‘Irak Merkezi yönetimi ve Erbil yönetiminin Türkiye ile masaya oturmaları gerekiyor’

Erbil (Rûdaw) - Türkiye Enerji Stratejileri ve Politikaları Araştırma Merkezi (TASPAM) Başkanı Oğuzhan Akyener, “Irak Merkezi yönetiminin Erbil yönetimi ile anlaşarak ‘Biz bu petrol sevkiyatının başlamasını istiyoruz. Koşullarımız şu’ diyerek Türkiye ile masaya oturmaları gerekiyor. Bu bağlamda birçok görüşme olmuştu. Türkiye bu sürece hazır olmasına rağmen Bağdat yönetiminde bazı gecikmeler olduğunu düşünüyoruz” dedi.

Oğuzhan Akyener bugün Rûdaw TV canlı yayınında, Irak’ın tahkim davasını kazanması nedeniyle petrol akışının durduğu Kürdistan-Ceyhan Petrol Boru Hattıyla ilgili soruları yanıtladı.

“Halen bazı anlaşmazlıklar çözülebilmiş değil”

Petrol ihracatının yeniden başlamasının tamamiyle Irak merkezi hükümeti ile Erbil yönetiminin anlaşmasına bağlıolduğunu ifade eden Akyener, “İki taraf da yeniden petrol sevkiyatının başlamasını istiyor. Haliyle Erbil yönetimi çok daha fazla istiyor ama halen bazı anlaşmazlıklar çözülebilmiş değil. Irak yönetimi perspektifinden bakıldığında birçok farklı güç merkezi var. Bu güç merkezleri arasında da birçok anlaşmazlık söz konusu. Görüş çatışması herkesi tatmin edecek merkezi bir kararın çıkmasının önünde engel teşkil ediyor. Bu da petrol sevkiyatı sürecinin yeniden sekteye uğramasına neden oluyor” değerlendirmesini yaptı.

Gecikmenin Bağdat’tan kaynaklandığını ifade eden Oğuzhan Akyener “Irak Merkezi yönetiminin Erbil yönetimi ile anlaşarak ‘Biz bu petrol sevkiyatının başlamasını istiyoruz. Koşullarımız şu’ diyerek Türkiye ile masaya oturmaları gerekiyor. Bu bağlamda birçok görüşme olmuştu. Türkiye bu sürece hazır olmasına rağmen Bağdat yönetiminde bazı gecikmeler olduğunu düşünüyoruz” dedi.

“Türkiye'nin bölgedeki asıl sebebi güvenlik endişeleridir”

Türkiye’nin bölgede istikrarı çok önemsediğini vurgulayan Akyener, “Türkiye bu petrol sevkiyatını istemeseydi bu sevkiyat yıllardır devam etmezdi. Türkiye birçok riski göze alarak petrol sevkiyatına izin verdi. Bu izni vermesinin sebebi şüphesiz bölgenin daha fazla istikrarsızlaşmamasıdır. İstikrarsızlık  sebebiyle bölgedeki terör örgütlerinin daha fazla hakimiyet sağlamaması… Türkiye'nin bölgedeki asıl sebebi güvenlik endişeleridir. Taşıma geliri dışında ciddi bir gelirden bahsedemeyiz. Burada şüphesiz en kazançlı taraf Erbil yönetimidir” diye konuştu.

“Irak hep petrol sevkiyatı yapıyordu hem de dava açtı”

Irak’ın da Ceyhan boru hattından Kerkük petrolünü sattığı halde Türkiye aleyhine dava açmasının Tütkiye’yi rahatsız ettiğini ifade eden Akyener, “Sevkiyat devam ederken Bağdat yönetimi tarafından bir tahkim süreci başlatıldı. Türkiye'nin tazminat ödemesi yönünde bir karar alandı. Tabii bu karar adil ve mantıklı değildi. Irak’ın petrol ihraç eden şirketi SOMO'nun aylık bilançolarına bakın. SOMO bu boru hattından günde 50 bin varil civarında Kerkük sahasından kendi ürettiği petrolü taşıyordu. Kendileri petrol satmaya devam ederken Türkiye'yi şikayat etmeleri…. Türkiye'yi rahatsız eden şey merkezi yönetim aynı boru hattından petrolü taşırken, Ceyhan'dan satışını yapabiliyorken diğer taraftan Türkiye'yi ‘Sen benim petrolümü niye taşıdın’ diye tahkime ve farklı Uluslararası Hukuk süreçlere doğru sürükledi. Türkiye bundan rahatsız oldu,. Türkiye bölgede istikrar istiyor.

“Petrol ihracatı demek ilave gelir demek”

Petrol üretiminin Kürdistan Bölgesi’nde yeni iş alanları yaratacağını ve huzur ve istikrarı garantileyeceğini ifade eden Akyener şöyle devam etti:

“Petrol ihracatı demek ilave gelir demek. İlave gelir demek Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin huzuru, güven ve istikrarı sağlaması ve çok daha yüksek seviyelere taşıyabilmesi demek. İşi olan gençler de petrol sektöründe dolar üzerinden para kazanan gençler de gidip terör örgütlerine katılmayacaktır, üretime katkı sağlayacaklardır. Düzenli bir hayat kuracaklardır.

“Yatırım bekleyen keşfedilmiş birçok saha var”

Petrolün akışı bölgenin istikrarı için çok önemli ve Türkiye'de bunun farkında. Türkiye bu nedenle bu sürece destek verdi. Şu an bölgede yatırım bekleyen keşfedilmiş birçok saha var. Sadece petrol sahalarından bahsetmiyorum doğalgaz aahaları da var Şimdi bölgeye gerçekten 100 milyarlarca dolar yatırım gelebilir. Bu sahaların ekonomiye kazandırılması bölgede gerçekten istikrarın sağlanmasına yol açacaktır.

İran ne yapıyor?

İran istikrar sürecinin sürekli Türkiye'nin lehine sonuçlandığını gördüğü için bunu baltalamak istiyor. Bunu belki somut olarak açıklamasa da biz arka planda bu hamleleri görebiliyoruz. Biliyorsunuz İran bölgede ciddi anlamda paramiliter grupları destekliyor. Irak Kürt Bölgesi Parlamentosu içinde alternatif olabilecek grupları desteklemekten de geri durmuyor.

“Irak petrolü için de yegane yok Türkiye’dir”

Irak petrolünün uluslararası piyasalara rahat açılabilmesine yegane yolu Türkiye'dir. Irak günlük 4,5 milyon varillik petrol üretimi yapıyor. Bu sevkiyatın neredeyse tamamını Basra Körfezi üzerinden yapıyor. Diğer alternatif yollar istikrarsız. İsrail üzerinden, Ürdün üzerinden, Lübnan üzerinden gidecek bütün yollar artık rafa kalkmıştır. Öte yandan Suriye zaten iç savaş sorununu halledememişken artık İsrail'in hedefi haline gelmiştir. Para, yatırım; güvenli, şeffaf, huzurlu rotayı seçer.”