Haber Merkezi - Batman'da konuşan DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan, “Toplumun her bir kesiminden insanı eşit şekilde kapsayan güçlü bir vatandaşlık anlayışı kurarak, ayrımcılığı ortadan kaldıracağız. Herkesin bu ülkede kendini eşit, özgür ve birinci sınıf vatandaş hissetmesini sağlayacağız” dedi.
Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin Batman 1’inci Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Ilısu Baraj gölü altında kalan tarihi Hasankeyf’e değindi.
Babacan, "Hasankeyf’in sahibi Batman’da olmak benim için tarihi bir an. Bunu söylerken dahi içim burkuluyor. Maalesef, tarihi 12 bin yıl öncesine uzanan güzelim Hasankeyf, dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri, sular altına gömüldü. Kültürümüze, tarihimize Batman’da değer veremedik” dedi.
“Ülkede düşünce özgürlüğü kalmadı”
Batman’ın Covid-19 salgınından en çok etkilenen şehirlerimizden biri olduğunu belirten Ali Babacan, iktidarın hukuku ön planda tutmadığını söyledi.
Babacan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hükümetin artık herhangi bir şeyi yönetebildiğini söylemek imkansız. Pandemiyi de yönetemiyorlar. Türk Tabipleri Birliği aylarca “sayılar yanlış, bunları beşle çarpın, onla çarpın” diye feryat ediyordu. Ama hükûmet hastalıkla mücadele yerine hakikati söyleyen doktorlarla mücadele etmeye girişti. Küçük ortak hemen TTB’yi ihanetle suçladı. Zaten beğenmedikleri hangi fikirle karşılaşsalar başlıyorlar ‘hain‘ demeye. Saymaya bir başlasak onlara göre ülkenin yarısı hain. Bugün ülkede düşünce özgürlüğü kalmadı. Fikrini söyleyen tutuklanıyor. Ülkeyi korkuyla yönetmeye çalışıyorlar. Hükümetin işine gelmeyen bir haber yapan gazeteciler ya tutuklanıyor ya işsiz bırakılıyor.
Bütün ekibimizden, şu anki hükümetten her konuda çok daha iyi on tane hükümet çıkartırız. İster ekonomi, ister sağlık, ister tarım, ister sanayi, ister kültür, ister sanat olsun. Aklınıza gelen her konuda, DEVA Partisi, mevcut yönetimden çok daha becerikli, çok daha dürüst, işini çok daha iyi bilen on tane bakanlar kurulu çıkartır.”
HDP'li yöneticilerin de gözaltına alındığı Kobani operasyonlarını eleştiren Babacan "Hukuksuzluğa tüm Türkiye topyekun karşı çıkmalı. Kim zulme uğradıysa, kim haksızlığa uğradıysa biz onun yanında yer alıyoruz. O parti ya da bu parti demiyoruz" diye konuştu.
"Bu topraklarda konuşulan her bir dil bizimdir"
Ali Babacan, “Devletin görevi vatandaşlarının anadillerini kullanmalarını engellemek olmamalı. Bu topraklarda konuşulan her bir dil, her bir lehçe bizimdir, zenginliğimizdir. Dün Diyarbakır’da da ifade ettim, eğitimde fırsat eşitliğinin önündeki anadil farkı dahil her türlü engeli kaldıracağız. İnsanların anadillerini kullanması ve geliştirmesi için demokratik bir hukuk devletine yakışan her türlü çalışmayı yapacağız ve bu alanda cesur adımlar atacağız” diye konuştu.
“İnsan hakları, insan olmaktan kaynaklanan en tabi haklardır” diyen DEVA Partisi lideri, sözlerine şunları ekledi:
“Bu haklar, her bir vatandaşımızın anasından emdiği süt kadar helal haklardır. Bu hakları hiç kimse engelleyemez. Bu haklar pazarlık konusu yapılamaz, oylamaya tabi tutulamaz. Bu haklar zamana, zemine yayılamaz, ülkenin koşullarına bağlanamaz. Bu haklar derhal tanınır, o kadar. Biz bunun taahhüdünü veriyoruz. Devletle vatandaş arasındaki bağın hiçbir şartı olmaz. Toplumun her bir kesiminden insanı eşit şekilde kapsayan güçlü bir vatandaşlık anlayışı kurarak, ayrımcılığı ortadan kaldıracağız. Herkesin bu ülkede kendini eşit, özgür ve birinci sınıf vatandaş hissetmesini sağlayacağız.”
"Mülakat sistemini kaldıracağız"
Batman Barosu’bun 90’lı yıllarda sadece Batman’da işlenen faili meçhul cinayetlerin sayısının 513 olduğunu açıkladığını hatırlatan Babacan, “Bu; yüzlerce eş, yüzlerce baba, yüzlerce anne, yüzlerce kardeş demek. Türkiye’de yaşayan her bir bireyin tüm haklarının güvencesi olmak için biz hazırız. Bu ülkede kimse kimliğinden, siyasi fikrinden, düşüncesinden ötürü, hiçbir koşulda kötü muamele göremez, görmeyecek” diye konuştu.
Kendilerinin ülkedeki her bir bireyin eşit ve özgür vatandaşlığını savunduklarını belirten Babacan, günümüz Türkiye’sinde hala en önemli meselelerden birinin Kürt meselesi olduğunu söyledi.
Yargının siyasi amaçlara hizmet etmek için araçsallaştırıldığını belirten Babacan, şöyle konuştu:
"Biz, demokratik zemini daraltanlara, meşru siyaset kanallarını engelleyenlere karşı ısrarla siyaseti savunacağız. Biz oyunuza, iradenize ve hatta tüm seçtiklerinize sahip çıkmak için buradayız. Bu ülkede kimse kimliğinden, siyasi fikrinden, düşüncesinden ötürü, hiçbir koşulda kötü muamele görmeyecek."
Babacan, belediyelere kayyum atanmasını eleştirerek, "Seçimlere ve seçim sonuçlarına saygı gösterilmesi, demokrasinin temelidir. Biz, bağımsız ve tarafsız yargı kararı olmadan hiçbir seçilmişin görevden alınmayacağına söz veriyoruz" ifadelerini kullandı.
Geçen hafta açıklanan ekonomik programın Türkiye’nin fakirleştiğini ilan ettiğini ifade eden Babacan, "2013 yılında 961 milyar dolara ulaşan milli gelirimizin bu yıl 702 milyara gerileyeceği, aynı dönemde fert başına milli gelirimizin 12 bin 594 dolardan 8 bin 381 dolara düşeceği açıklanmıştır" diye konuştu.
Babacan, konuşmasının sonunda kadınlara da çağrı yaptı, "Siyaset sadece erkeklere bırakılamayacak kadar önemli bir iş. Bu ülkenin tek çıkışı, siyasettir. Sadece şikayet etmeyeceğiz, haksızlığa ve hukuksuzluğa hep beraber karşı çıkacağız" dedi.
Babacan Batman'ın ardından Bitlis'e gereçrek burada da bir konuşma yaptı.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın