VURGUN DAVASI – ‘Sol elle çay içmek çok günah!’

Van (Rûdaw) - Sahte evrakla dolandırıcılık yapmakla suçlanan hastane sahibinin, yine sanık olarak yargılanan bir çalışanını, sol eliyle çay içtiği için uyardığı belirtildi.

 

Sahte evrak karşılığı Sosyal Sigortalar Kurumu’nu (SGK) dolandırdığı gerekçesiyle Divan Hayat Hastanesi yöneticileri, bazı doktorlar ve hastane çalışanları hakkında açılan dava Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

 

Ameliyat olmayanların ameliyat edilmiş gibi gösterilerek haksız kazanç elde edildiği ve SGK’nın dolandırıldığı yönündeki ihbarları değerlendiren polis 2009 yılından soruşturma başlattı.

 

Polis, evraklarda ameliyat edildiği gösterilen yüzlerce kişiye ulaştı ve ifadelerini aldı.

 

Soruşturmanın tamamlanması üzerine de savcılıkça Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hastane yönetimi ve bazı çalışanları hakkında dava açıldı.

 

Davanın ilk duruşması bugün Van Adliye Sarayı’nda yapıldı.

 

Duruşmaya sanık avukatları, sanıklar dönemin Divan Hayat Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Muhsin Tezcan, Başhekim Sedat Kavas, doktorlar Fatma Çalka, Metin Türkyılmaz, sanık sıfatıyla bazı hastane çalışanları, tanıklar ve müştekiler ile sanık avukatları katıldı.

 

Duruşmada söz alan sanıklardan hastanenin Yönetim Kurulu Başkanı Muhsin Tezcan, hakkındaki suçlamaları reddetti. Herhangi bir evrak düzenlemediğini belirten Tezcan, olaydan evrak işlerinde çalışanları sorumlu tuttu. 

 

Başhekim Sedat Kavas da, “Herhangi bir fatura imzalamadım. Maaşımı sözleşmede yazıldığı gibi alıyorum. Fatura kesmek benim görevim değil. Tahsil için de onaylamadım. Dışarıdan da kaşe elde edilebilir” diyerek hastane çalışanlarını işaret etti.

 

İfade veren diğer sanık doktorlar da suçlamaları reddederek, herhangi bir evrak düzenlemediklerini ve böyle bir durumdan emniyete çağrıldıklarında haberdar olduklarını söyledi.

 

Dava kapsamında hem sanık hem tanık olarak dinlenen Abdullah İşbilir de, hastanede faturalandırma görevlisi olarak çalıştığını ve hastanenin yönetim kurulu başkanının haberi olmadan evrak düzenlenmeyeceğine belirterek, şunları söyledi:

 

“Muhsin Tezcan’ın haberi olmadan faturalandırma olmaz, mümkün değil. Bunu yapmak için herhangi bir çıkarım yok. Ben fatura kesmem, çıkan faturaları kurumlara dağıtırım. Kurye görevi yapıyordum. Kendilerini şikâyet ettiğim için de beni sonradan işten çıkardılar. Ama şikâyet eden de ben değilim. Annem babam bile burada ameliyat edilmiş gibi gösterilmiş. Ben herhangi bir imza atmadım.”

 

Hastane kantininde çalışan ve daha sonra kendisi de işten çıkarılan Deniz Usangaç isimli tanık da, hastane yönetimini suçladı.

 

Eşinin de ameliyatlı gibi gösterildiğini belirten Usangaç, şunları söyledi:

 

“Benim eşim de ameliyat edilmiş gibi gösterilmiş. SGK’dan çağırdılar gittim. Durumu orada öğrendim. Sonra gidip durumu Muhsin Tezcan’a anlattım. Bana küfretti. Defalarca bana ‘sen erkek değil misin, eşini nasıl ikna etmezsin’ dedi, beni dövdü, gözlüklerim kırıldı. Bir keresinde de üzerime araba sürdü. Tüm bunları eşim ‘evet ben ameliyat oldum’ desin diye yaptı ama ben onun dediğini yapmadım. Sedat Kavas,  Muhsin Tezcan ve Metin Türkyılmaz bu işte sorumludur. Kendilerinden davacıyım.”

 

Duruşmaya katılan 30 dolayında mağdurun da ifadelerine başvuruldu. Mağdurların tümü hastanede tedavi olduklarını ancak ameliyat olmadıklarını söyledi. Bazı mağdurlar davacı olmadıklarını belirtirken, büyük bir kısmı ise davacı oldu.

 

Sanık avukatlarından Süleyman Çetin, hastanede yolsuzluk olduğuna ilişkin bir itirazlarının olmadığını ancak bunu müvekkillerinin yapmadığını belirterek, “6 ay içinde 1 milyon evrak toplanmış ve şantaj için kullanılmış. Bunu bir kişi yapmış. Gaspa teşebbüs ve sahtecilik yapılmış, ama biz yapmadık” diye konuştu.

 

Tüm sanık ve tanıklar ile mağdurlar dinlendikten sonra duruşma savcısı eksik hususların giderilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, imzaların incelenmesi ve SGK’ya zarar için yazılan yazının gelmesi için duruşmayı 17 Şubat 2015 tarihine erteledi.   

 

Zarar, mahkeme kayıtlarına 539 bin TL olarak yansırken, esas rakamın SGK’nın göndereceği cevaptan sonra netlik kazanacağı belirtildi.

 

Duruşmadan sonra Rûdaw’a konuşan hastane yönetim kurulu başkanı Muhsin Tezcan, hastane çalışanlarını kastederek, “Bunu onlar yaptı, zaten hepsini işten attım” dedi.

 

Tezcan’ı suçlayan hastanenin satınalma görevlisi Yunus Göl de şu ilginç örneği verdi:

 

“Bir keresinde sol elimle çay içiyordum, bana kızdı, ‘günahtır, sol elle çay içme, sağ el ile iç’ dedi. Şimdi de görüyorsunuz trilyonları vurmuşlar bunu günah saymıyorlar. Bir de çıkmış mahkemede suçu bize yüklemek istiyorlar.”