Mazlum Abdi: KDP ile PKK geriliminde taraf olmak istemiyoruz

Haber Merkezi – DSG Genel Komutanı Mazlum Abdi, Türkiye ile önkoşulsuz görüşmelere hazır olduklarını söyledi. Abdi, Ankara’nın iyi niyetli yaklaşması hâlinde Türkiye ile PKK arasında arabuluculuk yapabileceklerini belirtti.

ABD’deki Başkanlık seçimlerinden hemen sonra Al-Monitor’dan Amberin Zaman’a konuşan Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Abdi (Kobani), Beyaz Saray’daki yeni yönetim konusunda iyimser olduklarını söyledi.

Abdi, “Aslında bizim için yeni değiller. ABD ve koalisyon ile DAİŞ’e karşı mücadeleye birlikte başladığımızda bu ekip iktidardaydı zaten. Buradaki durumu biliyorlar, hakimler ve Rojava için daha gerçekçi bir politika izleyeceklerini düşünüyoruz” dedi.

“ABD’den daha fazla asker göndermesini bekliyoruz”

Biden yönetiminden beklentilerini de anlatan Abdi, “Öncelikle teröre karşı birlikte yürüttüğümüz bu savaşı birlikte bitirmeliyiz. DAİŞ’i hâlâ bir tehlike olarak görüyoruz. Rejim bölgesinde kampları var, sınırın doğusunda Irak çölünde de kampları var. Finansman sıkıntıları yok, para bulabiliyorlar, savaşçı bulma ve eğitme olanakları var ve her yere gönderebiliyorlar, sempatizanları var. Dolayısıyla ABD’nin buraya daha fazla asker göndermesi gerekiyor” diye konuştu.

Mazlum Abdi, “Ne kadar asker?” sorusuna, “Mevcut sayının iki katı kadar” diye yanıt verdi.

DSG Genel Komutanı ayrıca, “Biden’dan diğer beklentimiz, Rojava’da ve Suriye’nin bütününde genel bir siyasi çözüme ulaşılana denk koalisyon güçlerinin burada kalmaları. Askeri ilişkilerimiz gayet iyi ama siyasi ilişkilerimizi yetersiz buluyoruz. Tüm çabalarımıza rağmen gereken düzeye ulaşmadı” ifadelerini kullandı.

“PYD ile ENKS arasındaki müzakareler ağır yürüyor”

Suriye Ulusal Kürt Konseyi (ENKS) ile PYD arasındaki müzakerelere değinen Abdi, DSG ve ABD’nin birlikte bu görüşmeleri himaye ettiğini söyledi.

Abdi, “Bunun için de iyi bir zemin oluşturduk. Ortak bir irade yakaladık ve bu, halkımızın isteklerini yansıtıyor. Büyük bir çaba söz konusu, baya yol kat ettik; ama yeterli düzeyde değil. Müzakereler ağır yürüyor” dedi.

“Ne KDP’ye be ne de PKK’ye karşı tutum alacağız”

PKK’nin Peşmerge’ye saldırması üzerine yaşanan gerginliğe değinen Mazlum Abdi, “Bugün Irak Kürdistanı’nda PKK ile KDP arasında gerilim var. Biz bu gerilimde taraf olmak istemiyoruz. Biz Suriyeli Kürtler olarak, Suriye Demokratik Güçleri, Rojava yönetimi olarak ne KDP’ye karşı veya lehte tutum belirteceğiz ne de PKK’ye karşı veya lehte. Bu temel prensibimizdir. Aynı şekilde mesele buraya, Rojava’ya, dışarıdan müdahaleye karşı olmaksa bunda hepimiz hemfikiriz” değerlendirmesinde bulundu.

