Diyarbakır (Rûdaw) - Mardin Artuklu Üniversitesi Türkiye'de Yaşayan Diller Enstitüsü Kürt Dili ve Kültürü Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi Dr. Şehmus Kurt, “Haftada iki saat de olsa Kürtçenin resmi olarak okullarda okutulması bir kazanım olarak görülmelidir” dedi.
Rûdaw TV’de yayınlanan 15:00 bülteninde muhabirimiz Abdulselam Akıncı’nın sorularını yanıtlayan Dr. Şehmus Kurt, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu 1923’ten günümüze kadar devletin resmi dilinin Türkçe olduğunu, bu nedenle Türkiye’de yaşayan diğer etnisitelerin dillerinde eğitim verilmediğini hatırlattı.
Kürtçe’nin yasak olduğu dönemler
Kurt, bu süre boyunca Kürtlerin boş durmadığını, Kürtçe eğitim için değişik çalışmalara imza attıklarını anlattı.
“Kürtler değişik kitaplar yazmış, kurumlar açmışlardır. Örneğin 1965’te Kemal Badıllı Türkiye’dekil ilk Kurmanci gramer kitabını yazmış. Yine 1968’de Mehmet Emin Bozarslan’ın yazdığı alfabe kitabı ilk Kürtçe alfabe kitaplardan biridir. 1991’e kadar da Kürtçe eğitim adına bu tür çalışmalar farklı kurumlar bünyesinde de sürdürülmüştür” dedi.
1991’de Kürtçe yayın üzerindeki yasakların kalkması ile Kürtçe eğitimin de bir nevi önünün açıldığını belirten Kurt, İstanbul’da dernek ve kültür merkezlerinin açıldığını, daha sonra Diyarbakır ve diğer kentlerde de Kürtçe kurslar açılmaya başlandığını dile getirdi.
Kürtçe seçmeli ders önündeki engeller neler?
Dr. Şehmus Kurt, Kürtçe seçmeli ders sürecini ve öğrencilerin karşılaştıkları engelleri ise şöyle sıraladı:
“Kürtçe seçmeli derslerin okullarda öğrenimi ise iki aşamalıdır. Birincisi 2009’de üniversitelerde Kürtçe öğrenimin önü açıldı. Ortaokullarda ise 2012’de yapılan düzenlemelerin ardından haftada 2 saat olmak üzere seçmeli ders programına dahil edildi.
Malesef isteyen herkes Kürtçe dil dersini tercih edemiyor, bu konuda bazı engeller de mevcut. Birincisi, bir okulda veya sınıfta en az 10 öğrencinin Kürtçe eğitim için dilekçe vermesi gerekiyor. Ama maalesef birçok yerde talep sayısı 10’a ulaşmıyor. Diğer bir engel de öğretmen eksikliğidir. Tüm okullarda Kürtçe dil dersi öğretmeni bulunmuyor. Bu nedenle okullarda Kürtçe seçmeli dersi tercih edenlerin sayısı 10’u geçse bile öğretmen olmadığı için öğrenciler bu dersi göremiyor.”
Kitapların içeriğinde ne var?
Doktora tezini Kürtçe eğitim üzerine yapan Dr. Şehmus Kurt, ortaokullarda öğrencilerin ders materyallerinin içeriği hakkında şu bilgileri paylaştı:
“Kürtçe dil dersi kitaplarında sadece Kürtçe okuma yazma öğretiliyor. Türkiye yasalarına göre eğitim dili sadece Türkçe olduğu için diğer, Kürtçe öğretimi sadece dil konusu ile sınırlı kalıyor. Kürtçe dersler için müfredat 2012 yılında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenmiş. Bu müfredat esas alınarak Artuklu Üniversitesi’nde bir komisyon tarafından 5, 6, 7 ve 8’inci sınıflar için kitap materyal hazırlandı. Daha sonra 2017 yılında ynei bir komisyon farklı kitplar hazırladı.Kitapta latin alfabesi tememlli Kürtçe alfabe var ve bu alfabenin Türkçe alfabe ile olan farkı işleniyor. Diğer bölümlerinde aile, yakin çevre ile ilgili kelimeler üzerinden öğretiliyor. Yine okul ve çocukların günlük yaşamda kullanacağı kelime ve yapıları öğreten bölümler yer alıyor.”
Kurt, “Haftada iki saat de olsa Kürtçe öğretiminin resmi olarak okullarda okutulması bir kazanım olarak görülmelidir. Bu nedenle sahip çıkmalıyız” dedi.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın