Çekya Erbil Başkonsolosu: Kürdistan ile ekonomik ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz
Erbil (Rûdaw) - Çek Cumhuriyeti Erbil Başkonsolosu Michal Svoboda, Kürdistan Bölgesi’yle Çek Cumhuriyeti arasında ticari ve ekonomik ilişkileri geliştirmek istediklerini belirterek, “Yatırımcılarımıza Kürdistan Bölgesi’ndeki koşulları aktarıyoruz. Birlikte çalışabilir ve ekonomik durumu iyileştirebiliriz” dedi.
Başkonsolos Michal Svoboda, Kürdistan’ın muazzam bir doğaya sahip olduğunu ifade ederek, “Evet, güzel manzara, doğası, kayalıklar, dağlar çok ilgimi çekiyor. Hiç şüphe yok ki bu bölgelerdeki en güzel zamanlar bahardır, baharı çok seviyoruz” diye konuştu.
Svoboda, Kürdistan Bölgesi’nde çevreye rastgele atılan plastik şişe ve naylonların doğayı kirlettiğini ifade ederek, “Her yerde plastik şişeler ve poşetler görüyoruz. İnsanlar buna daha çok dikkat etmeli. Bu sizin doğanız ve bu sizin servetiniz ve onu korumalısınız” dedi.
Rûdaw TV’de yayınlanan ve Kani Halepce’nin sunduğu özel programa konuk olan Çek Cumhuriyeti Erbil Başkonsolosu Michal Svoboda, Kürdistan’daki çalışmaları ve özel yaşamı hakkında konuştu.
Kani Halepçeyi ile Svoboda, arasındaki söyleşi şu şekilde:
Çek Cumhuriyeti Erbil Başkonsolosu Michal Svoboda, 1962'de Prerov'da şehrinde doğdu. Tayland, Cakarta, Yangon ve Kongo dahil birçok ülkede diplomat olarak çalıştı.
Kani: Çek Cumhuriyeti'nin Kürdistan Başkonsolosu'nun evine geldim. Burada eşiyle birlikte yaşıyor, eşi aslen Taylandlı ve ona Tayca selam vereceğim.
Michal Svoboda: Merhaba ve hoş geldiniz,
Enterra Svoboda: Merhaba.
Kani: Bu, Korona zamanına uygun bir selam. Eviniz çok güzel.
Michal Svoboda: Çok teşekkür ederim, ziyaret ettiğiniz için teşekkürler ve evimize hoş geldiniz.
Michal Svoboda: Kürdistan'da hayat çok güzel, geldiğimiz andan itibaren bizim için çok heyecan verici. Başka bir yerde kalma deneyimlerimden tamamen farklı ve kabul etmeliyim ki burada zamanımız çok keyifli geçiyor.
Enterra Svoboda: Çok fazla
Michal Svoboda: Çünkü buradaki insanlar çok neşeli ve iyi. Kürdistan tarihi zenginlikleri olan bir yer. Doğası da öyle. Buranın doğası gerçekten çok güzel. Turlarımızdan çok keyif alıyoruz, tarihi yerlere, turistik yerlere gidiyoruz ve dağlara tırmanmayı çok seviyoruz. Tabi Korona sürecinde maskeler ve prosedürler sebebiyle biraz zor.
Michal Svoboda: Herkes için zor. Ama biz de herkes gibi prosedürlere bağlı kalmaya çalışıyoruz.
Kani: Çek ve Tayland kültürlerini bir arada yaşamayı seviyorsunuz. Nasıl tanıştınız ve ilişkiniz nasıl başladı?
Michal Svoboda: Genellikle diplomatlar çalıştıkları ülke bir kadınla evlenir. Benim de hikâyem öyleydi. Tayland'da yaşarken onların dilinden bir şeyler öğrenmeye çalıştım ve sonra aramızda çok fazla yakınlık oldu. İşimin gereği çok seyahat ediyorum. Her zaman evim diyebileceğiniz bir yer vardır ve benim için Çek bir ev Tayland ise ikinci evimdir. Ve eşim yanımdayken orası benim evimdir bu yüzden Erbil de benim evim.
Kani: İlk kim sevdiğini söyledi?
Entera Svoboda: Sanırım hiçbirimiz söylemedik...
Kani: Hiç mi?
Michal Svoboda: Söylemedik? Bilmiyorum, tam hatırlamıyorum ama kadınlar her zaman ilk kimin söylediğini hatırlar.
Kani: Kürtçe teşekkür edebilir misin?
Michal Svoboda: Kürtçe mi?
Enterra Svoboda: Zor spas
Michelle Sabda: Zor spas
Kani: Çok iyi, çok iyi
Michal Svoboda: Evet, bu çok iyi.
Kani: Sayıları biliyor musunuz?
Michal Svoboda: Evet, diğer şeyler hakkında da bilgim biliyorum, örneğin: Benim adım Michal Svobudo, Ben Çek Erbil Başkonsolosuyum.
Enterra, karantina döneminde bile zamanını boşa harcamıyor, kendine ait bir uğraşı var.
Kani: Gördüğünüz gibi, Enterra çok yetenekli, bu yüzden bu masadaki her şey kendisi yaptı
Enterra Svoboda: Bunlar Covid hobilerim
Kani: Bunlar Bunlar Covid hobilerin mi.
Entera Svoboda: Karantina ve sokağa çıkma yasağı döneminde maske yapmaya başladım.
Kani: Gerçekten mi?
Entira Svoboda: Mart’ta kendime ve kocama bu maskeleri yaptım.
Kani: Bunlarla büyük bir iş kurabilirsiniz, bunu biliyor musunuz?
