabiha Kasım, Leyla’nın zeki ve çalışkan bir öğrenci olduğunu şu sözlerle anlatıyor:
“Leyla çok başarılı ve çalışkan bir öğrenciydi. Her hafta Peşmerbe günü Irak’ta okullarda göndere bayrak çekilirdi. Okul müdürü çalışkan olduğu için Leyla’nın bayrağı çekmesini isterdi. Birgün eve gelip babama şunu söyledi; ‘Ben okulda Irak bayrağını göndere çekiyorum. Peki ne zaman Kürdistan Bayrağı’nı dalgalandıracağım?”
Leyla Kasım’ın KDP'ye üye olduğu dönemde, 11 Mart 1970'te Saddam Hüseyin ile Mele Mustafa Barzani arasında özerklik anlaşması yapılmıştı. Anlaşmaya göre, Güney Kürdistan'ın 3 vilayeti olacaktı. Erbil başkent olacak ve parlamento kurulacaktı. Merkezi Irak Hükümeti’nde 5 bakan ve başbakan vekili Kürtler’den atanacaktı. Kürtçe, ikinci resmi dil kabul edilecekti.
Ancak Baas rejimi bu anlaşmayı ihlal etti, Kürtlere karşı saldırılara yeniden başladı ve Kürt devrimcileri yakalayarak cezalandırmayı denedi.
Üniversiteden arkadaşı Şükriye Resul, “Leyla siyasetle ilgilenmeyi seven bir kızdı. Tavır sahibiydi. Son derece kararlı ve cesurdu. Radikal bir kişilikti. İdam sephasına gitme pahasına kendinden taviz vermemek o kadar da kolay birşey değil” diyor.
Diktatör Saddam Hüseyin’in kararıyla Leyla Kasım ve arkadaşları Cevad Hemevendi, Neriman Fuad Mesti, Hesen Heme Reşid ve Azad Süleyman Miran, 12 Mayıs 1974' te, sabah saat 07.00’de idam edildi.
Ablası Sabiha Kasım, Leyla’nın tutuklanışını ve annesi ile görüşmesini şu şekilde anlatıyor:
“O hafta Celewla’dan eve döndüğümde herkesin üzgün ve büzük olduğunu gördüm. Ne olduğunu sorduğumda Leyla’nın tutuklanıp götürüldüğünü söylediler. Mayıs’ın 3’ünde direk idam kararı verildi. Tutuklandıktan 13 gün sonra annem cezaaevinde görüşüne gitti. Anneme şunu söylüyor, ‘bak eğer benim annemsen, gözünden bir damla yaş akmasın. Düşmanlar bizim zayıf olduğumuzu düşünmesin”
Ablasına yüzük, annesine bir tutam saç
Şehit Leyla idam edilmeden önce annesinden geleneksel Kürt kıyafeti ve bir makas ister. İdam edildikten sonra yüzüğünü ablasına verilmek üzere bir arkadaşına verir. Ayrıca saçlarından bir tutam keserek annesine gönderir. Annesine gönderdiği mesajda, “Birkaç gün sonra bu Kürdi kıyafetler içerisinde idam edileceğim ve Kürdistan’a gelin olacağım” diyor.
Arkadaşı Sabiha Kasım, idam edildikten Leyla Kasım’ın efsane olduğunu söylüyor. Leyla Kasım’ın, Irak devleti kurulduğundan beri idam edilen ilk kadın olduğuna dikkat çekiyor.
Şükreiye Resul da, “Hemin gibi büyük bir Kürt şair, Leyla ile Mecnun’un aşkına ithafen yazdığı bir şiirde, Mecnun’la dalga geçerek şunu söylüyor; sen kendine aşığısın, gel bizim Leyla’ya bak. O bize geceleri aydınlatmıştır. Boynuna geçirdiği irmik, iftihar madalyasıdır.”
Baas rejimine boyun eğmeyen Leyla Kasım, Kürtler’in milli bir sembolü olmasının yanısıra dünyada da sömürgeciliğe karşı onurun ve özgürlüğün de sembolü oldu.
Celladının gözlerinin içine bakarak Kürt milli marşı “Ey Reqib!”i (Hey Düşman!) okuyan Leyla Kasım ve 4 arkadaşı, Kürdistan şehitleri kervanına katıldı.