“Tüm taraflarla görüşüyoruz”

Gerginliğin sürmesinin ENKS ile PYD arasındaki görüşmelere de zarar vereceğini belirten Abdi, “Temelde her iki tarafta Kürtler var, Kürt güçleri var. Böyle bir çatışma Rojava’yı da olumsuz etkiler, Suriyeli Kürtler arasındaki diyaloğu da olumsuz etkiler. O yüzden biz gerginliğin azalması için büyük çaba sarf ediyoruz. Bütün taraflarla görüşüyoruz. Kürdistan Yurtseverler Birliği yetkilileriyle de görüşüyoruz, Sayın Neçirvan Barzani ile de. Bu kavga, sadece Rojava’ya değil bütün Kürtlere zarar verecek nitelikte” şeklinde konuştu.

Gerilimin sebebini Türkiye’nin baskılarına bağlayan Mazlum Abdi, “Çünkü bu gerginlikten KDP’nin ve PKK’nin herhangi bir çıkarı yok. Her iki taraf da Kürtler arası savaşa karşı olduklarını devamlı belirtiyorlar. Her iki tarafı da tanıyorum. İkisi de karşı ve bakın, 21 yıldır aralarında dişe dokunur çatışmalı durum yoktu, arada ciddi ihtilaf yoktu. Bu yüzden bu duruma anlam veremiyorum. Dış müdahale sonucu gelişen bir durum. Türkiye’nin PKK’ye karşı yürüttüğü askeri operasyonların tetiklediği bir durum bu” diye belirtti.

Abdi, “Eğer bu diyalog başarıya ulaşırsa, Kürtlerin bütün akımları birlikte çalışırlarsa bence bunun, Türkiye ile olan ilişkiler konusunda elbette olumlu etkisi olur. Türkiye’nin bize karşı hasmane tutumunda öne sürdüğü bahaneler ortadan kalkar. Ekonomik olarak her iki tarafa da fayda sağlar. Amerika’nın buradaki varlığını da kolaylaştıracağı doğru” şeklinde konuştu.

“Bunun aşılacağına inanıyorum”

ENKS’nin PYD ile anlaşma metnine PKK ile ilgili açıklama eklenmesi konusunda ısrar ettiği yönündeki bilginin doğru olup olmadığı sorusuna Abdi, şu yanıtı verdi:

“Evet doğru. Sadece PKK değil, herhangi bir oluşum ile ilgili ifadeler konmasını istemiyoruz. Biz Suriye Demokratik Güçleri olarak DAİŞ’e karşı, teröre karşı mücadelede herkesten yardım istedik. KDP’den, herkesten. Sizinle görüşmemizden önce Erbil’den gelen ENKS heyetiyle görüştüm. Onlara da tekrar izah ettim. Bu konunun aşılacağına inanıyorum. Görüşmelerimiz sürüyor. Biraz çaba gösterirsek aşarız. Sonuç olarak Rojava’nın geleceği için iyi şeyler isteniyorsa aşarız.”

“Ruslar bizden sürekli bilgi alıyor”

Mazlum Abdi, “Peki, Ruslar aranızdaki görüşmelere ne diyor” sorusuna karşılık ise, “Bu süreç onlardan bağımsız gelişti. Ama bize resmi kanallar tarafından Rusların bu sürece karşı olduklarına dair herhangi bir şey iletilmedi. Sürecin içinde olmasalar da gene süreç hakkında haberdar olmak istiyorlar. Bizden sürekli bilgi alıyorlar” yorumunda bulundu.

Rusya’dan Suriye hükümetine daha fazla baskı uygulamasını beklediklerini belirten Abdi, “Rejimle barışmamızı teşvik ettikleri doğru. Ama biz onların rejim üzerinde daha fazla baskı uygulamalarını bekliyoruz. Her halükârda rejim genel anlamda çözüme hazır değil. Bu bütün Suriye için geçerli. Kendine güvenmiyor. Demokratik çözüme hazır değil. Özellikle Kürtlere ilişkin Baas zihniyetlerinden kendilerini kurtaramadılar. Gene de rejimle sürekli temaslarımız var çünkü yanyana yaşıyoruz ve ortak güvenlik sorunlarımız var” ifadelerini kullandı.

