Kürt illerine medrese talebi

Ankara (Rûdaw) - Bingöl eski milletvekili ve Doğu ve Güneydoğu Anadolu Kalkınma Vakfı (DAKAV) Başkanı Hüsamettin Korkutata, Kürt illerinde yeniden medrese eğitimlerinin canlandırılmasını istedi.

 

DAKAV tarafından geçen hafta sonu Ankara’da “Yüzleşme, Uzlaşma ve Helalleşme” sempozyumu düzenlendi. Sempozyumun sonuç bildirgesinde medrese eğitimlerinin örnek alınması ve ümmet bilincinin geliştirilmesi istendi.

 

Rûdaw’a konuşan Korkutata, tartışma yaratan bu iki öneri hakkında değerlendirmelerde bulundu.

 

Kürtçe eğitim yapan medreselerin Cumhuriyet tarihinden önce de, sonra da bölgede var olduğuna ve halen de eğitimlerine devam ettiğine dikkat çeken Korkutata, “Başka okullar yokken bunlar resmi okullar yerine geçiyordu. Buralarda sadece dini dersler değil, bütün dersler gösteriliyor” dedi.

 

Medreselerden mezun olan “seydaların” toplumun sivil liderleri olarak kabul gördüğüne dikkat çeken Korkutata, şöyle dedi:

 

“Seydalar, insanlar arasındaki sorunları halletmeye çalışırlardı ve bunda da etkin olurlardı. Zamanla bu toplum önderleri geriye itildi. Bölgede resmi otoritelerin yanısıra yeni sivil otoriteler de bunları geriye itti. Bunların yerini ise halk arasında yeteri kadar itibar görmeyen kişiler doldurdu.”

 

Bir boşluk olduğunu ve doldurulması gerektiğini ifade eden DAKAV Başkanı, şunları söyledi:

 

“Bunun için bu medreselerdeki eğitimi yaygınlaştırmalı, tedrisata yeni dersler katarak topluma cevap veren seydalarımız yetiştirilmelidir. Bu medreseler elbette devletin resmi eğitim veren okullarının yerine tutmaz. Hatta bunlara kısıtlayıcı olmayan bir denetim bile getirilmeli. Bu okullardan yetişen ‘seydalar’ Kürt sorununu çözümünde de büyük rol oynayabilirler.”

 

Kürt sorununun sadece Türkiye’nin sorunu olmadığına dikkat çeken Korkutata, “Kürt sorunu aynı zamanda İran’ın, Irak’ın ve Suriye’nin de sorunudur. Batıda yaşayan Kürtler’in de sorunudur. Bu ülkedeki Müslümanların hepsinin sorunudur. Birinin parmağına diken batınca, diğerinin parmağının da acıması lazım. Bu da ancak ümmet anlayışıyla sağlanabilir. Birlik ve beraberlik anlayışı ancak ümmet toplumunda mümkün olur” dedi.

 

Korkutata, ümmet anlayışının başta Aleviler olmak üzere hiçbir kesimi dışlamadığını da belirterek “Aleviler Müslüman değiller mi? Kendilerini Müslüman olarak görüyorlar. Onları dışlamak gibi birşey aklımızın ucundan bile geçmez. Müslüman olmayan topluluklara ise Müslümanlığın tanıdığı büyük haklar var” diye konuştu.