Diyarbakır (Rûdaw) - HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Altılı Masa ile “ortak aday” konusunda, “Doğrudan diyalog, açık müzakere ve mutabakat oluşursa ortak aday bizim de destekleyeceğimiz bir seçenek olacaktır” açıklamasını yaptı. Olası bir kapatma durumunda alternatifleri bulunduğunu kaydeden Sancar, “AK Parti ile yeni bir çözüm süreci” hakkında ise, “Bizim AKP ile bu konularda herhangi bir temasımız ve görüşmemiz yok” ifadelerini kullandı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Diyarbakır’da Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Kürdistan Demokrat Partisi -Türkiye (KDP-T), İnsan ve Özgürlük Partisi (PİA), Kürdistan Komünist Partisi (KKP), Azadî Partisi ve Devrimci Demokratik Kürt Derneği’ne (DDKD) yaptığı ziyaretlerin ardından basın toplantısı düzenledi.
Sancar, Kürt partilerle yaptıkları görüşmelerin esas amacının ittifakın yol haritasının birlikte belirlenmesi olduğunu belirterek, HDP’nin aynı zamanda “Demokrasi İttifakı” hedefi bulunduğunu söyledi.
“Biz, Demokrasi İttifakı’nın Türkiye’nin çoklu krizlerden çıkmasının en önemli yolu olarak görüyoruz” diyen Sancar, sol sosyalist yapıların yanı sıra inanç gruplarıyla, ekoloji hareketiyle, kadın hareketiyle, gençlik hareketiyle de temaslar kurduklarını söyledi.
“İttifakın önemli ayaklarından biri Kürdi partilerle birlikteliktir”
“Demokrasi İttifakı’nın önemli ayaklarından biri de Kürdi partilerle oluşturduğumuz birlikteliktir” diyen HDP Eş Genel Başkanı Sancar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kürdi partilerle 2018 yılında başlayan bu çalışmalar 2019’da yerel seçimlerde de devam etti. Bu ittifakın genişlemesi ve kalıcı hale gelmesi baştan beri hedefimizdir. Bugün açıklamalarımızın bri kısmı doğru yansıtılmadı yada eksik yuansıtıldı. Demokrasi İttifakı sadece bir kesimle yapılan birliktelik çalışmasından ibaret değildir. Türkiye’deki bütün demokrasi güçlerini bir araya getirmeyi hedefleyen bir programdır. Her bir alanda oluşacak birliktelikler farklı isimlerle adlandırılacaktır. İhtiyaç duyulan bu adlandırma meselesi o yapılarla tartışmalarla biçimlenmektedir. Mesela sol sosyalist yapılarla yürüttüğümüz çalışmaların hangi isimle devam edeceği, zaten şuanda görüştüğümüz bir meseledir. O birliktelik hangi ismi alırsa alsın, bizim için Demokrasi İttifakı’nın bir unsuru olacaktır. Kürdi İttifak’la yürüttüğümüz çalışmalarda aynı niteliktedir. Burası da Demokrasi İttifakı’mızın önemli bir sütununu meydana getirmektedir.”
Bu gün yaptıkları görüşmelerin olumlu bir havada geçtiğini vurgulayan Sancar, genişlemeye yönelik ortak bir karar olduğunu ve böyle bir iradenin ortaya çıktığını ifade etti.
Bu çalışmaları Eylül ayında kamuoyuna duyuracak olgunluğa getirme hedeflerinin olduğunu dile getiren Sancar, 7’li masa ile yürüttükleri çalışmaları 25 Ağustos’ta açıklayacaklarını aktardı.
Sancar, “Kurdi partilerle, yapılarla yürüttüğümüz görüşmeler ve çalışmalar. Özellikle savaş karşıtlığı, ülkede ve bölgede Kürt sorunun çözümü, bu çözümle birlikte bir barış hareketi oluşturma noktaları gündemimizin önemli başlıklardır” ifadelerini kullandı.
“Kürtler bu coğrafyada en fazla zulme maruz kalan halktır”
Sancar konuşmasının devamında, “Kürtler bu coğrafyada en fazla zulme maruz kalan halktır. Kürtlerin hala sürmekte olan talana ve asimilasyon politikalarına en fazla hedef olan kitleyi oluşturuyor. Kürtler arası ilişkilerde diyalogun esas alınması gerektiği görüşümüzü sürekli vurguluyoruz. Ulusal birlik bu açıdan önemli bir hedeftir. Bu hedefe giden yolda herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi yönünde beklentimizde ortaktır” dedi.
Sancar, “Bu çerçevede amacımız Demokrasi İttifakı’nı Türkiye’yi bu karanlık ve kanlı girdaptan çıkaracak temel güç haline getirmektir. Demokrasi İttifakı konjonktürel ve geçici bir birliktelik çalışması değildir. Elbette seçimleri hesaba katan bir çalışmadır ama seçimlerden ibaret bir hedefte değildir. Biz bunu kurucu bir özne, kurucu bir toplumsal merkez olarak tanımlıyor ve görüyoruz. Seçimler önemli, hayati önemde ama seçimlerden sonrası da belki bundan çok daha önemli görevleri önümüze koyacaktır. Bütün bunları Türkiye’de demokrasiye, barışa, adalete giden yolu açacak önemli bir güç oluşturma hedefiyle birleştirerek değerlendiriyoruz. Demokrasi İttifakı’nın da Türkiye’de bu yolu açacak en önemli aktör ve özne olacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
“6’lı masa ile ortak aday fikrine açık olduğumuzu söyledik”
Mithat Sancar, Rûdaw muhabiri Abdulselam Akıncı’nın da sorularını yanıtladı.