“Türkiye ile PKK arasında arabuluculuk yapabiliriz”

“Bence Türkiye’nin seçenekleri gittikçe azalıyor” diyen Abdi, “Agresif politikalarını sürdürmesine koşullar eskisi gibi el vermiyor. Kanımca, Türkiye’nin Rojava’ya askeri müdahalede bulunma ihtimali sıfır olmasa da oldukça azaldı. Türkiye’nin bize karşı daha esnek politika yürütmesi için zemin oluşmuş görünüyor. En azından aramızdaki mevcut ateşkesin sürdürülmesi ve yeni diyaloğun gelişmesi için bir zemin var” yorumunu yaptı.

Abdi, “Türkiye ile önkoşulsuz masaya oturmaya hazır mısınız?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:

“Bu niyete bağlı. Bizim niyetimiz ortada ve belli. Biz barış istiyoruz. İstikrar istiyoruz. Eğer Türkiye taktiksel yaklaşmaz ise gerçek bir çözüm için samimi adımlar atmaya hazırsa ve çözümün buradaki halka gerçek bir yararı olacaksa neden olmasın? Yeter ki aramızdaki sorunların tümü masaya yatırılsın. Türkiye’nin işgal ettiği alanlar var. Afrin var, Serekaniye var, Tel Abyad var ve yerlerinden yurtlarından edilmiş yüz binlerce insanımız var.

Türkiye’nin milli güvenlik kaygıları ve çıkarları noktasında biz çok netiz. Biz bunları gözönünde bulundurmaya hazırız. Ama biliyorsunuz geçtiğimiz yıl, Türkiye’nin ekimdeki saldırısı öncesinde, Amerika üzerinden Türkiye ile müzakerelerimiz vardı ve bu bağlamda birçok adım attık. Güçlerimizi sınırdan geri çektik ve karşılığında Türkiye bölgelerimizi işgal etti.”

“Siz Türkiye ile PKK arasında arabuluculuk yapabilir misiniz?” sorusuna ise, “Türkiye ile PKK arasında arabuluculuktan önce Türkiye ile kendi aramızdaki sorunları çözelim. Eğer gerçekten Türkiye ile Rojava üzerinde pozitif sonuçlar doğuran bir diyalog sağlarsak ve Türkiye mevcut politikalarında bir değişiklik yaparsa bu, Türkiye ile PKK arasındaki sorunu da pozitif şekilde etkiler. O hâlde biz de Türkiye ile PKK arasında sorunların çözülmesi noktasında elimizden gelen katkıda bulunuruz. Neden olmasın?” yanıtını verdi.

“Öcalan ile görüşürüm”

PKK lideri Abdullah Öcalan’ın geçen yıl avukatlarıyla yaptığı son görüşmesinde Rojava ile Türkiye arasında yapıcı bir rol üstlenebileceğini belirtttiğini hatırlatan Abdi, “Bence olası yeni bir süreçte rolü olmalıdır. Çok etkisi olabilir” dedi.

Abdi, “Bu bağlamda Abdullah Öcalan ile görüşmeniz faydalı olur mu?” sorusuna, “Görüşmek isterim Sayın Öcalan’ın özgür olduğu koşullarda” şeklinde yanıt verdi.

DSG Genel Komutanı Abd, “Son günlerde askeri alandan ziyade siyasete ağırlık verdiğinize tanık oluyoruz. Sizi ileride Suriye’de siyasi bir figür olarak görebilir miyiz?” şeklindeki soruya ise, “Biliyorsunuz bizde siyasi ve askeri işler hepsi birbirine karışmış vaziyette. Şu an her ikisini aynı anda yürütüyorum. Bu siyasi çalışmalarımızda gelişme sağlanırsa eğer ağırlığı siyasete vereceğim” diye yanıt verdi.