Entira Svoboda: Senin için de yapabilirim.
Kani: Teşekkürler, bunun içinde Kürtçe bir şeyler var.
Entira Svoboda: Bu aynı zamanda bir gereklilikti. Kürdistan'da olduğumuz için Kürtçe şeyler kullanmalıyız, bu yüzden bunu ben tasarladım.
Kani: Bu da sizin tasarımınız mı?
Entira Svoboda: Evet, ama dışarı çıkarken tek başına maske yeterli değil, bir çantaya da ihtiyaç var, bu yüzden maskelerin rengine ve tasarımına uygun bir çanta yaptım.
Kani: Ne yapalım biliyor musunuz, birlikte bir mağaza açalım ve bunları satmaya başlayalım...
Entira Svoboda: Yardım amaçlı satabiliriz.
Michal Svoboda spor yapmayı çok seviyor, vakti buldukça Irak şampiyonu antrenörü ile tenis oynuyor.
Onlar yorulduklarında bu kez benle Entira oynuyoruz.
Erbil'de Çek Cumhuriyeti Başkonsolosluğuna gidiyoruz ve Michal bize günlük işleri ve görevleri hakkında kendisiyle konuşacağız.
Michal Svoboda: Küçük bir ofisimiz var ve burada çok az personel çalışıyor. Bu yüzden işimizde dikkatli olmalıyız. Günüm çok kalabalık. Ekonomik, kültürel, kalkınma ve insani ilişkileri alanında ilişkilerimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Bunun yanında seyahat vizesi ve Çek Cumhuriyeti ile Kürdistan Bölgesi vatandaşları için konsolosluk işlerinde destek sağlamaya çalışıyoruz. Bu nedenle sorumluluklarımız geniş kapsamlı ve bu yüzden günüm çok yoğun geçiyor.
Kürdistan Bölgesi'ni Çek firmalarına daha çok tanıtmak, buradaki koşulları ve ihtiyaç alanlarını, hangi alan ve yerlerde çalışabileceklerini onlara anlatmak istiyoruz. Kürdistan Bölgesi'nin ekonomisine fayda sağlamak ve iyileştirmek için iyi bir fırsat olduğunu görüyoruz. Bundan hem Kürdistan Bölgesi’nin yatırımcıları hem de Çek yatırımcıları faydalanacak. Birlikte çalışabilir ve ekonomik durumu iyileştirebiliriz.
Seyahat vizesi almak zor değil ama prosedürler iyi gitmeli ve alanlar olduğu gibi doldurulmalıdır. Erbil'deki Çek Başkonsolosluğu, Irak'ın tamamında seyahat vizesi veren ana merkezdir. Schengen ülkelerinin Irak vatandaşlarından vize vermesini için talep ettikleri belgelerin aynısını istiyoruz. Kısa vadeli ve uzun vadeli vizeler vardır ve ikincisi özellikle öğrencilere verilir. Çek üniversitelerinde okuyan Irak ve Kürdistan Bölgesi'nden çok sayıda öğrenci var. Onlar için en büyük olanakları sağlamak için her türlü çabayı gösteriyoruz.
Michal ve Entira dağa seyahat etmeyi ve dağcılık sporunu çok seviyorlar, bu yüzden bizi Sefin Dağı'ndaki bir yere götürüyorlar. Buranın kendilerine huzuru verdiğini ve doğanın tadını çıkarmak için gittiklerini söylüyorlar.
Michal Svoboda: Burası Sefin Dağı, Erbil'e sadece bir saat uzaklıkta ve Çoman, Halgurd ve Sakran bölgelerini çok seviyoruz. Bu bölgelere ilk ziyaretimizde Halgurd ve Sakran Milli Parkı'nı gezmiştik ve buradaki kamplarını ziyaret etmiştik. Bundan çok zevk alıyoruz. Eşim internette bir fotoğraf buldu ve oraya gidelim diyor.
Kani: Böyle bir yere geldiğinizde en çok neyi seviyorsunuz?
Entira Svoboda: Doğayı
Michal Svoboda: Evet, güzel manzara, doğası, kayalıklar, dağlar çok ilgimi çekiyor. Hiç şüphe yok ki bu bölgelerdeki en güzel zamanlar bahardır, baharı çok seviyoruz.
Entira Svoboda: Her dağın kendine özgü çiçekleri ve sürüngenleri vardır.
Michelle Svoboda: Karım fotoğraf çekmeyi çok seviyor ve tüm bunların fotoğraflarını çekiyor.
Bir şey daha söylemek istiyorum. Bunu belki birkaç kez dile getirdim, böylesine güzel bir yere geldiğimizde, büyüleyici doğa manzaraları ile içi içe olduğumuzda ama arkasını döndüğümüzde, her yerde plastik şişeler ve poşetler görüyoruz. İnsanlar buna daha çok dikkat etmeli. Bu sizin doğanız ve bu sizin servetiniz ve onu korumalısınız.
Çoğu zaman birisi bize bir ülkenin adını ilk kez söylediğinde, belki de ilk başta neresi olduğunu kestiremiyoruz. Ancak çoğu zaman o ülkeye ait aklınızda kalacak bir şeyi vardır. Örneğin konsolos şöyle diyor: Biri bana nereli olduğunuzu sorduğunda ve ben Çek Cumhuriyeti'nden yanıtını veriyorum, birçok insan ülkemi bilmiyor, ancak (Bırno) dediğimde herkes a o meşhur"silah" ülkesi diyor! Bu silah, ülkenin en büyük ikinci şehri olan Çek şehri Brno'da üretildi. Bunlara ek olarak, Kürdistan'ın ulusal doğası Çek devletinin bir çok yerinde kaydedildi.