Sancar, “Sol sosyalist partilerin ve bileşenlerin oluşturuduğu 7’li masa ve Kürdi partilerle bir ittifaktan bahsettiğiniz. Bu durumda CHP’nin de içinde bulunduğu 6’lı masa ile görüşmelerinizin sonlandığını düşünebilir miyiz?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Öncelikla şunu söyleyeyim; Bizim Demokrasi İttifakı programımız bir mücadele ortaklığı programıdır. Ama seçimleri de hesaba katan bir çalışmadır. Seçimlerinde parlamento kısmına yönelik bir hazırlıktır. Biz parlamento seçimlerine Demokrasi İttifakı’yla girmeyi önümüze bir hedef olarak koyduk. O açıdan baktığımızda diğer ittifaklarla parlamento seçimleri için herhangi bir ilişki ve işimiz olmayacak. Biz kendi ittifakımızı çok unsurlu Demokrasi İttifakı’yla girme çalışmalarını zaten uzun süredir yürütüyoruz ve bu çalışmamızı da 27 Eylül’de tutum belgemizde net bir şekilde ortaya koymuştuk. 6’lı masa ile ilişkimizde de burada açıklık getirmiştik, aslında deklerasyonda biz Cumhurbaşkanlığı seçiminin, parlamento seçimlerinden farklı dinamiklere dayandığının farkındayız. Dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı seçimi için 6’lı masa ile doğrudan diyalog ve açık müzakere çerçevesinde ortak aday fikrine açık olduğumuzu söyledik. Bu politikamız devam ediyor. 6’lı masa bizimle ilkeler, geçiş süreci ve sonrasının inşası konusunda doğrudan diyalog ve açık müzakere yürütürse ve bu görüşmelerden mutabakat çıkarsa Cumhurbaşkanlığı seçiminde ortak aday fikrine açık olmayı sürdüreceğiz. Ortak aday ortaya çıkarsa da destekleyeceğiz. Ama dediğim gibi doğrudan diyalog, açık müzakere ve mutabakat oluşursa ortak aday bizim de destekleyeceğimiz bir seçenek olacaktır. Eğer bu sonuca varamazsak biz de Demokrasi İttifakı olarak kendi adayımızla Cumhurbaşkanlığı seçimine katılma çalışmalarımızı yürütüyoruz.”
“(HDP’nin kapatılması davası) Her bir ihtimale göre hazırlığımızı yaptık”
“HDP’nin kapatılması için açılan dava sürüyor. HDP seçimlerden önce kapatılırsa eğer herhangi bir Kürt partisi çatısı altında seçime girmeyi düşünüyor musunuz. Bu konuda bir görüşme veya B Planınız var mı?” sorusuna karşılık Sancar, şu sözleri sarf etti:
“Kapatma ihtimalini elbette çok ciddiye alıyoruz ve esas olarak buna göre hazırlık yapıyoruz. Normal şartlarda evrensel hukuka göre bir kapatma kararı çıkmaması gerekiyor. Ama Türkiye’nin şartları ortada, iktidarın politikaları da herkesin gözü önünde. Dolayısızla bir kapatma ihtimaline göre hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Bu konuda ayrıntı veremem ama farklı ihtimallere göre seçenekler üzerinde çalıştık. Her bir ihtimale göre hazırlığımızı yaptık. Hangi aşamada parti kapatma kararı çıkarsa çıksın bizim ona göre alternatiflerimiz var. Hem bize inanan geniş halk kitlesini hem de kendi seçmenimizi alternatifsiz, çaresiz bırakmamız söz konusu olamaz. O konuda herkes rahat olsun, bu kadar açıklıkla güvence verebiliriz ama ayrıntılar konusunda bilgi veremem.”
“AKP’nin Çözüm Sürecini başlatabileceği konusunda bir beklentimiz yok”
HDP Eş Başkanı Sancar, Rûdaw muhabiri Akıncı’nın, Selahattin Demirtaş’ın “Yeni Çözüm Süreci” hakkındaki yazıları, AK Parti ile bu konuda temas veya beklenti olup olmadığı yönündeki bir sorusuna ise, “Bizim AKP ile bu konularda herhangi bir temasımız ve görüşmemiz yok” yanıtını verdi.
Sancar şöyle devam etti:
“İkincisi Çözüm Süreci meselesi de çok fazla araçsal ve seçimlere dönük bir malzeme olarak kullanılıyor. Oysa biz Kürt sorununda çözümün ve bununla birlikte barışın çok hayati bir mesele olduğunu, seçimlere alet edilemeyecek kadar hayati nitelik taşıdığını sürekli vurguluyoruz. Kürt sorununda demokratik çözüm isteniyorsa bununla ilgili önerimizi de zaten söyledik, defalarca açıkladık. Bu konuda söylenecek yeni bir şey yok. Biz, eski tarzda yeniden bir Çözüm Süreci’ni, AKP’nin başlatabileceği konusunda ne beklentimiz var, ne de bu tür manipülasyonlara prim verecek naifliğimiz var. Biz, Kürt sorununun çözümü konusunda üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmeye hazırız. Bu ülkede şiddetsiz, savaşsız, silahsız bir gelecek inşa edilmesi için üzerimize düşen her türlü görevi yapmak için hazırız. Bunun ötesinde spekülasyonlara da prim vermeyi doğru bulmuyoruz.”
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın